Karacabey Alperen Ocakları Başkanı Emrah Toprak, vizyona giren Kod Adı K.O.Z filmine büyük tepki gösterdi.
Filmde sadece Gülen Cemaatinin suçlandığını dile getiren Toprak, “Bir filmde direkt olarak Hocayı nasıl suçlayabilirler. Bu filmin senaristleri bu bilgileri nereden aldılar. Bu film Devlet Denetleme Kurulu ve RÜTÜK’ün en büyük ayıbıdır. Filmin senaristi filmi yazıp hikayeleştirmeden önce araştırma yaptı mı. Eğer yaptıysa kaynaklarını belgelendirebilir mi. Eğer belgelendirebiliyorsa BBP ve Alperen Ocakları olarak sürüncemede olan dava dosyasına eklenmeli ayrıca suç duyurusu olarak yeni dava açılmalı diyoruz.
Haliç’te Yaşayan Simonları yazan emniyet eski mensubu Hanefi Avcı, yazmış olduğu bu kitap sebebi ile cezaevine girmiştir. Bu filmi konu itibari ile sakın bizlere hayal kahramanı sanal bir hikaye diye anlatmayın. Alenen Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşantısı ve şahadet süreci mevcuttur. Sizin gerçek hayatta sürdürdüğünüz paralel safsatası ve lobicik hikayeleriniz filme de konu edilmiş ve alenen şehidin katilinin hoca olduğunu söylüyorsunuz.
Bir kitap ile bir emniyet müdürü içeri alınıyorsa bu filmle cemaat lideri de içeri alınmalı, hikayeyi yazanda. Neden mi, demek ki birçok delil ellerinde mevcut. Eğer ısrarla bunun filmden öte gitmediğini söylerseniz bizim için o halde katil yada katilleri sizlersiniz, hükümet olarak mesulü size ait derk en büyük suçlu sizi ilan ederiz. Amacınız gündem saptırmak, olayların akışını başka yöne çekerek kendinizi avutmak. Suçlu sizlersiniz, katil sizlersiniz.
Amerikan askerleri Türk subaylarının başına çuval geçirdiğinde bile siz bir filmle intikam almaktan öte gidemediniz. Konsolosluk baskınında bile kuzu kuzu teslim olarak Türk itibarını ayaklar altına aldınız. DDK’yı dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül bey devreye sokup çalıştırırken neden önünü kestiniz. Filmde keçilerden neden bahsedilmiyor. Hocaya yakın paşalar kim ve Muhsin Başkanın karakterini oluşturmadan önce neden son konuşmalarını da eklemediniz.
Kendinize sanal düşman yaratıp ardından bir kahramanlık örneği göstermek iş değil. Sizler her seçim döneminde önce düşman oluşturur sonra kahramanlığa soyunursunuz. Örnekleri çok ki en büyük örneği Ergenekon’la mücadeleye girmiştiniz. Muhsin Başkan ‘Ergenekon var ve Dağlıca çözülürse Ergenekon çözülür’ dendiğinde sizler bir anda Ergenekon’u yok saydınız ve tüm tutuklular serbest kaldı, esas olanlara zaten dokunulmadı. Ardından hepsi çıktı sonra yine cemaatin oyununa geldik dediniz. Ölenlere verebilecek cevabınız bile olmadı. Neden bunları da filme konu edemediniz.
Bakın filmler hayal ürünü olabilir. Bazen gerçeklerde anlatılabilir. Ama asla direkt olarak birileri suçlanamaz yada aklanamaz. Suçlular veya masum olanlar adalet önünde yargılanır, cezalandırılır yada aklanır. Filmde şahısları suçlamakla kendinizi aklamış olmazsınız aksine ülkeyi bölersiniz. Düşmanlıkları oluşturursunuz.
Ayrıca söz konusu Muhsin Yazıcıoğlu ve suikastı ise asla hikaye, masal türünden anlatılmasına müsaade etmeyiz. Ayrıca helikopterde Muhsin Başkan dışında 5 kişiden neden bahsedilmiyor. İsmail Güneş’in akıbeti ve telefon konuşmalarını da yayınlasaydınız. Kayseri Valisini de konu etseydiniz ve bu arama kurtarma rezaleti sonrası engelleyenlerin aldıkları mükafatları da anlatsaydınız. Filmden kendinize kahramanlık payı çıkartmayın. Gerçi sizin bir sanal kahramanınız var Polat Alemdar. Nasıl oldu da onu burada kullanmadınız. Net ve açıkça söylüyoruz. Adilane olup bu suikastı çözün. Kendinizi aklamak ve halkı avutmak için asla sanal kahramanlığa soyunmayın. Bu film bir suçtur. Filmle halkı tahrike ve galeyana sevk ederek de sizlerde suç işlemektesiniz. Ya gereğini yapın yada gerekeni biz Alperenler yapalım.” şeklinde konuştu.