Özel Hayat Hastanesi Diyetisyeni Selime Aladağ, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen gastrointestinal sistem hastalıklarından biri olan Huzursuz Bağırsak Sendromunun (İBS) yarattığı sorunların FODMAP diyeti ile çözüldüğüne dikkat çekti.
Huzursuz Bağırsak Sendromunda beslenme tedavisinin çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Aladağ, “İBS, yaşamı tehdit edici bir hastalık değildir; ancak karın ağrısı veya karında rahatsızlık hissi, ishal, kabızlık ve şişkinlik gibi birçok belirti ile yaşam kalitemizi etkiliyor. Huzursuz bağırsak sendromunun yarattığı sorunlardan kurtulmanın yolu FODMAP diyetini düzenli olarak uygulamaktan geçiyor. Diyetin doğru şekilde planlanması ve beslenme takibinin yapılmasının hasta şikâyetlerini önemli derece azalttığı yapılan çalışmalar ile ortaya konmuştur” diye konuştu.
KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
Huzursuz Bağırsak Sendromunun en yaygın görülen gastrointestinal sistem hastalıklarından biri olduğunu ifade eden Diyetisyen Selime Aladağ, kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görüldüğünü belirtti.
Aladağ şöyle devam etti: “Huzursuz bağırsak sendromu oluşumu direkt bir neden bağlanamamaktadır fakat gelişmesinde birçok unsur rol oynamaktadır. Bunlar arasında gaz, şişkinlik, ishal ve kuru dışkılamaya sebebiyet verecek güçlü veya sert bağırsak kasılmaları, bağırsaklarda iltihaplanma, sinir sistemi anormallikleri, ağır enfeksiyonlar, bağırsaktaki dost bakterilerin sayısındaki değişimler bulunmaktadır. Bununla birlikte süt ve süt ürünleri, gazlı içecekler, lahana, fasulye, narenciye ve buğday gibi yiyecekler, stres ve hormonal değişimler huzursuz bağırsak sendromu yaşayan kişilerde tetiklenme yaşanmasına neden olabilir”
Huzursuz Bağırsak Sendromu tanısının nasıl konulduğuyla ilgili de açıklamalarda bulunan Diyetisyen Aladağ, “Huzursuz bağırsak sendromu olan kişilerde genellikle kabızlık veya ishale eşlik eden karın ağrıları olur. Bazı kişilerde kabızlık ve ishal dönemleri de birbirini takip eder. Karın ağrısı künt bir ağrı ve kramplar şeklinde olur ve genelde yemeklerden sonra çok yoğun hissedilir. Ayrıca yine yemeklerden sonra başlayarak gün boyunca bağırsaktan gürültülü sesler gelmesi, karın bölgesinde sıkışıklık ve giysilerin rahatsız etmesi gibi durumlar ile karakterize yoğun bir şişkinlik hissi görülür. Huzursuz bağırsak sendromu tanısı koymak için bu şikâyetlerin en az 6 ay önce başlamış olması ve son 3 ayda haftada en az 1 gün tekrarlaması gerekmektedir” diye konuştu.
EN PROBLEMLİ AŞAMA TEDAVİ
Hastalık yönetiminde en problemli aşamanın tedavi olduğunu belirten Aladağ, “Hastalığın sebebinin tam olarak bilinememesi nedeniyle tedavisi hastalığın baskın belirti ve bulgularını ortadan kaldırmaya yönelik olarak çok yönlü bir şekilde yapılmaktadır. Özellikle beslenmeye yönelik yaşam tarzında değişiklikler, ilaç tedavisi ve psikolojik destek tedavinin temelini oluşturmaktadır. Hastalığa güncel bir yaklaşım olarak getirilen ve son dönemlerde uygulanan FODMAP diyeti ile de gaz, karın ağrısı ve ishal gibi semptomlar önlenebilmektedir” dedi.
DİYET 3 AŞAMADAN OLUŞUYOR
Düşük FODMAP diyetinden bahseden Diyetisyen Aladağ, şöyle devam etti, “FODMAP, besinlerin içinde bulunan karbonhidratlardır. Aşırı tüketildiklerinde ya da sindirimi ve emilimi için gereken enzim ve taşıyıcı protein eksikliklerinde; bağırsak içine su çekerek sindirilememe veya iyi emilememe gibi sorunlara yol açıp, bağırsak bakterileri tarafından artmış fermantasyon nedeniyle gaz, karın ağrısı, kramp ve ishal gibi sorunlara yol açabilmektedirler. Düşük FODMAP diyeti 3 aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada FODMAP içeriği yüksek besinler 4-6 hafta boyunca beslenmeden tamamen çıkartılır ve uygun alternatifleri ile değiştirilir.
Bu aşamada diyetin dışına çıkılmaması esastır. Huzursuz Bağırsak Sendromu şikayetlerinde azalma gözlemlendiğinde, ikinci aşamaya geçilebilir. İkinci aşamada yüksek FODMAP içeren besinler, her 3 günde bir tanesi olmak koşulu ile küçük miktarlarda ve kademeli olarak diyete eklenir ve bu besinlerin hastada belirti ve şikâyetlere neden olup olmadığının takibi yapılır. Son aşamada hastanın besinlere verdiği cevaba uygun bir beslenme planı oluşturulur. Tolere edilebilen ve hastada şikâyetleri arttıran besinler saptandıktan sonra sağlıklı besleme örüntüsüne geçilir. Şikayeti arttıran besinler diyetten tamamen çıkartılır. Bu aşamalarda kesinlikle bir beslenme uzmanından destek alınmalıdır”
Diyetin başlangıç aşaması yani FODMAP içeriği yüksek besinlerin diyetten tamamen çıkarılması 6 haftayı geçmemelidir diyen Diyetisyen Aladağ, sözlerini şöyle noktaladı: “Diyetin doğru şekilde planlanması ve beslenme takibinin yapılmasının hasta şikâyetlerini önemli derece azalttığı yapılan çalışmalar ile ortaya konmuştur. Bu noktada diyetinizi doğru şekilde uygulamanız ve doğru beslenmeyi sürdürmeniz açısından bir beslenme uzmanı ile çalışmanız oldukça önemlidir. Özellikle düşük kiloya sahip bireyler kendi başına bu diyeti denememelidir. Düşük FODMAP diyeti kilo vermek için tasarlanmasa da çok fazla yiyeceği kısıtladığı için kilo vermenizi sağlayabilir. Bu yüzden ihtiyacınız olan enerjiyi aldığınızdan mutlaka emin olmalısınız”