Diyabet, diğer adıyla şeker hastalığı dünyada en sık görülen kronik hastalıklar arasında yer almakta. Pankreastan salgılanan insülin hormonunun salgılanamaması veya salgılanan insülinin yeterli miktarda kullanılamaması sonucu ortaya çıkan bu rahatsızlık uzun dönemde birçok doku ve organda hasar kaybına sebep olmaktadır.
14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle hastalık hakkında bilgilendirmelerde bulunan Özel Medicabil Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Kürşad Keskin, “İnsülin, şekerin hücre içine girmesini ve hücrede glikojen olarak depolanmasını sağlar. Şeker hastası, yediği besinden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve bu durumda kan şekeri düzeyi yükselir (hiperglisemi). Bu durum uzun dönemde birçok doku ve organda hasara yol açar” dedi.
En sık görülen belirtiler; susama ve sık idrar yapma
Şeker hastalığında en çok görülen belirtilerin susama, çok ve sık idrar yapma, kilo kaybetme, görmede bozukluk olduğunu belirten Uzm. Dr. Keskin, “Genellikle şeker hastalığı belirtileri çok ağır değildir ve şeker hastalığı gizli seyredebilir. Bazı aşamalarda ise şeker hastalığı hiç bulgu vermeyebilir. Dolayısıyla hastalara şeker hastalığı tanısı konulduğunda hastalarda bir takım şeker hastalığı belirtileri klinik olarak göstermeye başlamıştır” diye konuştu.
Sağlıklı bireylerde açlık kan glukoz düzeyinin 70-100 mg/dL aralığında olduğunu belirten Dr. Keskin, kandaki şeker seviyesinin bu aralığın üzerine çıkmasının, genellikle diyabet hastalığına işaret ettiğini sözlerine ekledi.
Diyabetin farklı tipleri var
Hastalığın nedeni insülin hormonu üretiminin herhangi bir nedenle yetersiz olması veya hiç olmaması, ya da vücut dokularının insüline karşı duyarsız hale gelmesi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Kürşad Keskin, birçok farklı çeşidi bulunan diyabet hastalığının en yaygın görülen ve genellikle 35-40 yaş üzeri bireylerde ortaya çıkan türün Tip 2 diyabet olduğunu ifade etti.
Diyabet hastalarına öneriler
Diyabette kan şekeri kontrolünün sağlanması için yapılması gerekenler hakkında tavsiyelerde de bulunan Uzm. Dr. Keskin, “Öncelikle beslenme tedavisi ile ilaç veya insülin tedavisi ön plana çıkarılırken, egzersiz göz ardı edilmektedir. Oysaki egzersiz de en az beslenme tedavisi ve medikal tedavi kadar diyabet tedavisinin önemli bir öğesidir. Spor insülinin iş görmesini kolaylaştırır, yakılan kaloriyi artırarak şekerin düşmesine yardımcı olur. Ayrıca diyabet hastalığının yol açtığı kalp ve damar hastalıklarından korunmada, kan yağlarının düzelmesinde ve kilo vermede çok önemli rol oynar” şeklinde konuştu.
Özel Medicabil Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Kürşad Keskin, diyabet hastalarının dikkat etmesi gereken hususları ise şöyle sıraladı, “El ve ayaklarda karıncalanma, yanma hissi, his azalması varsa tedavi edilmesi için doktor kontrolü gereklidir. Kan yağları ölçtürülmeli; yüksekse nasıl düşürüleceği öğrenilmeli ve verilen diyet, egzersiz ile tedavi uygulanmaya dikkat edilmelidir. Böbrek hasarına ait belirtiler açısından kanınızda ve idrarınızda gerekli testleri yaptırın. Göz şeker hastalığında etkilenen organlarımızdan biridir. Eğer şeker hastasıysanız yıllık göz kontrol muayenesi takibi yapılmalıdır. Kardiyovasküler hastalık riski şeker hastalarında yüksektir. Mutlaka düzenli kalp kontrollerinizi yaptırınız”