Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, burun kanaması hakkında detaylı bilgiler verdi.
İşte o bilgiler…
Burun bölgesi üst solunum yollarının giriş noktasını oluşturur, vücut içinde çok önemli bir yere sahiptir. Burun mukozası dış ortamdan alınan havanın ısıtılması, temizlenmesi, koku fonksiyonlarının ayrıştırılması ve nefes alma hissinin verilmesi gibi çok farklı fonksiyonlar gerçekleştirir. Burun mukozası aslında immün sistem için önemli bir bariyerdir.
Burun damlacık ve aerosol yoluyla gelen hava içerisindeki molekülleri karşılayarak bunlara uygun cevabın oluşturulmasında ilk tepkiyi gösteren yerdir. Bu nedenledir ki alerjik hastalıklar erişkinde ve çocukta en sık görülen burun hastalıkları arasında yer alır. Alerjik rinit sadece burunda kalmayıp zaman içerisinde tüm solunum yolunu etkileyebilir, beraberinde komşuluk yoluyla göz gibi çevre yapıları da rahatsız edebilir. Alerji burun mukozasında ve burun etlerinde şişme yaparak sinüslerin tıkanmasına, nefes yolunun kapanmasına neden olarak burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve sinüzite neden olur. Burun İçerisinin tıkanmasına bağlı olarak sinüslerin kanallarının tıkanması neticesinde ”Sinüzitte” olaya eşlik etmeye başlayarak; yüzde dolgunluk ve basınç hissi, başı öne eğilince zonklama hissi, yüz ağrısı, baş ağrısı, balgam, öksürük, ateşlenme gibi sinüzit belirtileri ortaya çıkar.
Burun içerisindeki probleme neden olan alerji ve sinüzite ek olarak kemik ve kıkırdak problemleri burundaki hava kanallarını tıkayarak nefes almayı önemli derecede etkilemektedir. Burundaki kemik ve kıkırdaklar sadece nefes yolunu değil aynı zamanda burnun dış görünüşünü de etkilemektedir. Burun sırtındaki kemik ve kıkırdak burunda eğri ya da kemerli bir görünüm verebilir. Yine burnun uç kısmındaki kıkırdak yamukluğu ciddi nefes problemlerine neden olabilir. Burundaki kemik ve kıkırdak eğrilikleri için en önemli faktör zaman içerisinde kendiliğinden düzelmemesi, bu tıkanıklıklar kilo ile birlikte olduğu zaman ciddi derecede uyku apnesi yapabilir. Uyku apnesi de kan basıncında artışa, gece uykuda nefes durmasına, kalbin ve damarların etkilenmesine neden olur.
Burun tıkanıklığı yapan en sık ve en önemli hastalıklardan bir tanesi de burun etleridir. Var olan burun etleri normalden fazla büyüyerek solunum yolunu tıkayabilir. Burnun tıkanması durumunda kişilerin hayat kalitesi önemli derecede etkilenir, efor kapasitesi düşer, ağızdan nefes almaya başlar, ağızda kuruma dişlerde çürüme ve konuşma şeklinde değişme belirgin hale gelir. Var olan etlerin büyümesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi burun alerjisidir. Sonradan ortaya çıkan etlere bizler nazal polip diyoruz. Nazal polipler kronik sinüzit içerisinde sınıflandırılmaktadır. Bağışıklık sisteminin etkilenmesi sonucunda nazal polipler ortaya çıkmaktadır. Nazal poliplerin tedavisinde öncelikle maksimum medikal tedavi ile yeterli bir sonuç elde edilemez ise endoskopik sinüs cerrahisi tedavisi düşünülebilir.
Burun ve sinüslerin kemik – kıkırdak ve etlerinden hariç azda olsa erişkin de burun kanserleri de görülebilmektedir. Burun kanserleri erken tanı aldığında ve uygun bir tedavi ile hızlı bir şekilde tedavi edilebilir. Kanserin bazen ilk belirtisi kanama olabilir, burun tıkanıklığı, sinüzit, baş ağrısı da ilk görülen belirtiler arasında sayılabilir.
Burun kanamaları her zaman kanser hastalığını akla getirmemeli. Çoğunlukla burun mukozasındaki kurumaya bağlı damar çatlamaları burun kanamasına neden olur, bunların dışında kan hastalıkları, hipertansiyon, burun karıştırmak, kan sulandırıcı ilaç kullanmakta burun kanamasına neden olabilir.
Son zamanlarda sosyal medyanın çok kullanılır hale gelmesiyle birlikte burun fonksiyon haricinde estetik olarak da önemli bir etkiye sahiptir. Burun estetiği kişinin yüz görünümünü önemli derecede değiştirebilmektedir. Burnunun şeklini beğenmeyen kişilerde çekiniklik ve özgüven eksikliği daha belirgin hale gelirken, burun estetiği bu anlamda hastalara önemli bir rota çizerek bu durumdan hastaları çıkarır.