”
Önceki gün İnegöl’de yaşanan olayların ardından bazı bakanların yaptığı açıklamalara gülmemek elde değil. Neymiş efendim ‘Referandum öncesi bu tür olaylar olabilirmiş. Referandumu baltalamak isteyenler bunları yaparmış, vs..’
Allah’ını severseniz ne ilgisi var bunun referandumla. Öncesi sıradan bir asayiş olayı, ardından da büyüyen olay sonrası yaşanan üzücü şeyler. Buradan bile referanduma ‘evet’ oyu sömürüsü yapabiliyorlar. Ama aklıselim bir insanın bunları ayırt edebileceğini sanırım unutuyorlar…
Neyse referanduma değindikten sonra gelelim İnegöl olaylarına.
Kavga ve bıçaklama olayı ile başlayan ve ardından başka boyut kazandırılan olaylar üzücü şeyler doğurdu. Olmaması gerekenler oldu, yaşanmaması gerekenler yaşandı. Peki ya sonra ne oldu…?
Yaşanan olaylar sonrası hükümet çılgına döndü adeta. Bakanlar açıklama üstüne açıklama yaparak, gerekenin yapılacağı, sorumluların bulunacağı, vs.. gibi laflarla işi gücü bırakıp İnegöl’e daldılar.
Gece polis kapı kapı dolaşıp evlerden insan topladı. Ardından açıklamalar geldi, 20 kişi gözaltına alındı, 30 kişi, 40 kişi, 50 kişi…..diye. Evet hükümet çok güzel çalıştı ve suçluları buldu.
Peki ya, İnegöl olaylarında açıklama üstüne açıklama yapan bakanlarımız, özellikle İstanbul’da sürekli vatan haini, terör örgütü mensupları, devlet ve vatan düşmanlarının yaptıkları polise molotofkokteyli atma, otobüs yakma, işyerlerini yağmalama gibi olaylarına neden sessiz kalıyorlar.
İnegöl’de yaşanan olay sonrası aldığı talimatla evlerinden insanları toplayan polis, İstanbul’da yaşanan olaylar sonrası neden hainleri toplamıyor. Sayın İçişleri Bakanı neden o zaman çıkıp açıklamalarda bulunmuyor. Acaba İstanbul’da yaşanan olayların referandumla ilgisi olmadığı için mi? Ne dersiniz, cevap sizde….. 12 Eylül’de sandıkta bunun cevabını vermeniz dileğiyle…..
“