Alper Tunalı / Köşe Yazısı
Karacabey’de Pazar günü yaşanan olayda, müftü efendinin değimiyle ‘ezanı merkezden okutan arkadaşlar’ yüzünden birçok Karacabeyli orucunu 6 dakika erken açmak zorunda bırakıldı!
Evet iftar saati tam bir rezalet yaşandı. Ben, biri 6 dakika önce olmak üzere tam 3 ezan sesine şahit oldum. Biri, 20.10’da okunması gerekirken Ulucami’den 20.04’te başlayan, diğeri Gazi Mahallesi taraflarında 20.09’da okunan ve diğeri ise yine Ulucami’den 20.11’de okunan olmak üzere 3 ayrı ezan sesi(!)
Hadi 1 dakikayı anladık, 2 dakika da tamam, hadi 3 dakikaya da eyvallah da 6 dakika nedir hoca efendi! Hiç mi zaman kavramınız yok. Hangi çağda yaşıyorsunuz. Saatin mi durdu yoksa ileri mi gitmiş diyeceğim ama hepinizin elinde cep telefonu var. Bu işin şakası olmaz, kazası hiç olmaz(!)
Kaza demişten gelelim sana müftü efendi.
“Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır” (Bakara Suresi 184)
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir” (Bakara Suresi 185)
Bu insanlar saatlerce oruç tutacak, sonra senin bir görevlin tarafından oruçlarını erken açmak zorunda kalacak, sende çıkıp diyeceksin ki, “Akşam ezanının sehven erken okunmasından dolayı ezana itibar ederek orucu vaktinden önce açanlar bu günkü orucu kaza edecekler”
Yok ya. Sen bunu kime göre, neye göre söylüyorsun? Ayete mi dayandırıyorsun, hadise mi? Açıkla da bilelim. Çıkıp zamansız ezan okuyacaksınız, millete 6 dakika önce orucunu açtıracaksınız, sonrada diyeceksin ki “sehven erken okundu, itibar edenler orucunu kaza etsin”
Bence sen ve o ezanı erken okuyan hoca efendi, tek tek kapıları çalıp insanlara sorun, orucunu erken açanları tespit edin, sonrada o kişi sayısı kadar oruç tutun. Allah’tan af dilemeyi de unutmayın, müftü efendi…
Bak şimdi müftü efendi. Diyanet’in sitesinde bir soruya verilen cevapta diyor ki; “Coğrafi irtifa farklarının etkisinden dolayı akşam namazı vaktinin girişi için takvimlerde belli bir ihtiyat payı öngörülmüştür. Buna göre takvimin gösterdiği güneşin batma vaktinden iki-üç dakika önce akşam namazına başlanması veya iftar edilmesi halinde namaz ve oruç geçerli olur”
Bu arada, Bakara Suresi 187. ayette de diyor ki; “Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonrada akşama kadar orucu tam tutun”
Geçen sene benzer olay Orhaneli’nde yaşandığında Orhaneli İlçe Müftüsü Hanefi Çakmak, 4 dakika önce okunan ve insanlara orucunu erken açtıran olay sonrasında, “Bu konuda yaptığımız inceleme ve araştırma soncunda saatler ileride olduğu için böyle bir yanlışlık oldu. Burada da Din İşleri Yüksek Kurumu’muzun fetvası var. Fetvada 2-3 dakika önce ezan okunsa, herhangi bir kaza gerekmez diyor. 5-10 dakika olsaydı sıkıntı olurdu. O zaman kaza gerekir. Fakat bunun dışında verilen fetvaya göre 2-3 dakika için bir şey gerekmez. Biz o fetvaya göre hareket ediyoruz. Müsterih olun, herhangi bir endişeye düşmeyin” demişti.
(Fetva(!) 2-3 dakika diyor, 5-10 dakika olsa sıkıntı olurmuş ama kendileri hatayı 4 dakika yaptıkları için sıkıntı yok!) Aaaaah ah!
İstanbul Başakşehir’de yaşanan benzer bir olayda ise, bu kez ezan 5 dakika önce okunmuş ve Hz. Hüseyin Camii imamı, “Oruçlarını erken bozan vatandaşlara Ramazan Bayramı’ndan sonra 1 gün kaza orucu tutmalarını tembihledim” demişti.
Şimdi, Diyanet’in fetvasında 2-3 dakikadan bir şey olmaz(!) deniyor. Sen 6 dakikaya ‘kaza gerektirir’ diyorsun. Orhaneli müftüsü 4 dakikaya ‘kaza gerektirmez’ diyor. Başakşehir’deki cami imamı vatandaşlara, 5 dakika için ‘kaza orucu tutun’diyor.
Ne ala memleket.Ağzı olan konuşuyor. Millete erkenden orucunu açtırın, sonrada çıkın kafanıza göre fetva verin.
Ama suç bizde. Allah’ın ‘oku’ diyerek emrettiği yüce kitabı (Kur’an) biz okumak yerine hep vitrin üstlerine koyduk. Sadece senede 1 ay, günde 1 cüz, 30 gün onu da Arapça okuduk. Sonuç ortada. Biri çıktı ‘öyle’dedi, biri çıktı ‘böyle’ dedi, biri çıktı ‘şöyle’ dedi. Yani kısacası bizler ‘oku’mayarak, Allah’ın kitabına değil de, genelde dinimizi sadece kendi istedikleri ve işine geldiği gibi yorumlayanlara inandık. (Sözüm meclisten dışarı. Elbette gerçekten Kur’an’ı bu Müslüman alemine dosdoğru, Allah’ın emrettiği şekilde yorumlayan ve anlatan değerli hocalarımız var, onları tenzih ediyorum)
Gelelim sana Sayın Karacabey İlçe Müftüsü Naci Yalçınkaya. Ben senin yerinde olsam, çıkıp millete fazladan bir gün oruç tutun diyeceğime, ‘ezanı merkezden okutan arkadaşlar, yaşanan hatadan dolayı özür diliyor’ diyeceğime, önce kendim çıkar bu insanlardan özür diler, bu millete orucunu erken açtıran o sorumsuz(lar), senin değiminle ‘ezanı merkezden okutan arkadaşlar’ her kimlerse onları derhal görevinden alır, sonrada vatandaşların orucuna karıştığım için önce Allah’tan af diler sonrada istifa ederdim. Saygılar…