“Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” kapsamında Hamitler Sosyal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen seminerde konuşan Özel Hayat Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, meme kanserinin risk faktörleri hakkında bilgiler verdi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Hamitler Sosyal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen seminerde, Hamitler mahallesi sakini çok sayıda kadın katıldı. Seminerde konuşan ve genetik faktörün, bu hastalıkta gün geçtikçe iyiden iyiye anlaşıldığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, “Meme kanserinin, kadın kanserlerinin tümünün yüzde 33’ünden sorumlu ve kanserle ilişkili ölümlerde de yüzde 20’den sorumlu. Tüm kanserler arasında görünme sıklığı açısından ikinci sırada geliyor. Birinci sırada akciğer kanseri geliyor maalesef. Dünyadaki ölüm oranları, yıllar içerisinde üzülerek söylüyorum ki önemli derecede artış gösteriyor” dedi.

Sıklıkla menopozdan sonra görünüyor

Meme kanserinin daha çok menopoz sonrası gözüküyor bu hastalık olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Dilektaşlı,”Bu hastalıkta yaş bir etkin faktördür. Fakat genç yaşlara doğru da geriledi tüm kanser türleri gibi. Ancak son yıllarda 40 yaşının altında hastalara denk geliyoruz. Hatta 20-25 yaşında hastalar da bizlere gelebiliyor maalesef. Bugün 8 kadından birisinin meme kanserine yakalanma riski mevcut. Erkeklerde nadir görünüyor. Ama göründüğünde de daha ölümcül oluyor. Kadınlarda erken tanı hayat kurtarıyor” diye konuştu.

2018’de 25 bin yeni vaka görüldü

Meme kanserinde 2018 yılında 25 bin yeni vakanın tespit edildiğini hatırlatan Doç. Dr. Dilektaşlı, hastalığın gelecek projeksiyonuyla ilgili şunları söyledi: “Bazı meme hücreleri normal hücrelere nazaran daha hızlı çoğalıp, daha sık bölünüp ve sık bağlantılar kurup kitle oluşturuyor. Aslında kanserin genel tanımı budur. Meme kanseri çok sayıda doğum yapan kadınlarda biraz daha az görünüyor. Ama hiç doğum yapmamışlarda daha sık görünüyor.

Farkındalık düzeyinin arttırılmasıyla tanı ve tedavide iyi bir noktaya geldik. Meme kanserine bağlı ölüm oranlarında, kansere daha erken tanı konulması sayesinde ve hastalığın detaylı anlaşılması sayesinde, artık özel tedavi modellerine sahip olmamız nedeniyle daha başarılı oluyoruz. Türkiye’de meme kanseri, tüm kanserlere göre yine ikinci sırada. Kadınlarda görünme sıklığı birinci sırada. 2018 yılında maalesef 25 bine yakın yeni meme kanseri teşhisi konuldu ülkemizde. Gelecek projeksiyonuna bakıldığında,2030’da dünya çapında daha da artacak. 2040 yılında şuan 8’de bir olan oran, o zaman 6’da bir olabilir. Gidişat buna doğru. 2018’den 2040’a doğru Türkiye’de meme kanserindeki artış eğrisi yukarıya doğru. Tüm yaş gruplarında da yine eğilim yukarıya doğru”

Meme kanserinde erken teşhisin ve kendi kendine meme muayenesinin önemini vurgulayan Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, Mamografi ile taramanın çok önemli olduğunu fakat erken teşhis için tarama ile birlikte kadınların kendi kendine meme muayenelerini yapmalarını ve herhangi bir farklılık durumunda hemen bir genel cerrahi uzmanına başvurmaları gerektiğini vurguladı. Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, yaptığı sunumun ardından kadınların sorularını yanıtladı.