Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır, eklem ağrıları hakkında önemli bilgiler verdi.

İşte o bilgiler…

Vücudun düzgün bir biçimde kullanılmaması, fazla kilo alınması, ani yanlış hareketler yapmak, kullanılan bazı ilaçlar gibi faktörler nedeniyle ortaya çıkan eklem ağrıları birçok kişinin derdi durumundadır.

Eklemler, yapılan hareketleri kolaylaştırmak amacıyla kemikleri birleştiren, onlara destek sağlayan dokulardır. Hastalar çoğunlukla kemiklerinin ağrıdığını düşünse de aslında çoğunlukla ağrıyan bölge kemikler arasında yer alan yumuşak dokulardan kaynaklanmaktadır.

Yumuşak dokular inflame (iltihaplanma) olduğunda ağrı hissi meydana gelir ve eklem hareketlerinde kısıtlanma olur. Bu iltihap mikroba bağlı bir iltihap değildir. Vücudun iyileşmeye çalışma çabasının bir sonucudur. Otoimmün hastalıklardan kaynaklanabilir ya da bilinçsiz beslenme ile alevlenir.

AĞRILI EKLEMDEKİ BELİRTİLER NELERDİR?

Eklemlerde şişlik, şişlik olmadan ağrı, eklemleri kaplayan deri yüzeyinde kızarıklık ve sertlik, Ağrılara bağlı olarak görülen çeşitli hareket ve yürüyüş bozuklukları, ağrıyan eklemi hareket ettirmekte güçlük çekme.

EKLEM AĞRILARINI TETİKLEYEN SEBEPLER NELERDİR?

Hastaların çoğunda; hava değişikliklerinin, eklem iltihabı belirtilerini arttırdığı saptanmıştır. Kadınlar, hava durumundaki değişikliklere karşı erkeklerden daha duyarlıdır. İltihaplı eklem romatizmasındaki (romatoid artrit) ağrı; barometrik basınç ve sıcaklıktan, osteoartrit (kireçlenme); sıcaklık, yağmur ve barometrik basınçtan ve fibromiyalji de; barometrik basınçtan etkilenmektedir. Düşük sıcaklığın eklem ağrısı riskini artırdığı tespit edilmiştir. Stresin de ağrıları arttırıcı etkisi bilinmektedir. Unlu gıdaların ve sütün iltihabı (enflamasyon) artırıcı etkilerinden bahsedilmektedir. Uzun süreli stabilite de ağrılara neden olmaktadır.

HANGİ YAŞ GRUBUNDA GÖRÜLÜR?

Her yaşta görülebilir olsa da çoğunlukla romatizmal hastalıklar 30 ile 50 yaş aralığında sık olmakla beraber kireçlenme tarzı ağrılar yaş ilerledikçe artış göstermektedir.

KISACA EKLEM AĞRILARI TANISI VE TEDAVİSİ?

Eklem ağrılarının birkaç gün içerisinde hafiflememesi durumunda eklemlerde tahribata yol açmaması için bir uzmana danışmak önemlidir. Eklemde meydana gelen şişlikler çoğunlukla iltihaplanma sonucu oluşmaktadır. Kan testleri ile eklemde herhangi bir iltihaplanma durumu olup olmadığı kontrol edilebilir. Eklemde yapısal bir değişiklik olup olmadığı röntgen ile kontrol edilebilir. Bunun yanı sıra eşlik eden hastalıkların araştırılması için MR (manyetik rezonans) ve BT (bilgisayarlı tomografi) incelemeleri de yapılabilir. Uzman tarafından gerekli görülen sağlık taramaları yapıldıktan sonra elde edilen sonuçlar değerlendirilerek ağrıya neden olan hastalığın teşhisi konulur ve buna yönelik olarak tedavi süreci planlanır.

Eklem ağrılarının tedavisinde ağrıların ve beraberinde görülen olumsuzlukların hafifletilmesine yönelik olarak uygulanan semptomatik tedavinin yanı sıra ağrıyı oluşturan hastalığa yönelik ayrıca tedavi uygulanmalıdır. Kaplıcalar önerilmektedir. Fazla kilolar eklem yorgunluğu ve dejenerasyonuna sebebiyet vereceğinden kilo kontrolünün sağlanması oldukça önemlidir. Bu nedenle aşırı kilo almanın önlenmesi önemli bir tedavi yöntemidir. Eklem iltihaplarından kaynaklanan ağrılarda ise antibiyotik kullanımı önerilebilir. Bazı hastalarda kemik ve eklem onarımının desteklenmesi amacıyla kalsiyum ve D vitamini takviyelerinden faydalanılabilir. Bunların haricinde eklem ağrılarına yol açan hastalıkların oluşmadan önlenebilmesi için hareketli yaşam tarzını benimseme amacıyla düzenli bir egzersiz planına uyum sağlamakta yarar vardır. Yapılacak olan egzersizlerin öncesinde kas ve eklemlerin zorlanmasını önlemek amacıyla ısınma hareketleri yapılmalıdır. Masa başında çalışan kişilerde de eklem ağrılarının oluşma riski çok yüksek olduğundan iş saatlerinde mümkün olduğunca sık aralıklarla ayağa kalkılarak bir süre dolaşılması, sandalyede yapılabilecek küçük egzersizlerin uygulanması gerekir.

EKLEM AĞRILARINA KARŞI ÖNERİLER?

Ağrıların kendiliğinden geçmesini beklemek yerine bir an önce muayene olarak hekiminizin belirlediği teşhise göre tedavi sürecinize başlamalısınız. Bu sayede hastalığınızın ilerleyerek kalıcı sonuçlara yol açmasını önleyebilir, ileri ki yaşlarda daha sağlıklı bir yaşam sürmeyi temin edebilirsiniz.