Saadet Partisi (SP) Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Gerek Türkiye, gerekse İslam dünyasının tarihinin en zorlu ve hassas günlerini yaşadığının altını çizen Koçak, ülke siyasetinin kısır polemiklerle, suni gündemlerle meşgul edildiğini, iktidar ve ana muhalefet arasında baş gösteren Lozan tartışmasının da bunun son örneği olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Lozan bir hezimettir. Lozan’da Ege Adalarını kaybettik” sözlerine “Evet, Lozan bir zafer değil. Ama Sayın Cumhurbaşkanım, işte şu Akdeniz’i görüyorsunuz değil mi? Peki bağırsak sesimizin duyulacağı Kıbrıs’ı masaya yatırıp pazarlık konusu yapmak bir zafer midir?” dedi.
Türkiye’nin günlerdir ‘Lozan hezimet mi, zafer mi? Abdülhamit Han baskıcı mı demokrat mı?’ gibi konuların tartışıldığını, ama gerçek gündemde ise her gün anaların yüreklerine kor düştüğünü, her gün ocakların söndüğünü dile getiren Koçak, “Ülkenin gerçek gündemine ilişkin çözüm üretemeyenler, polemik siyasetinden medet umuyorlar. Bu yüzden Lozan tartışması samimi bir tartışma değildir. Yenikapı ruhunu 1,5 ayda hak ile yeksan edip eski kapı ruhuna çeviren siyaset anlayışının tezahürüdür.” dedi.
Koçak, “Peki, iktidar ne diyor? ‘Efendim Lozan zafer değil, hezimettir’ Biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı çıktı; ‘İşte şu an Ege’yi görüyorsunuz değil mi? Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’da verdik. Zafer bu mudur?’ dedi. Evet, Lozan bir zafer değil. Ama bugün benzer bir soruyu biz de kendisine sormak istiyoruz: ‘Sayın Cumhurbaşkanım, işte şu Akdeniz’i görüyorsunuz değil mi? Peki, bağırsak sesimizin duyulacağı Kıbrıs’ı masaya yatırıp pazarlık konusu yapmak bir zafer midir?’ Peki, bugün Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya, İtalya’ya İncirlik’te, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te, askeri üsler vermek zafer midir? Filistin işgal ve terör altında iken İsrail ile anlaşma yapmak zafer midir?” ifadesini kullandı.
Koçak, açıklamalarına şöyle devam etti: “Ana muhalefet mensupları kalkıyor, 1923 Lozan Anlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur diyor. Hayır, Anadolu’nun tapusu 1071 Malazgirt meydan savaşıdır. Siz bu tarihi Lozan’la başlatırsanız bin yıllık bir geçmişi, bin yıllık bir tarihi inkâr etmiş olursunuz. Bu yaklaşım doğru değil.”
Amacı Türkiye’yi parçalamak ve Siyonizm’in esiri etmek olan Hayim Nahum Doktrini’ne göre Lozan’ın Sevr’e giderken bir mola olduğunun altını çizen Koçak, “Hayim Nahum Doktrini tıkır tıkır işliyor. Hayim Nahum Doktrini’ne göre Lozan Anlaşması bir ara verme, bir moladır. Asıl olan Sevr’dir. İktidar ve muhalefetin kısır çekişmeleri, Sevr’e hizmet etmektedir. Türkiye’yi hızlı bir biçimde Sevr’e yaklaştırmaktır.” diye konuştu.
Koçak, “Türkiye bir an evvel gerçek gündemine dönmelidir. Dış borç toplam 750 milyar dolarlara ulaşmış. İşsizlik çift haneli rakamlara çıkmış. Üniversite mezunu her 4 gençten biri işsiz. Toprak ayağımızın altından kayıyor. Her gün şehit üstüne şehit haberleri geliyor. Gencecik fidanlarımızı hayatının baharında toprağa veriyoruz. Millet mutsuzdur, millet umutsuzdur, Millet moralsizdir. Millet endişe içindedir.” şeklinde sözlerini noktaladı.