MHP İlçe Başkanı Hüseyin Erol, yaşanan Özgecan cinayetine sert tepki göstererek, “AKP iktidarı, ‘Ülkemizde işlenen cinayetlerin sorumlusuyuz’ diyordu. O zaman sorumlu ve suçlular ayağa kalkmalıdır” dedi.
Tecavüz edildikten sonra yakılarak öldürülen Özgecan olayına tepkiler çığ gibi büyüyor. Bir yandan Özgecan’ın katillerine tepki gösterilirken, diğer yandan da bu konularda eksik kalan hükümet eleştiriliyor.
MHP İlçe Başkanı Hüseyin Erol da, yaptığı açıklamada her iki yönde sert açıklamalarda bulundu. Erol, konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
“İnsanlık hamurunun en iyi yoğrulduğu , yıllarca bir çok inancı, düşünceyi, anlayışı , farklı kültürleri barındıran, tüm dünyanın takdir ettiği bir yapıya sahip güzel yurdumda , insan tasvirinin kabul etmeyeceği olayların çokça yaşandığı bir ülkeye döndük son yıllarda.
Mağdurun ve mazlumun temsilcisi olmak için iktidara talibiz söylemleri ile yola çıkanlar, ülkemizde hangi konuyu ele alırsak alalım elimizde kalıyor durumunun oluşmasına sebep oldular. Konuşulacak ve anlatılacak o kadar çok şey var ki, onlarında zamanı gelecek, onlar ile ilgili söylenecek çok sözümüz var; fakat şuan içimiz yanıyor, yüreğimiz kan ağlıyor.
Dilin kalpten geçenleri tam olarak anlatamadığı, hislere tercüman olamadığı zamanlar vardır. İnsan doğasında olan, insani bir haldir bu; sözler kimi zaman düğüm düğüm olur insanın boğazında. Yüreklerin kavrulduğu anlar vardır. Bir şey söylemek istersiniz fakat yutkunup susmayı tercih edersiniz. Buda insani bir durumdur. Bazı acıları en derininizde duyarsınız, hüzünlenir, kederle dolarsınız. Kötülüğün ve alçaklığın timsali olan katillerin, masumlara yaptığı tarifi ve tanımı olmayan şiddetten dolayı insanlığınızdan utanırsınız.
Bu damı oldu? Bunu damı gördük? soruları kafanızda uçuşur. Beyninizin içini kemirir. Bu anlar zordur, sabır ve metanet gerektirir. Mersin’in Tarsus ilçesinde, 2 günlük aramadan sonra bulunan Özgecan kardeşimizin vahşete kurban gittiğini öğrenmek bizlere bunları düşündürdü.
İnsan olmakla, insani davranmak aynı şey değildir. Bir canlıyı insaflı yapan vicdanı, bir varlığı da insancıl yapan ruh, ahlak ve asaletidir. Özgecan gencecik yaşta felaketle tanıştı ve hunharca katledildi. Ailesinin ve hepimizin ciğeri yandı. İnsan suretindeki yaratıklar mazlum kızımızın kanını en iğrenç şekilde döktü, gün yüzü görmemiş işkencelerle canını aldı.
Bu saldırıyı lanetlemek yetmez, kınamak kafi gelmez. Çünkü hiçbir söz Özgecan’ın yaşadıklarını tarif etmez, edemez. Olanları da geri getiremez. İşte görüyorsunuz, Türkiye ne hallere düşmüş, nasıl bir uçuruma savrulmuştur.
Mevcut iktidar diyordu ki, ‘Ülkemizde işlenen cinayetlerin sorumlusuyuz’. O zaman sorumlu ve suçlular ayağa kalkmalıdır. Yönetim erkinin en asli görevi halkın huzur ve refahını tesis etmektir. Mevcut iktidarın izlediği yol haritası sayesinde, ‘Çalışan her kadın fuhuşa hazırlık yapıyor’ diyen sözde din adamları, ‘Laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar, mini eteği giyiyorsan tazice uğradığında bas bas bağırmayacaksın’ diyen sanatçı müsvetteleri türedi ülkemizde.
‘Yolsuzluk yapan kardeşimde olsa kolunu koparırım’ ve ‘Kadına uzanan elleri kıracağız’ diyen iktidar yöneticileri sayesinde ülkemizde yolsuzluk ve kadın cinayeti ve de darpları %1400 arttı. Bu rakamlar bizim tarafımızdan uydurulan rakamlar değil. Devletin resmi sitelerinde yazan ve internet ortamında herkesin kolayca erişebileceği bilgilerdir.
Haftalarca, İstanbul Kabataş’ta ‘Başörtülü bacıma saldırdılar’ yalanıyla kıyamet koparan yönetim kademesinin (ki böyle bir olayın yaşanmadığı gerçeği ortaya çıktı) dilleri lal olmuş durumda olması da ayrı bir trajedidir.
‘Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor’, ‘Kadınları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz’ diyen il yöneticileri ile ‘Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak’ diyen başbakan yardımcılarına sahip olmamız, acaba bu gibi olayların yaşanmasında ufakta olsa etkisi yok mudur? sorusunu aklına getirmiyor değil insanın.
Herkesin, bilhassa yönetim kademesinde bulunan herkesin aklını başına alması ve şapkasını önüne koyup düşünmesinin zamanı geldi de geçiyor bile. Herkesin aklını başına alması gerekiyor ki, başka Özgecan’ların canı yanmasın. Yüce Allah’ın özene bezene yarattığı ve kainatta en büyük değer verdiği insanoğlu böyle şeyler yaşamasın, analar babalar yanmasın, ocaklar sönmesin. Yüce Allah Özgecan kardeşimize rahmet eylesin. Geride kalan başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine sabır versin.”