Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, açıklanan soğan ihracatı, tarımdaki veri sorunu ve artan maliyetlerle ilgili açıklama yaptı.
Koronavirüsle mücadelede bilimin ve gıdanın önemine dikkat çeken Erdem, “Şu net olarak görüldü ki, bir ülkenin kriz dönemlerinde ayakta kalabilmesinin tek yolu bilime ve gıdaya değer vermesinden geçmektedir. Gıda sektörünün temsilcileri olan biz çiftçilerin kıymetinin daha iyi anlaşılmasını bekliyorduk, ancak alınan bazı kararlar maalesef çiftçiye gereken önemin hala verilmediğini bir kez daha ortaya koymaktadır” dedi.
İlk olarak soğan konusuna değinen Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, Ocak ayından bu yana salgın nedeniyle fiili olarak yasaklanan soğan ihracatının yeniden kontrollü olarak ve ihracatçı başına 250 tonu geçmeyecek şekilde izin verilmesini yetersiz buldu.
Bunun sanki bir lütufmuş gibi açıklanmasını eleştiren Erdem, “Bu ülke 40 yıldır soğan ihraç ediyor ve etmeye de devam edecek. Müjde diye açıklanan soğan ihracatındaki 250 ton sınırı komik ve yetersizdir” ifadesini kullandı.
Hangi ürün ne kadar ekiliyor belli değil!
Türkiye’de ekilen tarım arazilerinin tam olarak ne kadar olduğu konusunda ciddi bir planlama eksikliğinin olduğunu vurgulayan Başkan Erdem, “Ülkemizde hangi ürünün ne kadar ekildiği konusunda net bilgi yok. Bu tarım planlaması açısından ciddi bir sorundur. Çiftçi Kayıt Sistemi verileri incelendiğinde Karacabey’deki tarım arazilerinin yüzde 55’i gözükmüyor, yani kayıt dışı. Bu yüzden bu ülkede hangi ürünün ne kadar ekildiğini tam olarak bilen olduğuna inanmıyorum. 5 yıllık Ziraat Odası başkanlığım süresince, tarım arazilerinin miraslı yerlerden dolayı kayda girmediğini ve her ekilen ürünün istatistiki tablosu yerine tahmini konuştuğumuzu defalarca söyledim. Bu şekilde tarımdaki sorunları çözemeyiz. Hayal eşittir sıfırdır, ancak Bilim eşittir her şeydir. Tahminler üzerine tarım yapılamaz” dedi.
Maliyetler çok yüksek, devletten destek bekliyoruz
Tarımdaki girdi maliyetlerinin çiftçilerin belini büktüğünü vurgulayan Başkan Erhan Erdem, “Tarımla ilgili her şey tahmin üzerine yapılıyor, ancak çiftçinin girdi maliyetlerini kimse tutturamıyor. Her geçen sezon artan maliyetler çiftçimizi zor durumda bırakıyor. Örneğin geçen yıl domates fiyatları kilogram başına 50-57,5 kuruş arasındaydı ve girdi maliyetleri ise dekara 4 bin TL civarındaydı. Bu sezon domateste fiyatlar yine 50-57,5 kuruş olarak açıklandı. Ancak bu yıl dekara girdi maliyetlerimiz ise 5 bin TL’yi bulacak. Ayrıca, çiftçinin bankalara ödediği borçlar ise, bu 5 binin dışında kalıyor. Devletin tarımda artan bu maliyetlere karşı ağırlığını koymasını ve üreticinin menfaatine yönelik kararlar almasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.