Kiraz hasadının başladığı Bursa’da üretici para kazanamamaktan dertli. Kilosu 3-5 liradan alınan kirazın sadece toplama maliyeti 3 lirayı buluyor. CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Maliyetler artarken üreticinin kazancı yerinde sayıyor. Çiftçi ürününden kazanamıyor. Üretici ürettiğinden adeta pişman” dedi.
Türkiye’nin en önemli kiraz üretim merkezlerinden Bursa’da kiraz hasadının başladığını hatırlatan Sarıbal, meyve bahçelerinden para kazanamayan üreticinin ağaçlarını sökmeyi düşündüğünü söyledi. Üreticinin elindeki ürün para etmezken tüketicinin de pahalı meyve yemek zorunda kaldığını kaydeden Sarıbal, şunları söyledi.
Üretici de tüketici de mağdur
“Bursa ülkemizin en önemli meyve üretim merkezlerinden biri. Çok sayıda meyve çeşidinin üretim merkezi. Türkiye’nin en kaliteli kirazı olarak bilinen ziraat 900 cinsi kiraz başta olmak üzere çok önemli meyve çeşitleri Bursa’da yetişiyor. 10 binlerce kiraz bahçesinin bulunduğu Bursa’da kiraz hasadı başladı. Üreticinin mutlu olması gerekir ama öyle değil. Üretici neredeyse ürettiğinden pişman. Bütün bir yıl boyunca iklimle mücadele edip mazot, gübre, ilaç gibi girdilere büyük paralar ödeyen üretici şimdi ise ürününü toplamak için yevmiye vermek zorunda. Kirazın sadece toplama maliyeti bile 3 lirayı buluyor.
Bütün bu girdilerin fiyatları inanılmaz boyutlarda arttı. Ama çiftçinin eline geçen para maliyetleri karşılamaktan bile uzak. Bazı üreticiler maliyetlerini çıkarmadığı için kirazını toplamayı bile istemiyor. Böyle devam ederse bahçelerindeki ağaçları kesecekler. Sadece kiraz değil şeftali başta olmak üzere birçok üründe durum aynı. İki hafta önce Bursa Yenişehir’de üreticiler kiraz ve şeftali ağaçlarını kesti. Üretici kazamazken tüketici de zarar görüyor. Bugün üreticinin 3-5 liraya satamadığı kirazı tüketici 12-15 liraya, hatta daha fazlasına ancak alabiliyor. Yani hem üretici hem tüketici mağdur”
Planlama şart
Bütün tarımsal ürünlerde olduğu gibi meyve üretiminde de planlamanın önemli olduğunu vurgulayan Sarıbal, bu konuda görevin hükümete düştüğünü söyledi. Sarıbal, “Üretimden ve halktan yana bir tarım politikası, iklimsel riskleri, üretim maliyetlerini oluşturan, üretimi örgütleyen, sel, fırtına, don gibi doğal afetlere karşı koruyan, iç ve dış ticareti yöneten bir politika geliştirilmelidir. Ayrıca tarladan sofraya kadar soğuk zincir, ambalajlama, paketleme ve pazarlamayı planlayan bir yapı oluşturulmalıdır” dedi.