Dünyada canlılar içerisinde oturarak üretim yapan tek canlı tavuklardır. Otururlar yumurta yaparlar ve üretirler.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Maliye Bakanı ki, Ankara’da kendisine İngiliz Mehmet derler, sebebi de İngiltere vatandaşı olması. Mehmet Şimşek oturduğu yerde üretim yaptı ve “Asgari ücret artarsa bu işçiye zulümdür” dedi. Bir insanın gelirinin artması ne zamandan beri o insana zulüm oluyor. Birde “Yüksek vergi Türkiye’nin menfaatinedir” demez mi? Bu insanları anlamak mümkün değil. Bizleri kimler yönetiyor.
1963 yılında sağ partilerden bir vekil çıkıp şu ifadeyi kıllandı, “İşçiye çok para vermeye gerek yok, işçi para harcamasını bilmez” Biz işçi olarak onu yuhalamıştık. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’te asgari ücretinin 800 TL olduğu dönemde, “800 TL çok para bu para ile aileler geçinir” demişti. Oysa o tarihte Ankara’da iyi bir restoranda 4 kişi bir akşam yemeği yese 800 TL hesap ödeyebilirdi. Biri bu para ile akşam yemeği yiyecek, asgari ücretli bu para ile bir ay geçinecek. Sağ partilerin felsefesi çalışan üreten kesime para verileceğine zengine devlet imkânları sunulmalıdır. İşte bu felsefe ile 2002 yılında Türkiye’nin %01 kesimi Türkiye’nin milli gelirinin %39’nu alırken, bu AKP döneminde 2014 yılında bu rakam %54’e çıktı.
İşçi, memur aç sefil olabilir, devletin kaymağını zengin yemelidir. İşçi çalışırken ölebilir, tedbir için zenginin parası harcanmamalıdır. Avrupa’da madenlerde çalışanlar yılda 1-2 ölümcül kaza ile karşılaşırken bizde her yıl madenlerde 300-500 kişi ölüyor. Madenlerde ölümlerin önlenmesi için yaşam odalarının kurulması yasa teklifi AKP vekillerce ret edildi. Aman zengine masraf olmasın “Bir kilo kömüre bir can gitmesi önemli değil” diyorlardı.
Japon mühendis çelik halatların hasarını görmeyip bir işçinin ölümüne sebep olduğu için Türkiye’de intihar etti. Soma’da 301 madencinin yaşam odaları olmadığı için ölmesine sebep olan Faruk Çelik koltuğunda oturmaya devam etti. Protesto edileceğini bildiği için hastalığını bahane ederek Soma’ya gidemedi.
Başbakan Soma’daki kazadan sonra “Ölümler bu işin fıtratında var” dedi. Soma’da protesto edilince işçiye tokat attı. Müsteşar yardımcısı yerdeki işçiye tekme attı. Bu tokat ve tekme tüm emeği ile para kazananlara atılmış demektir. İşte AKP’nin emek sınıfına bakışı budur. 7 Haziran’da tüm emekçi sınıfı bunun cevabını verecektir. AKP’ye bir oy bile verilmeyecektir.
Senarist’te rejisör’de çok acemi
Çanakkale kara savaşları başladığı 1915 yılının 100 yıl kutlamaları için bir film hazırlanmış. Bayrak Osmanlı bayrağı olması lazım, ama değil. Madalya Osmanlı madalyası olması lazım ama değil. Filme zorla monte edilmiş bir Atatürk posteri var. O Çanakkale savaşları ki kurtuluş savaşının öncüsü ve dünya tarihinin şekillendiği yer. Türkiye’nin kaderini belirleyen genç subayların var olduğu yer. Kazım Karabekirlerin, Fevzi Çakmakların, Mustafa Kemallerin savaştığı alanlar. Ayak basmadık yer kalmayan alanlar. Alayların tamamının şehit olduğu yerler.
Cumhurbaşkanlığı forsunun orada ne işi var? Dua eden şahsın yakasına ve mezar taşlarına ampul koymayı her halde unuttular. Unutmasalardı reklam daha güzel olurdu!
Ne yazık ki o kahramanlara “İki ayyaş” diye hakaret edenler başrol oyuncusu olmuş. Türk’ü anayasadan kaldırmak isteyen, Türkiyelilik diyenler dua etmemeliydi.
Şehitlere Fatiha’yı buram buram siyaset kokan şahıs değil 77 milyonu temsilen çocuk, genç, ihtiyar belirli bir insan topluluğu yapsaydı, reklamı görenlerde TV’leri kapatmasaydı.