CHP’nin “Zeytin Ağacıma Dokunma” sloganıyla zeytinlikleri madencilik faaliyetine açan yönetmelik değişikliğine karşı başlattığı toplantı serisinin ikincisi Bursa Mudanya’da yapıldı. CHP Çevre ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “AK Parti hükümeti zeytin ağacına, doğaya, çevreye düşman. İnsanoğluna Allah’ın ilk nimetlerinden birisi incirdir, birisi zeytin. Ama gözlerini diktiler, biz bu zeytin ağaçlarını nasıl kaldırırız. Nasıl bu zeytin ağaçlarını kaldırır, oradaki madenleri, kömürü çıkarırız ve nasıl yandaşı daha çok zengin ederiz” şeklinde konuştu. Öztunç, idari yargının da yönetmelik değişikliğiyle ilgili itirazları bir an önce ele alarak karar vermesi gerektiğini söyledi.

Mudanya Mütareke Meydanı’nda yapılan ve Mudanyalıların yoğun ilgi gösterdiği basın açıklamasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP ilçe başkanları, il-ilçe kadın kolları üyeleri, çevreciler ve vatandaşlar katıldı.

“BU YÖNETMELİK, ZEYTİNİ TALAN ETME YÖNETMELİĞİ”

CHP Mudanya İlçe Başkanı Ömer Aydın ve CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın selamlama konuşmalarının ardından kürsüye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, şunları söyledi; “AK Parti hükümetinin, Tayyip Erdoğan’ın klasik bir alışkanlığı var. Gece saat 24.00, 01.00’den sonra Resmi Gazete ile iş yürütmeye çalışır. Bir bakarsınız bazen gece 02.00’de Resmi Gazete açıklanır, bakanlar affını istemiştir, bakan değişikliğine gitmiştir. Bir bakarsanız bazı hazine arazilerinin özelleştirilmesi ilişkin kararlar vardır. En sonda zeytini talan etme yönetmeliği çıkarıldı. Kim çıkardı? Enerji Bakanlığı. Biz Enerji Bakanlığı’nın zeytinlik alanlara yönelik bu yönetmeliğini zeytini talan etme yönetmeliği olarak adlandırıyoruz”

“MİLLETE YALAN SÖYLÜYORLAR”

Durduk yere, bir anda ne oldu da aklınıza zeytin ağacı geldi? Hazinede para bitti. Kasa tam takır. Satacak bir şey kalmadı. Her yer özelleştirildi. Gözlerini Ege ve Akdeniz sahillerine, hazine arazilerine ve zeytinliklere diktiler. Maalesef, çıkardıkları bu yönetmelikle milleti de kandırıyorlar. Köylüyü, üreticiyi, çiftçiyi de kandırıyorlar. Köylüye, çiftçiye, zeytin üreticisine, ‘zeytinliğinize ilişkin düzenleme yapıyoruz’ diye yalan söylüyorlar. Çünkü bu yönetmelik baştan sona madencilik için çıkartılmış bir yönetmeliktir. Köylü, çiftçi için değil. Baştan sona madencilik için, ‘beşli çete’ için, maden çıkartılması için çıkartılmış bir yönetmeliktir. AK Parti hükümeti, zeytin ağacına, doğaya, çevreye düşman. İnsanoğluna Allah’ın ilk nimetlerinden birisi incirdir, birisi zeytin. Ama gözlerini diktiler, biz bu zeytin ağaçlarını nasıl kaldırırız. Nasıl bu zeytin ağaçlarını kaldırır, oradaki madenleri, kömürü çıkarırız ve nasıl yandaşı daha çok zengin ederiz.

“FIRSAT BU FIRSAT HEMEN ÇÖKELİM DEDİLER”

Bunu yaparken de Ukrayna-Rusya savaşını bahane ediyorlar. Ukrayna ile Rusya arasında savaş çıktı, Türkiye’de herkes bir anda enerji krizini konuştu. Enerjide dışa bağımlılığı konuştu. Fırsat bu fırsat hemen çökelim dediler. Bu fırsatla bu yönetmeliği çıkardılar. Biz geçtiğimiz günlerde Muğla Milas’ta Akbelen Ormanı’nın direnişine katıldık ve ‘Zeytin Ağacıma Dokunma’nın ilk açıklamasını yaptık. Sizin gibi çevresini, doğasını çok seven insanlarla bir araya geldik. Bugün ikinci çalışmamızdayız. Önümüzdeki günlerde dağların yağ, ovalarından bal akan Aydın’da olacağız.

“BİR AN ÖNCE DANIŞTAY BU KARARI VERSİN”

Biz bu yönetmeliğin durdurulmasını istiyoruz. Hükümeti uyarıyoruz. Geri çekin bu yönetmeliği, bu yanlış bir yönetmelik. Madenciyi zengin edeceğim diye, zeytin ağaçlarına 300, 400, 500 yıllık zeytin ağaçlarına kıymayın diyoruz. Kıydırmayacağız diyoruz. Aydın Milletvekilimiz Süleyman Bülbül, bu konuda Danıştay’a dava açtı. İptal istemli yürütmeyi durdurma davası açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye’de çok sayıda dernek, sivil toplum örgütü davaları açtı. Bir an önce Danıştay bu kararı versin.

“BU YÖNETMELİK TAMAMEN MADENCİ İÇİN, RANT İÇİN… HALK İÇİN DEĞİL”

Beşli çete, maden şirketleri… Adamlar ellerine testereyi almış bekliyorlar, ağaçları kesmek için. Bir an evvel Danıştay’ın bu kararı vermesini bekliyoruz. Hükümetin de bu yanlıştan geri adım atmasını istiyoruz. Vazgeçmelerini istiyoruz. On binlerle meydanda, sahada oluruz. Zeytinlikte oluruz. Bu mücadeleyi hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hem yargıda hem de zeytinliklerde veririz, vereceğiz de. Zeytin ağaçlarına dokundurtmayacağız. Buradan üreticiye, köylüye, çiftçiye de bir mesajımız var. Bu yönetmelik sizinle ilgili değil. Sizinle ilgili olduğunu söyleyerek yalan söylüyorlar. Bu yönetmelik tamamen madenci için, rant için… Halk için değil.

“ÜRETİCİYİ VE ZEYTİNLİKLERİ KORUYACAĞIZ, SAHİP ÇIKACAĞIZ”

İnşallah, bizim iktidarımızda çiftçiyi, üreticiyi ve zeytinlikleri koruyacağız, sahip çıkacağız. Gittiklerini görüyorlar. AK Parti gidiyor, ben onlara gittigidiyor.com diyorum. Gidiyorlar. Gittiklerini gördükleri için de her yere saldırıyorlar. Nasıl malı götürürüz, nereden nasıl vurgun yaparız. Bunun derdine düşmüşler. Zeytinlikler konusunda mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz bu ağaçlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Zeytin onurumuz, gururumuzdur. Bunu kimse unutmasın. Zeytin, vazgeçilmezimiz, kıymetlimizdir. Biz zeytin ağaçlarımıza dokundurtmayacağız. Bir kez daha ve son kez söylüyorum, Danıştay bir an önce bu dosyayı incelesin ve kararını versin. AK Parti de aklını başına toplasın, bu yönetmeliği geri çeksin diyorum.

“YASAYI DA DEĞİŞTİRSEN, ARTIK BİTTİ, GİDİYORSUN”

Seçim kanunu değişikliği getiriyorlar çünkü gittiklerini görüyorlar. Zaten gittiğini gören iktidarların ilk yapacağı iş yasayı değiştirmektir. Acaba yasayı değiştirerek kendimizi kurtarabilir miyiz derdine düşerler. Ey Tayyip Erdoğan, Ey Devlet Bahçeli, yasayı da değiştirsen, kasayı da değiştirsen, masayı da değiştirsen, gidiyorsun, gidiyorsun, gidiyorsun. Ne yaparsan yap, artık bitti. Bu millet hükümeti değiştirecek, iktidarı değiştirecek. Açlığa mahkum ettiğin bu millet kararını verdi. Senin dönemin bitti ve gidiyorsun. Gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan”