CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Konya’nın Karapınar ilçesindeki meranın önce mera vasfından çıkarıldığını ardından da yandaş şirket Kalyon’a güneş enerjisi için 49 yıllığına kiralandığını söyledi.

CHP’li Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 20-21 Şubat 2022 tarihleri arasında Konya’nın Karapınar ilçesinde yaptığı saha çalışması hakkında bilgi verdi.

Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden olan Karapınar’da ciddi bir hayvancılık da yapıldığını aktaran Sarıbal, Karapınar’da 60 dönümlük mera alanının Kolyon şirketine verildiğini söyledi. Söz konusu alanın önce ‘çorak’ denilerek mera vasfından çıkarılarak Hazine’ye devredildiğini, daha sonra da 49 yıllığına Kalyon şirketine kiralandığını aktaran Sarıbal, şunları söyledi:

MEMLEKETİN CANINA OKUYORLAR

“Kalyon’a 49 yıllığına verilerek orada güneş tarlası yaptırıyorlar. Şimdi orada ciddi bir kirlilik var. Küçük hayvanların merası daralmış. 60 bin dönümü mera vasfından çıkarıp yandaşa veriyorlar, güneş tarlası yaptırıyorlar. O güneş tarlasından elde edilen elektrik de oradaki çiftçiye satılacak.

Bir kere; bir, mera vasfı bozulamaz. Bozulmamalı. Canına okuyorlar bu memleketin. Tamamen karşıyız. İki, kamu yararına bunu kaldırdıysanız ki başka bir gerekçesi olamaz, mutlaka kamu yararı olması lazım. Peki bu kamu yararı oradaki binlerce çiftçi için mi olmalı yoksa bir tek yandaş şirket için mi olmalı? Kalyon için mi olmalı?

Hala nasıl utanmıyorlar da nasıl sıkılmıyorlar da bu topraklarda insanların yüzüne bakıyorlar, ben çok merak ediyorum. İnsan o çiftçinin halini gördüğünde utanır ve sıkılır. Biraz insanda vicdan olur”

ELEKTRİK CAN YAKIYOR

Esnaf ve çiftçinin elektrik maliyetleri ile ilgili de bilgi aktaran Sarıbal, artan elektrik nedeniyle esnafın dükkanlarındaki ışıkları söndürmeye başladığını ve elektrik faturalarının dükkan kiralarını geçtiğini söyledi.

Sarıbal, “Zücaciyesinden, elektrik malzemeleri satan küçük dükkanlara kadar tümü elektrik tasarrufu için ışıkları yakmamaya başlamış. Kapılar açık olmazsa dışarıdan dükkanların kapalı olduğu izlenimi var. Yani elektrik parası ciddi can yakmakta. Esnaf hiç görmediğim kadar kötü durumda. Elbette sadece Karapınar’da değil, bütün Türkiye’de yaşıyoruz. Bu krizin çok derin bir kriz olduğunu görüyoruz. Bir an önce elektrikle ilgili ciddi çözümler üretilmesi gerekmektedir” dedi.

ELEKTRİK MALİYETİ %70

Karapınar’da 1,5 dekar tarım arazisi olduğunu, bunun 1 milyon 100 bininde tarımın yapıldığı belirten Sarıbal, 900 bin dönümünde de sulama yapıldığını kaydetti. Tarımsal sulamanın yeraltı suları ile yapıldığını ifade eden Sarıbal, şunları söyledi:

“Suyun kullanılabilmesi için elektriğe ihtiyaç var. Bundan 25-30 yıl önce 35 metreden alınan su şu anda 170 metreye düşmüş durumda. 170 metreden su alabilmek için 150 metreye pompa salmak lazım. Bu şu demektir; ne kadar pompayı aşağıya salıyorsanız, derine bırakıyorsanız o kadar daha fazla elektrik harcamak zorundasınız. O zaman su kadar, Karapınar’da önemli olan başka bir girdi var o da elektrik. Orada yaptığımız görüşmelerde şunu gördük. Karapınar’da bitkisel üretimde en büyük maliyetin elektrik olduğunu gördük. Elektriğin toplam maliyet içindeki payı %60 ile %70 arasında değişiyor. Korkunç bir rakam”

Karapınar’da çiftçilerin çok iyi verim elde etmelerine rağmen bu yıl artan maliyetler nedeniyle üretim yapmaktan vazgeçme noktasına geldiğini kaydeden Orhan Sarıbal, “Çiftçiler ‘eğer elektrik, su meselesi, gübre, ilaç, tohum… Bu sorunlar çözülmez ise Karapınar’da tarım yapmak mümkün değildir’ diyorlar. Elektrik ve mazot üzerindeki vergiler ve fonlar kaldırılmalı, çiftçiye gübre ve tohum desteği mutlaka verilmeli” görüşünü dile getirdi.

RUSYA-UKRAYNA GERGİNLİĞİNDE TÜRKİYE ZARAR GÖRÜR

Basın açıklamasında Rusya ve Ukrayna gerginliğine de değinen Orhan Sarıbal, “Bu gerilimin en çok etkileyeceği ülke Türkiye” dedi. Sarıbal, “Şu anda ithalat ve ihracat boyutuyla tarım ticaretini en fazla yaptığımız ülke Rusya. Hububatın %70’ne yakınını Rusya’dan alıyoruz. Aynı şekilde Ukrayna’dan da alıyoruz. Öbür taraftan doğalgaz, petrol, turizm meselesine baktığımızda Rusya ile çok önemli ilişkilerimizin olduğunu görmek durumundayız. Böyle bir gerginlikte, işte NATO bazı açıklamalar yapıyor, diyor ki ‘yaptırımlar yapacağız, ekonomik yaptırımlar.’ Elbette Türkiye’de NATO’nun bir parçası olduğuna göre, o ekonomik yaptırımların bir kısmının Türkiye üzerinden de yarın talep edilemeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Yani Rusya-Ukrayna gerginliği, Rusya-NATO gerginliğinin Türkiye üzerinde etkileri var ve bu etkilerin bir kısmı da tarımla doğrudan ilişkili” diye konuştu.