Çevre Günü kutlamaları çerçevesinde Yenişehir Kirazlıyayla’da yapılmak istenen etkinlik, Yenişehir Kaymakamlığı’nın idari kararını uygulayan güvenlik güçlerince engellendi. CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, bu uygulamaya tepki gösterirken, Karaca, “Burada barışçıl bir topluluk var. Çevre Günü’nün kutlanmasına bile izin verilmiyor” dedi.

Barcın girişine barikat kuruldu

Yenişehir Kaymakamlığı’nın “etkinliği yasaklama kararı” çerçevesinde Kirazlıyayla Köyü’ne giden tüm yollar güvenlik güçlerince kontrol altına alındı. Barcın Köyü’nde buluşup Kirazlıyayla’ya gitmeyi planlayan çevreciler ve siyasiler anayol çıkışında durduruldu. Çevrecilerin köylere gitmesi engellenince, hem Barcın hem de Kirazlıyayla köylüleri “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıp kilometrelerce yürüyerek ana yola indi.

Drone ile bölgeyi izleyen jandarma, anayol çıkış noktasında basın açıklaması yapılmasına izin verdi ama tam konuşmalar başlayacakken, bu kez de ses düzenine müdahale etti. Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun girişimleri üzerine, konuşmalar ses düzeni kullanılarak yapılabildi.

CHP Bursa İl Yönetim Kurulu üyeleri, CHP Yenişehir İlçe Başkanı Ahmet Köse, Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın yanı sıra İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Toktaş, İYİ Parti ilçe yöneticileri, Bursa Tabip Odası Başkanı Güzide Elitez, Bursa Baro Başkan Yardımcısı Av. Metin Öztosun, çevre dernekleri, Çevre Platformu üyeleri, Ziraat Odası temsilcileri ve çok sayıda vatandaşın da katıldığı ve hep birlikte İstiklal Marşı okunarak başlayan etkinlikte “Kanser olmak istemiyoruz”, “Madenci Şirket Köyümüzü Terk Et!” sloganları atıldı.

Vahşi kapitalizm salgın dinlemiyor

CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca; Kirazlıyayla’da yapılacak son derece barışçıl bir eylemin bile yasaklandığını vurgulayarak şunları söyledi: “Köylünün toprağına sahip çıkması suç mu, bu ülkenin her yerinde farklı kanunlar mı var, biz Çalı’da Çevre Haftası’nı kutladık bir sorunla karşılaşmadık Kirazlıyayla’da ise durum böyle oldu. Vahşi kapitalizm, salgın, koronavirüs dinlemiyor, biz bu yüzü Bergama’dan tanıyoruz, Kaz Dağları’ndan, Artvin’den tanıyoruz. Onların para ve rant için yapmayacakları yok ama biz sizin haklı mücadelenizde her zaman yanınızdayız, yaptığınız her eylemde yanınızdayız, mücadelenizin sonuna kadar sizinle olacağız ve başaracağız”

Hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukuku geçerli

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, yaptığı konuşmada; “Biz gücümüzü sizden alıyoruz, siz var olup mücadele ettikçe, biz her zaman sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Bugün bu ülkede hukukun üstünlüğünün değil üstünlerin hukukunun geçerli olduğunu gördük. Aynı açıklama çevre platformu öncülüğünde Çalı’da da yapıldı orada hiçbir engel çıkarılmadı. Köylüler, çevreciler ve oda temsilcileri toplandı basın açıklaması yaptılar, ama burada bir üstün var ama bilmiyorlar ki onlar üstünlüğü bu milletten, köylüden alıyor” dedi.

Açıklamalar başlamadan önce mikrofon kullanımının yasaklanmak istenmesine tepki gösteren Altaca, sözlerine şöyle devam etti: “Bu sesi bile kıstılar, şehrin ortasında değiliz, burada dağ başındayız. Sadece birbirimize duyuracağız sesimizi, kısmak istiyorlar. Bunu bile engellemek istiyorlar ama engelleyemeyecekler. Çünkü biz hak mücadelemizi haklılığımızdan alıyoruz. Atalarımızın bize bıraktığı bu toprakları sonuna kadar savunmak bizim boynumuzun borcudur. Kirazlıyaylalılar mücadele ettikçe, biz hepimiz onların yanındayız”

Siz rantın, biz halkın yanındayız

İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Toktaş da konuşmasında, Anayasal bir hak olan ulaşım hakkına Kaymakam kararıyla engel olunduğunu belirterek, “Buradan İlçe Kaymakamına, muktedirlere sesleniyorum. Siz rantın yanındasınız, biz halkın yanındayız” diye konuştu.

Buraya giriş çıkışı kim engelliyorsa suç işliyor

Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği Başkanı Murat Demir, “Burada bir kara mizah yaşanıyor çünkü 1979 yılından beri Türkiye’de ve dünyada çevre haftası kutlanıyor. Bizler de cuma günü Çalı’da bir etkinlik yaptık, bugün de burada yapılan kötü madencilikle ilgili çevre gününü kutlamak adına yasal, barışçıl bir etkinlik planlıyorduk. Jandarma aldığı talimat gereği önümüzü kesti, bizim köye çıkmamızı, köylünün de buraya inmesini engelledi. Bu uluslararası bir suçtur, bu yasağı koyan kimse şu an suç işliyor. Burada güvenliği tehdit eden tek durum Lübnanlı Meyra Madencilik Şirketi yaptıklarıdır. Bu tesis buraya kurulursa çok ağaç katledilecek, çok su kirletilecek” dedi.

Madenci şirketin adı yerli, sahibi Lübnanlı

Bursa Çevre Platformu adına konuşan Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy da, “Mücadele etmeden bir şey kazanılmadığını bugün gördük, kilometrelerce yol yürüyerek buraya kadar geldiniz. Adı yerli, sahibi Lübnanlı madenci şirketin Bursa’yı terk etmesini istiyoruz” diyerek başladığı konuşmasında, Kirazlıyayla Köyü’nü de içine alan 346 hektarlık ruhsat alanını 2012 yılında devralan MEYRA şirketinin sürekli yalanlarla halkı kandırmaya çalıştığını vurguladı.

Aksoy, “ÇED raporundaki su kullanımı ile ilgili tablolar, yılda 600 bin ton su kullanılacağını söylüyor, alınan su kullanım izni yetmeyecek, şirket daha fazla İznik Gölü suyuna veya daha başka su kaynaklarına ihtiyaç duyacak. Koronavirüs salgını sırasında maden şirketi ağaçları kesmeye devam etti, duruma karşı çıkan köylülere kaymakamlık ve emrindeki kolluk güçleri baskı uyguladı, yüklü cezalarla tehdit etti. Yasal izinleri olmadığı halde inşaat ve ağaç kesme çalışmalarına başlayan, kanunu ve hukuku yok sayan maden şirketini faaliyetlerini durdurmaya, sorumluları da halkın ve köylünün yanında olmaya davet ediyor, bu tavırlarını kınıyor ve artık yeter diyoruz” diye konuştu.