7 Haziran seçimlerine 3 gün kaldı. Bu seçimde seçmen artık Aklama Paklama Partisine (APP) dur, devleti yediniz, bitirdiniz, vatandaş yatağa aç girerken siz devleti soydunuz, kaçak sarayda iki kişi altın kaplamalı klozetlerde oturdunuz, bin liralık bardaklardan su içtiniz, halkı düşünmediniz, çerez parası ile aldığınız 60 adet zırhlı mercedes araç filonuzla siyasi propaganda yaptınız, aylık 21 milyon lira olan kaçak sarayda sefa sürüyorsunuz, yeter artık diyecek.
Bu saltanatı bırakmak istemeyen cumhurbaşkanı, tarafsızlık üstüne namusu ve şerefi üzerine yemin etmesine rağmen meydan meydan dolaşarak AKP’ye oy istemektedir. Şeref ne namus üzerine yemin eden bir şahıs, yeminine sadık kalmazsa o makam ona haramdır. Eğer AKP genel başkanı ve başbakan yaptığın şahsa güvenmiyorsan neden başbakanlığı bıraktın da cumhurbaşkanı oldun.
Hükümeti vesayetin altına alarak başbakanı, Türkiye’de ve dünyada 23 Nisan başbakanı durumuna düşürmek, Türkiye’ye yapılan en büyük kötülüktür. Devleti kimin yönettiği belli değildir. İki başlı, yetkinin kimde olduğu belli olmayan bir yönetim şuanda Türkiye’yi yönetmektedir.
Türkiye’de ekonomi çökmüştür. AKP, 129 milyar dolarla aldığı dış borcu, 13 yılda 404.5 milyar dolara çıkarmıştır. 80 milyar dolar özelleştirmeden, 50 milyar dolarda nereden geldiği belli olmayan para Türkiye’ye girmiştir. Nerede bu paralar, ne oldu onlara ne yaptınız? Sayıştay raporlarını bile TBMM’den saklıyorsunuz. 13 senede görülen sadece yol var başkada bir yatırım yok.
12 yılda cari açık 656 milyar dolar olmuştur. Türkiye ekonomisi yabancılara peşkeş çekilmiştir. Devlet varlıkları satılarak refah yaratılmaya çalışılmıştır. Evini satan ama lüks yaşayan insanlar durumuna düşürüldük.
AKP hükümetleri torba yasaları çok seviyor. Pırlanta, elmas, yakut gibi değerli taşlardan %20 olan ÖTV’yi (Özel Tüketim Vergisi) kaldırdınız. Bunları kimler alıyor, zenginler. Yarattığınız 17 milyon yoksul alabilir mi?
Sizler zenginleri seversiniz. Fakirin 5 metrelik kefeninden bile KDV alıyorsunuz. 2004 yılında pırlanta, elmas ve yakuttan KDV’yi kaldırmıştınız. Yat sahiplerine mazotu 1.25 liradan veriyorsunuz. CHP, çiftçiye mazotu 1.5 liradan vereceğim deyince hop oturup hop kalkıyorsunuz, ‘veremezsin, yapamazsın’ diyorsunuz.
AKP’de ‘fakirin canı cehenneme’ zihniyeti var. Onun için asgari ücretliye 945 lira layık görülüyor. CHP, ‘1500 lira yapacağız’ deyince de ‘yapamazsın bu işçiye zulümdür’ diyor. Sen başbakan olarak 14 bin lira cebe atarken zulüm olmuyor. 3 yıllık milletvekilliği yapmış milletvekili emeklisine 9 bin lira emekli maaşı verirken zulüm olmuyor. Birde utanmadan asgari ücreti 1500 lira yapacak CHP’yi TÜSİAD’a şikayet ediyorlar.
AKP İstanbul Zeytinburnu İlçe Başkanı, ilçe seçim kuruluna başvurarak, meydanlarda asılı olan Atatürk posterleri ile Türk bayraklarının kaldırılmasını istiyor. Gerekçesi ise CHP’yi çağrıştırması. Bu bir densizliktir. Tarım Bakanı Mehdi Eker de, Adana’da bir açılış programına konulan Atatürk posteri ve Türk bayrağından, Atatürk posterinin kaldırılmasını istiyor ve Atatürk posteri kaldırılıyor. Atatürk’ün ruhundan bile korkuyorlar. Yeni anayasa yapmak istiyorlar. Yeni anayasadan Türk Milleti sözcüğünü kaldırmak istiyorlar.
AKP zihniyetinin bölücülerden ne farkı var. Eyy AKP’liler, ne Türk bayrağı, ne Atatürk posteri, nede Türk Milleti kaldırılamaz. Kaldırmayacaksınız. Her üçü de bu milletin hasletidir. Sizin ise korkunuzdur.
Bölücülerle Oslo’da başlayıp, Dolmabahçe’de Öcalan’ın verdiği talimatlarla çözüm süreci yürüten, vatanı özerk eyaletlere bölmek isteyen AKP zihniyetini durdurmak için 7 Haziran günü tüm ülkeyi, bayrağımızı, Atatürk’ümüzü seven insanlar oy vermeye gitmelidir.
Unutmayın, bu bir vatan borcudur.