Karacabey Eğitim Sen Kadın Komisyonu Üyeleri, yaptıkları basın açıklamasında, tecavüze uğradıktan sonra yakılarak öldürülen Özgecan’ın, kadına yönelik şiddetin korkunç boyutlarını gözler önüne serdiğini söylediler.
Karacabey Eğitim Sen Kadın Komisyonu Üyesi kadınlar, konuyla ilgi yaptıkları basın açıklamasında şu görüşlere yer verdiler, “Cuma günü basına yansıyan, üç gündür kayıp olan 20 yaşındaki Özgecan’ın yakılmış cesedinin bulunduğu haberi ülkemizde kadına yönelik şiddetin korkunç boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Tarsus’tan Mersin’deki evine dönerken, bir baba, oğlu ve bir adam tarafından kaçırılan, tecavüze uğrayan ve öldürüldükten sonra cesedi yakılan Özgecan’ın yaşadığı şiddetin ve vahşice katlinin sorumlusu, ülkede kadına yönelik şiddet bu denli yaygınken, şiddeti azaltmaya ve kadınları her halleriyle kabul eden bir toplumsal yapıya zemin oluşturmaya yönelik politikalara kafa yormak yerine, kadına yönelik şiddet davalarında erkekten yana tavır alan, tacizde tecavüzde kadının rızası olup olmadığını sorgulamayı adaletten sayan, kadınların erkeklerce katledilmesine ve kadına yönelik şiddete karşı yükselen sese kulak tıkayan, en yetkili makamlardan eşitsizlik fıtrattandır diye bağıran, ‘kadın’lığa hiçbir alanda tahammülü olmayan siyasal iktidarın erkek aklıdır.
Adalet Bakanlığı verilerine göre cinsel saldırı suçundan açılan davaların yarısında sanıklar beraat etmektedir. Geçen sene öldürülen kadın sayısı Emniyet verilerine göre 133 olmasına rağmen gazete haberlerine göre 241’dir. Türkiye’de kadın cinayetleri sistemli şekilde sürmekte, hükümetin kadın düşmanı politikaları ile tecavüz ve cinayet sarmalında kadınlar katledilmektedir. Açılan davalarda tahrik indirimleri ve iyi hal indirimleri uygulanmaktadır. Katiller ve tecavüzcüler elini kolunu sallayarak rahatça sokaklarda dolaşırken kadınların kıyafetlerinden çocuk sayısına kadar her şeyi tartışılırken kadın katliamları hükümetin gündemi olmamaktadır.
Kadınların her gün 3’er 5’şer katledilmesine, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete göz yuman akla tahammülümüz yok! Özgecan’ı, katledilen kadınları, yıllarca süren davalarda tecavüzcüleri aklanarak hayatı karartılan N.Ç. gibi nice kız çocuğunu, savaşlardan kaçarak sığındıkları yerlerde ikinci eş olarak satılan, fuhuşa zorlanan ve adları bilinmeyen mülteci kadınları, yargıdan koruma talep etmesine rağmen şikayeti dikkate alınmadığı için sokak ortasına erkeklerce katledilen kadınları hiçbir zaman unutmayacağız.
Eğitim Sen’li kadınlar olarak 20 yaşında genç bir kadın olan Özgecan’ı vahşice katleden canilerden ve bu katliamları önlemeyen erkek sistemden sorulacak hesabımız var. Sadece ‘erkek’ olmadıkları için şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan ve öldürülenlerin sorumlusunun devlet ve onun erkekten yana yargısı ve kurumları olduğunu biliyoruz. Erkek-yargı-devlet hesap verene, failler en ağır cezaya mahkum edilene kadar her yerde mücadele edecek ve bu davanın takipçisi olacağız. Yeni Özgecan’ların katledilmemesi için herkesi mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Ailesine, yakınlarına ve arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.”