17-25 Aralık’ta ülke kirlendi. Türkiye tarihinde böyle bir rezalet görülmedi. 17 Aralık operasyonunun yapıldığı gün Kısıklı’daki villalardan araçlarla para nakli yapıldığı iddiaları ortaya atılmıştı. Bir buçuk gün sonra hala evde milyon avrolar olduğu, R.T.Erdoğan ile oğlu B.Erdoğan arasındaki montaj olduğu söylenen konuşmaların tapelerinden ortaya çıkarılıyordu. İddiaya göre villalardaki para miktarının bir milyar dolar olduğu söyleniyordu. Para kaynağı acaba, ABD Büyükelçisi Edelman’ın, wikileaks belgesinde Washington’a bildirildiği belirtilen Erdoğan’ın İsviçre bankalarındaki hesapları olabilir miydi?
Böylesine büyük parayı kim, neden evinde tutar. Acaba İsviçre bankalarına güvenmeyip parayı Türkiye’ye mi getirmişti. Tapelerde dolarlar, eurolar tüm gün eşe dosta dağıta dağıta bitirilemiyor, babası kızında oğlu gerekçeyi söylüyordu; “Paralar çok yer tutuyor”. (Z.Ö. AKP’ye oy verenlere duyurulur)
OECD ve diğer uluslararası verilere göre İsviçre başta olmak üzere Lüksemburg, Belçika, Avusturya ve Almanya gibi ülkelerde Türklere ait 20 bini aşkın hesapta 100 milyar doların üstünde para vardı. Bu miktarın 60 milyar doları aşan kısmının İsviçre bankalarında olduğu tahmin ediliyordu. (Z.Ö. Bu paraları duydukça ve yazdıkça benim kafam bulanıyor, kalemimin mürekkebi kuruyor. Bir gün gerçek mali denetim yapılırsa Türkiye’den acaba kimler kaçacak)
29 Mayıs 2013 tarihinde “Varlık Barışı” olarak bilinen yasa çıkarıldı. Yurtdışındaki paraların getirilmesi isteniyordu. Maliye Bakanlığı bu yasayla “Paraları getirin. Nasıl getirirseniz getirin hiçbir hesap sormayacağız, vergi almayacağız” diyordu. (Z.Ö. Acaba evde bulunan paralar bu paralar mı diye insana şüphe giriyor.)
13 Nisan 2012’de Erdoğan, S.Arabistan Kralı Abdullah ile görüştü. İstanbul Boğazı’nın en güzel arazisi ‘Sevde Tepesi’ krala satıldı. 26 Nisan 2012’de S. Arabistan Krallığı, Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’in hesabına 99 milyon 990 bin 990 dolar bağışta bulundu.
TÜRGEV’in para hareketleri Vakıflar Bankası’ndan yapılıyordu. Vakıfbank Valide Sultan Şube Müdürü Maksut Serim, bugün başbakanlık örtülü ödeneğin başında. 2003’te örtülü ödenek 103 milyon lirayken, 2013’te 1 milyar 243 milyon, 2015’te bu rakam 3 kat daha arttı.
Acaba bu paralar nereye harcanıyor. Öyle ya bir dönemin başbakanı, Parsadan’a örtülü ödenekten para vermişti de, insan meraklanıyor.