Cumhurbaşkanı “Amerika’yı Müslümanlar keşfetti”, “Osmanlıcayı öğrenmemiz lazım” isteseler de istemeseler de öğreteceğiz diye gündem saptırıyor. Şimdide 14 Aralık paralellerle hesaplaşma martavalları ortaya atıyor. Muhalefet partileri, aydınlar, düşünürler, yorumcular Allah aşkına bırakın bu yorumları da Güneydoğu Anadolu altımızdan kayıyor. Bunun yorumlarını yapınız, değerlendiriniz, çözüm nedir, ne olmalıdır. Bunları konuşunuz. Bu iş AKP hükümetine kalırsa sonuç felaket.
Atatürk sevr anlaşmasını yırtmış, kasasında bir kuruş olmayan askeri sıfırlanmış, silahları elinden alınmış, moralsizlik tavan yapmış, iç isyanlar çıkartılmış, yabancı devlet askerlerince ülke işgal edilmiş, bu güzel vatanımızı kurtuluş savaşı yaparak bizlere armağan etmiştir. 90 yıl sonra ülke parçalanma aşamasına, AKP iktidarınca getirilmiş durumdadır.
Atatürk dünyaya bin yılda bir gelecek liderdir ve Türklere nasip olmuştur. Türklerin savaş kahramanı değil, efsane ötesi bir liderdir. Ecdadımı borçlu yatırmam demiş, Osmanlı borçlarını bir bir ödemiştir. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. Bugün dış borçlar tavan yapmıştır.
Siyasi liderler birbiri ile devamlı dolaşıyorlar. Kahve köşelerindeki konuşmalardan hiç farkları yok. Hepsi laf ebesi. Ülke için düşününüz ve icraat yapınız. Bu güzel ülke parçalanmak isteniyor.
Ay yıldızlı bayrağın altında uyumak demek, yattığınız yer vatan sizde evladısınız demektir. İstiklal marşımız bağımsızlığımızın sembolüdür, seslendirilmesidir. Güneydoğuda bugün istiklal marşımız okunuyor mu? Futbol maçında, batıdan giden bir kulüp oyuncuları istiklal marşı okuyor ama yuhalanıyor. Futbolcu asker selamı veriyor linç edilmek isteniyor. Ne hazin ki hükümet ağzını açamıyor. Polis karakola, asker kışlaya hapsedilmiş dışarıya çıkmasına izin verilmiyor. Neymiş çözüm sürecine zarar gelmesinmiş. Ey AKP hükümeti çözüm dediğiniz çözülme sürecidir o. Çözüme değil çözülmeye bak. Güneydoğudan Ankara’ya gelen son raporda “Terör örgütü PKK bağımsız devlet yolunda bir adım daha attı. Hakkari eski belediye başkanlarından 1966 doğumlu lise mezunu Kazım Kurt, KCK tarafından Hakkari valisi olarak atandı” diyor. Cumhurbaşkanı bırak Amerika’nın keşfini de bu raporlara cevap ver verebilirsen.
PKK “2014 en karlı yılımız” diyor. PKK kuruluş yıldönümündeki açıklamada küresel güçlerle ittifak çağrısı yapıyor ve “özerklik dönemindeyiz” diyor. Demokratik ulus inşası ve özerklik dönemindeyiz. Ekonomi, sağlık, eğitim ve öz savunma boyutunda yürüttüklerini ifade ediyorlar. Başbakan bunlara vereceğiniz hiçbir sözünüz yok mu? Siz sadece önce kamu güvenliği diyorsunuz da, A. Öcalan müzakere taslağını önünüze koyuyor ve 66 maddelik tehditlerini sıralıyor. Yasal düzenleme diyor. Sizde bu yasaları çıkartacaksınız. Çünkü her şeyi belirleyen karşınızda Öcalan var ve siz onun isteklerine uymayı, kendinize görev sayar hale geldiniz.
Cumhurbaşkanı siz demokrasiyi de bilmezsiniz. Halk iradesidir o. Sizin emirleriniz değildir o. Barzani kalkar bizim halkımızın bir bölümüne kürt kimliği verir ama siz ses çıkaramazsınız. Taraftarlarınıza “sizinle gurur duyuyoruz” diye bağırtırsınız. Siz Türk kimliğinin bizim asıl kimliğimiz olduğunu da bilmezsiniz. Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alırsınız. “Türk yoktur, Türk milleti de yoktur” dersiniz.
Bir TV kanalında bayan kürt konuşmacı “Türk-kürt kardeş değildir, biz sizin kardeşliğinizi kabul etmiyoruz, biz Güneydoğuda kendi devletimizi kuracağız” diyor. Karşı konuşmacı zübükler ağzı açık bakıyor. Cevap bile veremiyor. Sizlerin hiç mi milliyetçi ruhunuz yok? O zaman ne işiniz var o programda. Yazıklar olsun sizlere.
Çözüm olmazsa ne olur? Öcalan tehdidini savuruyor. “Bu ciddiyet ve kararlılığın gösterilmemesi durumunda kaos derinleşir ve darbe mekaniği sonuç alabilir” demiş. Bu HESAPLAŞMADIR. Bu küstahça tehdide AKP hükümeti cevap veremiyor. Sadece bazı şeyleri inkar ediyor. Türkiye’nin 2 sorunu vardır. 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk ile ülkenin parçalanmak istenilmesidir. Memleketin kaderi ne yazık ki işte böyle hükümetin elinde…