Pazar akşamı (16.06.2013) tv kanallarını izledikten sonra bu yazıyı kaleme aldım.

Gençler yavaş yavaş meydanlardan çekiliyordu. Türkiye’de hayat normale dönmeye başlamıştı. Başbakan, Ankara ve İstanbul’da birer konuşma yaptı, ateşe benzin döktü. Türkiye yine ayağa kalktı. Başbakan, ataist olsa dünyayı ben yarattım diyecek.

Başbakan, Neron Roma’yı yaktı. Siz ise Türkiye’yi yakıyorsunuz. AKP içinde hiç mi akil (gerçek akil) insan yok, başbakanın yaptığı yanlışları izah edebilecek, bu kadarda olmaz diyebilecek. AKP milletvekilleri emir kulu ama Türk milleti emir kulu değil.

ABD, 16.’ncı ikazını yapıyor. AB parlamentosu insan hakları sözleşmesi uyarınca, toplanma özgürlüğüne saygı gösterilmesini ve orantısız güç kullanılması konusunda hükümeti uyarıyor. AİHM sözleşmesine uymasını istiyor. Almanya başbakanı Merkel, ‘göstericilere yapılan muamele ürkütücü’ diyor. Siz ise başbakan olarak, bunlara ‘omurgasız’ diyorsunuz. Daha önceki yıllarda ise sıkıştığında AİH’na sığımıyordunuz.

Polis göstericilere kimyasal madde karıştırılmış su sıkıyor. Bir yandan ölçüsüz biber gazı sıkıyor. Kısa mesafeden insanları öldürmek için gaz kapsülü atıyor. İnsanlar yaralanıyor, yaralanan insanlara tıbbi müdahale eden doktorları suçluyorsunuz. ‘Bırakın ölsünler’ mi demek istiyorsunuz. Hangi demokratik bir ülkede böyle bir yönetim var.Polis, 4,80 metre mesafeden kurşun sıkarak insan öldürüyor. Siz polis silah kullanmıyor diye yalan söylüyorsunuz. Siz başbakan olarak ‘onbuçuk yıl önce polisin böyle sağduyulu olduğunu gördünüz mü?’ diyorsunuz. Evet görmedik. Polisin gösteri yapan insanları öldürdüğünü ilk defa sizin iktidarınızda görüyoruz.

Başbakan, iki miting yaptınız, ülke insanlarını böldünüz. Kardeş kanı dökülmesine ramak kaldı. Türkiye’yi iç savaş sürüklüyorsunuz. Örnekleri de görüldü Rize’de, Ordu’da, Karadeniz Ereğlisi’nde.

Başbakan, sizin mitinglerinize katılanlarda, Gezi Parkı eylemi yapanlarda bu milletin bir parçasıdır. Sadece mitinglerinizde yalan söylemeyiniz. İnsanlara iftira atmayınız. ‘Başörtülü bir kadına saldırdılar, camide içki içtiler’ demeyiniz. Başörtülü insanlarda Gezi Parkı eyleminde size karşı direnişteler. Dinimizde en büyük günah insanlara iftira atmaktır. Hırsınıza hakim olunuz. Mütedeyyin insanları tahrik etmeyiniz.

Başbakan, sizin diktatör yönetiminize itiraz edenlerin ellerinde silah yok, elleri alkış tutuyor. Dilleri marşlar söylüyor. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyorlar. Bazıları Atatürk’lü albayrağımızı taşıyor. Siz Atatürk’lü Türk bayrağına da karşısınız. Atatürk’ten bu kadar korkmayınız. O büyük öndere ayyaş demeyiniz. O büyük insan Türk milletinin simgesidir. Ata’sını, Türk milletinden kimse ayıramaz. Tabi sapıklar hariç. Sizin ilçe başkanınız Anıtkabir’in yıkılmasını istiyor.

Başbakan, size karşı direnenlere bu kadar acımasız davranmayınız. Polisleri bu insanların üzerine günlerce uykusuz sürmeyiniz. Düşman kovalar gibi vatandaşı kovalatmayınız. PKK ile bile bu kadar mücadele etmediniz.

Polis kardeşim, başbakanın, Melih Gökçek’in dolduruşuna gelme, acımasız davranma, bu gençleri öldürüyorsun. Dolduruşçular suçlu olmaz, sen olursun. Adalet önüne sen çıkacaksın, hayatın sönecek, hapishanelerde çürüyeceksin. Çoluk, çocuğun perişan olacak, yuvan dağılacak. Yorgun musun, psikolojin mi bozuldu. Çık doktora rapor al, Türkiye’de sağduyu sahibi doktorlar vardır. Kendine de yazık etme, ülkene de yazık etme.