”

Sekiz, on gündür bütün gazetelerde köşe yazarları, tv yorumcuları, Dersim olayları konusunda ahkam kesiyorlar. Hükümete yalakalık yapıyorlar. Aslında hedef Atatürk ve onun inkılaplarıdır. Şimdilik Atatürk’ü dillerine fazla dolandıramıyorlar. Amaçları, toplumu birbirine düşürmek, bölücülük yapmaktır. Yalakalar ve bölücüler bu ülkede çoğalmış, gittikçede çoğalmaktadır.

Sormak istiyorum bu muhterem! zatlar, Ermeni soykırımını neden bu kadar yazmıyor, yorumlamıyorlar. Yerel gazetemizde arşivlere dayanılarak açıklanan, birçok doğu vilayetimizde 5-8-10 bin çocuk-kadın demeden katleden Ermenilerden bahsedemiyorlar!

Bedelli askerlik için neden bu yorumlar yok. Para herkesi mi susturuyor, vatan sevgisi bırakmıyor mu? Bu ülkeyi, parası olmayanlar asker olup savunacaksa, parası olanlar yan gelip yatacaksa, bu ülkeye yazık olmayacak mı? İnsanlar arasına nifak sokulmayacak mı? Sen vatanını seviyorsun, sen vatanını sevmiyorsun söylemleri çıkmayacak mı? Parası olan, parası ile her şeyi yaptırır, vay garibanın haline denilmez mi?

Bu ülkede asker olacaksın. O kutsal elbiseyi giyeceksin. Giydiğin o elbise ile gurur duyacaksın. Bende asker oldum, vatan savunmasında görev yaptım onurunu yaşayacaksın. Bankamatik askeri olmayacaksın. ‘’Param var, veririm parayı ben vatan savunmasında bulunmam, vatanı kim korursa korusun’’ onursuzluğunda bulunmak en büyük şerefsizliktir.

Paranız olur fakat vatansız olamazsınız. Vatansız insan sülükten farksızdır. ‘’Benim param var, tam-tam eğlenmek için bar’a, parası olmayan, rap-rap ölmek için Hakkari Gabar dağlarına gitsin’’ demek şerefsizliktir, onursuzluktur, ahlaksızlıktır, haysiyetsizliktir.

Bazı sermayedar yanlıları da 30 bin lirayı çok buluyorlar. Vatan savunması para ile ölçülüyor. Vatan sevgisinden nasibini almayanlar, ‘’Bastır parayı, al tezkereyi’’ vatansız sülüklerin düsturu olsun. Gurursuzca yaşasınlar. Para verip askere gitmeyenleri bu toplum damalı e….k gibi damgalayacaktır. Bundan da haberleri olsun.

Askere gitmek istemeyenlerin vereceği 30 bin lira, ayda 2 bin liraya tekabül eder ki, bu parayı 1 ayda kazanabilirler.

Bu ülke, fahiş fiyatla mal satıp halkı soyan, vergi kaçırarak devleti soyan zenginlerle doludur. Şimdide para vererek askerden kaçacaklardır.

Bu yasa PKK sempatizanlarının da askerden kaçmasını sağlayacaktır.

Bu ülke, kendini kamufle edip, askerliğini yapmadan (asker kaçağı olarak milletvekilliği düşürüldü) milletvekili olan ve TBMM kürsüsünden, vatan ve millet için yemin eden milletvekili de görmüştür. Türkiye’de parası olan, milletvekili olduğuna göre, para verip askere gitmeyenler gelecekte milletvekili de olacaklardır, o kutsal kürsüden, vatan, millet diyerek yemin de edeceklerdir. Onlara ve yeminlerine güvenilir mi?

Askere para verip gitmeyenlerden toplanan para, hükümet tarafından gazilere ve şehit ailelerinde de verilecekmiş! Lanet olsun o paraya. Biri para verip askere gitmeyecek, diğeri güneydoğu da savaşırken kolu-bacağı kopacak, gözü kör olacak, tekerlekli sandalyede yaşayacak. Hükümet herhalde bu toplumu çok ahmak zannediyor, teselli parası vermeye kalkıyor. Para ile o acılar dinmez, yazıktır, günahtır.

Bu yasa, Anayasanın vatandaşlar arasındaki eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Bedelli askerlik yerine askerlik süresini kısaltabilirsiniz. Masrafları kısarsınız, o para ile askeri teknolojiyi sağlarsınız, vurucu gücünüzü artırırsınız. Gençlerinde sivil hayatta üretkenliğinden istifade edersiniz.

Ben Türkiye’de hep şuna inandım. Seçimler yapılır, hükümet kurulur, hükümet fakir halkı yönetir. Hükümeti de sermaye yönetir. Türkiye’de hükümetler 60 yıldır sermayenin dediğinin dışına çıkamamışlardır. Avrupa’da ise hükümetleri halkın oluşturduğu sivil toplum kuruluşları yönlendirir. İnşallah bir gün halk yararına hizmet veren hükümetler kurulur.

Bedelli askerlik, sermaye grupları tarafından zaman zaman gündeme getirilerek meyvesini verdi. Başbakan 6 ay önce seçimlerde, ‘’Gündemimizde yok, öyle bir şey olursa referanduma götürürüm’’ demişti. Bugün ne oldu da bedelli askerlik gündeme geldi. Başbakan, milletvekillerine talimat vererek, milletvekilleri de uyuya kalka kesintisiz 12 saat çalışarak sabaha karşı yasalaştırdılar. Bakan, ‘’Orduya sorsak ne olur, sormasak ne olur. Meclis orada, milletvekilleri yasalaştırıyor’’ dedi. Hangi AKP milletvekili başbakana karşı durup vicdanı ile oy kullanabilir. AKP’de öyle bir milletvekili göremiyorum.

Bu durumda biz vatandaş olarak başbakana nasıl güvenelim.

“