“
1999 depremiyle ilçemizde durma noktasına gelen inşaat
sektörü son iki yılda aldı başını gidiyor. İnşaat yapanlarla, yaptıkları
inşaatlar her geçen gün mantar gibi büyüyorlar. İlçemiz mahallelerinde ve hatta
neredeyse her sokakta en az bir inşaata rastlamak mümkün. Tabii ki
inşaatçılığın yoğunlaşması ilçe ekonomisi bakımından çok önemli bir gelişme,
çünkü onlarca kalem alışverişi olan, dolayısıyla ilçeye katma değer sağlayan
büyük bir sektör.
Gelelim gelişerek büyüyen bu sektörün
getirdiği olumsuzluklar içeren sorunlarıyla, bu sorunların giderilmesi yönünde
belediye çalışmalarının yeterliliğine!
Yaz başında belediye inşaat
sektöründeki çalışma şartlarıyla standartları belirlemiş, belirlenen bu şart ve
standartları basın yoluyla kamuoyuyla paylaşarak inşaat yapan firmalara da bu
konularda gerekli bildirimlerin yapıldığını duyurmuştu.
Neydi bu şart ve
standartlar?
İnşaat çalışmaları sabah 08.00
den önce başlamayacak ve 20.00 de son bulacak. İş makineleri ile yapılacak kazı
ve hafriyat çalışmaları da dahil olmak üzere yapılacak çalışmalarda da halkın
rahatı olumsuz etkilenmeyecek, çalışma saatlerine uymayanlar hakkında yasal
işlemler yapılacak, hafta sonu ve tatil günlerinde iş makineleriyle yapılacak
çalışmalar izne tabi tutulacak şeklindeydi.
Peki bu konuda uyanları tenzih ederek söylüyorum ki,
kural ve standartlara uyuluyor mu? Geçtiğimiz hafta sonu Abdullahpaşa Mahallesi
38 sokaktan sığır önüne inilen sokaktaki bir inşaatın 3.ncü katına gece saat
23.30’a kadar süren Beton Mikseriyle atılan beton işini saymazsak (gecenin o
saatinde silah atılıyor zannedersiniz), yine Abdullahpaşa Mahallesi Panayır
Caddesi üzerindeki inşaatlardaki sabah 07.15 den itibaren başlayan işçi
çalışmalarıyla sabahın sessizliğinde kulakları çınlatan keser sesleri ve bıçkı
seslerini saymazsak, yine gerekli işaret ve uyarıların yapılmadan bazen beton
atmak için, bazen hafriyat çalışması için, bazen getirilen malzemelerin
tahliyesi için cadde ve sokakların gelişigüzel kapatılmasını saymazsak,
ilçemizde mantar gibi biten inşaat çalışmalarında standartlara uyulmadığını
söyleyemeyiz.
Gecenin 23.30’unda adam beton
mikserini çalıştırmış, insanlar günün yorgunluğuyla dinlenmek için istirahat
etmeye çalıştıkları ve günün yorgunluğunu atmak için istirahat ediyor olmaları
kimin umurunda? Gündüz mesai yapıp ta gece uyumakta olan insanların ertesi gün
mesaiye gidecek olmaları önemli mi? Evinde hastası olan, küçük çocuğu olduğu
için gece uykusuzlukla mücadele ederken sabaha karşı uyumuş olan insanların sabahın
07.00’sinde başlayan inşaat çalışmalarıyla rahatsız edilmeleri kimin umurunda?
İşte tüm bu olumsuzluklarla
insanlarımızı rahatsız eden mantar gibi üreyen inşaatlar nedeniyle bu
inşaatları yaptıranlara ne demeli? Elinizi vicdanınıza koyun diyerek “El insaf, El Vicdan” diyorum.
Bu hususlardaki olumsuzlukları
bu köşede dile getirmeden önce ilgili ve yetkilileri “Her şey haber değildir,
vatandaşın rahatsızlığı bu yöndedir, gereğini yaparsanız vatandaşa hizmet etmiş
olursunuz “ dememe rağmen, inanıyorum ki kendileri de gereğini yapmışlardır.
Ancak hala sabahın 07.15’inde başlayan inşaat çalışmalarındaki bu aymazlığa kim
dur diyecek?
Bu dur durak bilmeyen, kural
tanımayanlar yasaların üzerinde mi ki gereken yapılamıyor veya yapılmıyor?
Öyleyse bu konuda görevli
olanlara da “El Hizmet“ diyoruz.
Toplumun huzur ve refahını sağlamakla görevli tüm ilgililer daha ne diyelim bir
kez daha vatandaşın sesi olarak sizlere diyoruz ki “El Görev”
“