Pazar akşamı Samanyolu TV’de ve Kanaltürk TV haber bültenlerinde izlerken seyrettiğim haber beni ürpertti. Ürperdim çünkü endişe duymaya ve gidişattan kaygılanmaya başladım. İnsanlar çeşitli bahanelerle sokaklarda terör estirirlerken, bir terörün de en nihayet 17 Aralık’tan günümüze Hükümet-Cemaat çekişmesinin sonucu olsa gerek ki, iktidar yanlıları tarafından Samanyolu TV’ye düzenlenen saldırıyla yeni bir boyut kazandığını irkilerek seyrettim.
Gezi parkı eylemleri sırasında, hak arama mücadeleleri sırasında, her ne sebeple olursa olsun eline aldığı Türk bayrağı ile bile grupların cadde ve sokaklarda yürüyüşleri esnasında insanların ensesinde nefesini hissettiği, zaman zaman kullandığı orantısız güçler nedeniyle toplumun tepkisini çeken polis güçlerinin olaya müdahale etmemesi ise endişe vericiydi.
Televizyon binasında çalışmakta olan insanların adeta gözlerinin korkutulmak istendiği, içeri girilebilse belki de linç edilmekle karşı karşıya kalacak olmaları bile adeta birileri tarafından düğmeye basılmış bir operasyonun göstergesi gibiydi. Samanyolu TV binasının önünde bütün bunlar yaşanırken Çevik Kuvvet polislerinin gezi parkı eylemleri sırasında göstermediği soğukkanlılığı burada olayları seyrederek göstermesi çok manidar ve düşündürücü değil miydi?
Samanyolu TV çalışanlarına kinlerini kusan, hakaretler ederek gözdağı veren, kapıları kırarcasına zorlayan bu iktidar yanlısı eylemcilerin TV binası önünden uzaklaşmalarının ardından bina önüne gelen Çevik Kuvvet polisleri o dakikadan sonra kime karşı önlem almışlar veya alıyor gibi görünmüşlerdi?
Seçimler yaklaştıkça hükümetin paralel yapı olarak nitelendirdiği Gülen Cemaatine ve bağlı basın kuruluşlarına yönelik bu saldırı emrini kimler vermişti? Samanyolu TV’ye saldıranlar hiçbir müdahale ile karşılaşmadıkları bu saldırı sonrasında içerde çalışanlara yönelik fiili darbe girişiminde bulunabilseydiler bunun sorumlusu kimler olacaktı? Saldırı sırasında olayları seyreden emniyet güçlerine müdahale edilmemesi için birileri talimat mı vermişlerdi? Ve Hükümet-Cemaat çekişmesinin sonucunda kardeş kardeşimi katledecekti?
Nereye gidiyoruz? Sessiz ve susan iktidar yanlısı bir medya kuruluşu olmamanın bedeli böylemi ödettirilecek? Samanyolu TV’ye düzenlenen saldırıyı endişeyle, ürpererek ve yukarıda cevaplarını öğrenmek istediğim soruları oluşturarak nefretle kınıyorum.
Kime, hangi gruba ve cemaate hizmet ederse etsin, halkın haber alma özgürlüğü için mücadele eden hiç bir Basın Kuruluşu bu tür saldırıyı hak etmemektedir. Samanyolu TV’ye düzenlenen bu saldırıyı tekrar kınıyor, bu medya kuruluşundaki tüm basın çalışanlarına geçmiş olsun diyorum.