”
3 ay önceye döndüğümüzde, eski Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan’ın Kurşunlu Köyünü ziyaret ederek bu bölgede kurulacak liman
inşaatına, köylüden iş vaadiyle destek turlarını görebiliriz. O dönemde
gerçekten son yıllarda balıkçılıktan vurgun yiyen Kurşunlu köyü sakinleriyle
yaptığımız değerlendirmeler ışığında, sözüm ona Çin’lilerin kuracağı bu liman
nedeniyle bölge köylüsü olarak iş istihdamının önemine değin bu gelişme
Kurşunlu köyünde ılımlı şekilde karşılanarak sıcak bakılan bir gelişmeydi.
Ancak Kemal Unakıtan’ın ikinci turunda ortaya çıkan yeni gelişme, köylüyü
hayretler içinde bırakırken köyde yeni bir tepki oluşmasına neden oldu.
Çünkü, liman inşaatının,
yapılması düşünülen ‘Termik Santral’ için bir gölgeleme yatırım olduğu
ve oluşabilecek tepkiler düşünülerek termik santral
inşaatı, liman inşaatının gölgesinde bırakılmak
istenildiği ortaya çıktı.
Kurşunlu köyünde olay, daha
basına yansımadan önce köylüler arasında yapılan toplantıyla enine boyuna
tartışıldı, karşı gelenlerin çoğunluğuna rağmen köyde Unakıtan’ların termik
santral inşaatına gelecekleri pahasına sıcak bakanlarda oldu. İşte bu noktadan
sonra köyde yazlığı bulunan tatilcilerin önayak oldukları ilk imza kampanyası
güne damgasını vurdu. Toplanan imzalar önce İlçe Kaymakamı Dursun Balaban’a
sunulmak istendi. Kaymakam Balaban’ın pek bulaşmak istemediği bu gelişme daha
sonra imza sahipleri tarafından ilçedeki basın kuruluşlarına ulaştırılınca,
Kurşunlu köyündeki bu sessiz gelişme gün ışığına tüm çarpıcı gerçekliğiyle
çıktı.
Ancak ilçede hali hazırda
yerel medyada gelişmenin olumsuzlukları gözler önüne serilmeye çalışılırken,
CHP İlçe Başkanı Orhan Karabaş ile Tema Karacabey Gönüllü Temsilcisi Naci
Güncü’nün dışında diğer sivil toplum kuruluşlarından olumlu tepki gelmemesi, ne
kadar vurdumduymaz, adam sendeci, bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetine
sarılmış bir toplum olduğumuz gerçeğini de gözler önüne sermekte.
Oysa yarın termik santralin
bölgeyi yaşanamaz hale getirmeye, yaşadığımız o güzelim tatil cennetini
öldürmeye başladığında fark edilecek gerçeği yaşamaya başladığımızda, bu gün
sessiz kalanlar sessiz kalmalarının bedelini ödemek zorunda kalacaklar ki, o
gün çok geç kalınmış olacak.
Bu gelişmeye tabi ki AK
Parti’den tepki gelmesi beklenemez, ancak unutulmamalıdır ki bunun siyasi yanı
düşünülemez, bu tepkiye sessiz kalmanın siyasetle bağdaşan yanı olmadığını
bilmek gerek, Karacabey’de yaşayan, nefes alan, Yeniköy tatil beldesinde
günübirlik bile olsa bir gün dinlenmeyi düşleyen herkesin, çocuklarının
geleceğini ipotek altına alan bu gelişmeye herkesin tepki göstermesi gerekir.
Mustafakemalpaşa’dan gelen
DOĞADER’in Kurşunlu’ya giderek tepki göstermesine karşın Karacabeyli siyasi
partilerin sessizliği, diğer dernek, oda ve sivil toplum kuruluşlarının bu
konuda hiç seslerinin çıkmaması yine endişe verici bir gelişme değil mi?
Köy muhtarı Mehmet Civelek bir
açıklama yaptı. Şirket yetkilileri projeden vazgeçti diye.
Ancak köydeki termik santrale hayırcılar hala boş
durmuyorlar. Hafta sonunda Malkara’da kapı kapı dolaşan hayırcılar, burada
yaşayan tatilcilerden de imzaları ile termik santrale ‘Hayır’ kampanyasına
destek vermelerini isteyerek, imza toplamaya devam
ediyorlar.
Yapılan açıklamaları tatminkar
bulmayan hayırcı köylüler, ‘’ Su uyur düşman uyumaz. Yapılan açıklamalar,
tepkileri soğutma amacını taşımaktadır. Fakat bu termik santral için yapılacak
inşaat malzemelerinin Malkara sınırlarından geçmesine asla izin vermeyeceğiz.
‘’ diyerek tepkilerini dile getirirlerken, hala termik santral için endişeli
olduklarını söylemeleri dikkat çekiciydi.
Evet çevrenin katledilmesine, geleceklerinin
heba olmamasına direnen Kurşunlu köylülerini desteklemek için tüm ‘Sivil Toplum
Kuruluşları’nı desteğe davet ediyoruz. Gelin çok geç olmadan sizlerde bu
desteğe arka çıkın. Gelecek hepimizin geleceği. Çocuklarımıza, temiz bir çevre,
yemyeşil bir doğa, yeşillikler içinde bir cennet, güzel bir gelecek bırakalım.
Çocuklarımızın geleceklerini
karartmayalım diyorsanız, Kurşunlu köyünde yapılması planlanan bu ölümcül plana
el birliği ile ‘hayır’ diyelim. Bu bir insanlık görevidir. Vatandaşlık
görevimizi unutmayalım…
”