AKP iktidarının 22 yılda üreticiye vermediği desteği ithalata harcadığını, bu kapsamda 32 milyar dolar ithalat gerçekleştirildiğini kaydeden CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, artan maliyetler karşısında çiftçinin üretimden kaçtığını vurguladı. Pamuktan kaçışın, tekstil sektörünü etkileyeceğini ve ithalata olan bağımlılığın artacağını belirten Sarıbal, “Pamuk üreticilerine verilen kilogram başına destekleme priminin 160 kuruştan 5 lira seviyesine çıkarılması, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin müdahale alımı yapması şart” dedi.
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında pamuk alım fiyatlarını değerlendirdi. Gerek üretildiği bölgenin gelişimine gerekse istihdamla ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan, tekstil ve hazır giyimden bitkisel yağ ve yem üretimine kadar birçok sektörün ham maddesi olan pamukta, alım fiyatlarının maliyetin altında kaldığını söyleyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, son üç yıldır artan girdi maliyetleri gübre, mazot, enerji ve düşük fiyat politikalarının, pamuk üreticilerinin kar marjını ciddi şekilde daralttığına dikkati çekti.
Çiftçilerin üretimden koptuğunu ve pamuk ekim alanlarında azalma yaşandığını vurgulayan Sarıbal, pamuk üreticilerine verilen kilogram başına destekleme priminin 160 kuruştan 5 lira seviyesine çıkarılması gerektiğini söyledi.
Son 3 yıldır çiftçilerin pamuklarını aynı fiyattan sattığını, bu nedenle finansal kayıp yaşadıklarına değinen Sarıbal, “Bir kilogram pamuğun üreticiye maliyeti 28-32 lira. Ancak serbest piyasa koşullarında pamuk kilogram başına 22 TL’ye alıcı buluyor, üretici birliklerinde ise 40 randımanlı kütlü pamuk alım fiyatı 25 – 28 TL arasında değişiyor. Ancak bu fiyatlar, hem olağanüstü artan tohum, gübre, ilaç ve mazot gibi üretim maliyetlerinin, hem dünya fiyatlarının, hem de çiftçilerin beklentilerin altında kalıyor. Bu şekilde devam ederse, gelecek sezon pamuk üretecek çiftçi bulmak mümkün olmayacaktır.
Üreticiler, bu yıl en azından maliyetlerini karşılayabilecek ve makul bir kâr elde edebilecek şekilde fiyatların yeniden düzenlenmesini bekliyor. Pamuk fiyatlarına müdahale edecek bir kamu kurumu bulunmamaktadır. Pamuk ile ilgili kooperatif birliklerinin, TARİŞ Pamuk Birliği, Çukobirlik ve Antbirlik’in piyasa payları finansman sorunları nedeniyle azalmıştır. Birlikler alım fiyatı açıklamalarına rağmen yeterli alım yapamamakta, fiyatları serbest piyasa belirlemektedir” ifadelerini kullandı.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ MÜDAHALE ALIMI YAPMALI!
Bazı pamuk kalitelerinde yurt dışı ila fiyat farkının 10 TL’ye yaklaştığını, yerli pamuğun yurt dışında daha cazip hale geldiğini belirten Sarıbal, pamuk ihracatının şimdiden 300 bin tonu bulduğunu açıkladı.
İhracatın artmış olmasına rağmen yerel pazarda arzın daraldığını ve ithalata daha fazla ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Milletvekili Sarıbal, “Yurt dışına ucuza pamuk satılmakta, karşılığında ise yurt dışından pahalıya pamuk ithal edilmektedir. Türkiye gibi tarıma dayalı üretimin ekonomik ve sosyal yapıda kritik bir rol oynadığı ülkelerde, çiftçilerin maliyetlerini karşılayamaması, yerli üretimi ciddi şekilde tehdit ediyor. Pamuktan kaçış, tekstil sektörünü de etkileyecek ve ithalata olan bağımlılığı artıracaktır. Bu durum hem döviz çıkışını artıracak hem de tarımın istihdam sağlama kapasitesini düşürecektir.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin müdahale alımı yapması, çiftçilerin zararını minimize etmek ve üretimde sürdürülebilirliği sağlamak adına etkili bir çözüm. Daha önce kuru incir ve üzümde yapılan müdahale alımları gibi adımlar, çiftçilere güven vererek üretimden vazgeçmelerini engelleyecektir. Bunun yanı sıra uzun vadeli planlarla tarımsal desteklerin artırılması ve çiftçilerin girdi maliyetlerini düşürücü önlemler alınması da gereklidir” dedi.
ÜRETİCİYE VERİLMEYEN DESTEK İTHALATA GİTTİ: 22 YILDA 32 MİLYAR DOLAR
Pamukta üreticiye verilmeyen desteğin ithalata verildiğini kaydeden Milletvekili Sarıbal, 2022 yılında 886 bin ton olan lif pamuk üretiminin 2023 yılında düşüş yaşayarak 700 bin tona gerilediğini belirtti. Sarıbal, 2023 yılında 732,4 bin ton pamuk ithalatı yapıldığını ve bu ithalat karşılığında 1,6 milyar dolar ödendiğini söyledi.
2024 yılında üretimin 750 bin ton olarak beklendiğini ifade eden Sarıbal, “2003-2024 yılları arasındaki 22 yıllık dönemde 18 milyon ton lif pamuk ithal edilerek, karşılığında 32 milyar dolar ödendi. Bu yılın Ocak-Eylül döneminde yapılan 625 bin ton lif pamuk ithalatının karşılığı 1,2 milyar dolar oldu. En fazla ithalat yüzde 30 ile Brezilya’dan, yüzde 26 ile ABD’den, yüzde 13 ile Azerbaycan’dan ve yüzde 12 ile Yunanistan’dan yapılmıştır” diye konuştu.
Uluslararası Pamuk İstişare Kurulu’nun tahminlerine göre, 2024-2025 sezonunda dünya genelinde 26 milyon tonu aşkın lif pamuk üretiminin ön görüldüğünü kaydeden Sarıbal, bu miktarın yaklaşık yüzde 3’ünü üreten Türkiye’nin Çin, Hindistan, ABD, Brezilya, Pakistan ve Avustralya’nın ardından 7. sırada yer aldığını belirtti.
2023 yılı verilerine göre pamuk ekiminin 22 ilde gerçekleştirildiğini ve 4,8 milyon dekar gibi geniş bir alana yayıldığını kaydeden Sarıbal, “Geçtiğimiz yıl çiftçilerimiz 2,1 milyon ton kütlü pamuk üretimi yaptı. TÜİK’in ikinci tahmin verileri, 2024 yılında pamuk üretiminin önceki yıla göre yaklaşık yüzde 6,7’lik bir artışla 2 milyon 241 ton seviyesine ulaşacağını göstermektedir. İl düzeyinde incelendiğinde ise pamuk üretiminin yüzde 42’si Şanlıurfa’da, yüzde 14,5’i Diyarbakır’da, yüzde 11,5’i Aydın’da, yüzde 9’u Hatay’da ve yüzde 5,5’i İzmir’de gerçekleştirilmektedir. Söz konusu 5 il toplam üretimin yüzde 82’sini sağlamaktadır” dedi.
YENİ BİR DÜZENLEME İÇİN MÜZAKERE BAŞLATILMALI
Orhan Sarıbal, pamuğun bir tarım ürünü olmasına rağmen, AB ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında sanayi ürünü olarak değerlendirilmesinin Türkiye’nin pamuk sektöründe ciddi sıkıntılar yaşamasına yol açtığına dikkati çekti.
Üreticilerin, ithal edilen düşük maliyetli pamukla rekabet etmekte zorlandığını ve yerli üretimin tehlikede olduğunu vurgulayan Sarıbal, pamuk gibi tarımsal ürünlerin sanayi ürünü olarak değerlendirilmesini değiştirecek bir düzenleme için müzakere başlatması, aksi halde dünya fiyatlarıyla rekabetin zorlaşacağını ifade etti.