Bursa Karacabeyliler Derneği Başkanı Yüksel Ceylan, ülkemizdeki Suriyeliler hakkındaki endişelerini kamuoyu ile paylaştı.

Başkan Ceylan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi; “Ülke insanımızın malumu üzerine yaklaşık 3 yıl önce Suriye’deki iç savaş ve Esad zulmünden kaçarak sınır kapılarımıza dayanan yaklaşık 5 milyon Suriyeli mültecilere hükümetimiz tarafından sahip çıkılarak ülkemize girmeleri sağlandı.

İlk bakıldığında bu kadar zulüm görmüş Müslüman’a sahip çıkmak uluslararası arenada Müslümanlara sahip çıkan bir ülke olduğu ve dünyadaki Müslümanların yalnız olmadığı izlenimini vermek taraflı tarafsız tüm insanlarımızın ortak kanısıydı. Buraya kadar yapılanları herkes gibi bizlerde takdir ediyor ve destekliyorduk.

Ancak ayların ve yılların geçmesiyle birlikte yanlışların ardı arkasının kesilmediği süreç hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı. Ülkemize gelen yaşlı, çocuk, kadın ve engelli Suriyelilerin azınlıkta olduğunu, yaşları 20 civarında olan delikanlıların çoğunlukta olduğunu görmemiz, bizim Suriyeliler hakkındaki düşüncelerimizi tamamen eksi yöne çevirdi ve özelliklede ülkemizdeki Suriyeli sığınmacılara verilen imtiyazlar, hele hele bunları kabul etmemiz mümkün olamaz hale geldi.

Halk arasındaki konuşulan ve bu Suriyelilere verildiği dillendirilen imkanların ne kadarı doğru olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Kimi vatandaşımız her Suriyeli aileye aylık asgari ücret kadar yardım yapıldığını, kimi vatandaşımız ise ailedeki her çocuk başına 500 TL yardım yapıldığını, kimi vatandaşımız onlara marketlerden ücretsiz alışveriş yapmaları için aylık 2 bin TL’lik alışveriş kartları verildiğini, hastanelerde sıra beklemeden ve randevu almadan tedavi edildiklerini, üniversite sınavlarına girmeden istedikleri bölümlere kayıt yaptırabildiklerini, KPS Sınavına girmeden devlet kadrolarına alındıklarını ve bunlara benzer birçok imkanların Suriyelilere verildiğini dile getiriyor. Peki neden bir yetkili çıkıp ta onlara sağlanan imkanları açıklamıyor ve bu bilgi kirliliğini ortadan kaldırmıyor.

Bizlerde bu kapsamda Bursa’daki birçok Sivil Toplum Örgütü ile birlikte Karacabeyliler Derneği öncülüğünde 13 Ocak 2019 Pazar günü saat 14.00’te Bursa Kent Meydanı’nda bir basın açıklaması ve miting şeklinde ülkemizdeki bedavacı Suriyelilerle ilgili bir oluşum hazırlamıştık. Ancak İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi tarafından bu yapılacak basın açıklaması ve miting, ‘Halkı isyana teşvik ve halkı teröre yöneltmek’ gerekçesiyle iptal edildi.

Mantıklı düşünüldüğünde bizler kimseyi bir yere veya tarafa yöneltme çabası içinde değiliz, bu belirsizliğini koruyan sorulara esaslı ve doğru cevaplar ile halkımızın öfkesini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.

Ve şu gerçeği de kabullenmek lazım ki, kimse ülkemizde Suriyeliler sorunu yok demesin ve bunu ört bas etmek için onlara karşı olanların ırkçılık yaptığını, ötekileştirme içinde olduğunu ve ayrıştırma yapıldığını iddia etmesin.

Olay şudur ki, hiçbir Türk vatandaşı Suriyelileri bu ülkede istemiyor, ancak devletimize karşı çıkarsak bizi de içeriye tıkarlar korkusundan bu endişeleri dile getiremiyor. Bizim herhangi bir korkumuz yoktur. Kimse kimseyi durup dururken ve haklı olduğu bir konuyu dile getirdiği için içeriye tıkamaz.

Burada bir vatan var ve bu vatanında adı Türkiye Cumhuriyetidir ve bu vatanda Türkler yaşar. Suriyeliler ancak ve ancak misafir olurlar ve günü geldiğinde memleketlerine geri dönerler. Şimdilerde Suriye’de savaş bitme noktasında. Hepsi memleketlerine geri dönsünler biz sadece bunu istiyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin imkanları varsa bu imkanların kendi vatandaşlarımız için kullanılmasını istiyoruz. Onların 20 yaşlarındaki delikanlıları eğlence merkezlerinde eğlenirken bizim gencecik kınalı kuzularımız Suriye’de şehit ediliyor. Kimin için, ne için? Bu vebalin altından kimse kalkamaz, onlara niçin vatandaşlık veriliyor, onlar bizim vatandaşımız değiller, onların dedeleri, ataları bu vatan uğruna savaştılar mı, bu kutsal toprakların her bir karışı atalarımızın kanlarıyla sulandı ve şundan çok eminiz ki atalarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin 15 yaşında bu vatan için canını seve seve veren tüm şehitlerimizin kemikleri sızlıyordur”