Cemil Çiçek önergeyi verdi; “Ölen milletvekillerinin ailesine 180 TL ölüm yardımı, 16 bin TL vekil maaşı, 8 bin TL emekli maaşı” Bu önerge, AKP’li vekillerce kabul edildi. Eyy… vatandaşım sen uyu, işte AKP’nin icraatı bu. Sonrada 1300 TL, 30 gün çalışma karşılığı maaş al. Yemeyiniz, yanında yatınız ve oyunuzu AKP’ye veriniz!
Milli Eğitim’de köy okulları kapatıldı. Köydeki öğretmenlerin köylüyü aydınlatması önlendi. Taşımalı eğitime geçildi. Merkezi yerlere yurtlar açıldı. Yurtları devlet yapacağı yerde, tarikatlar derme çatma binalara yurt açtı. Biraz düzgün binalara göstermelik yangın merdiveni konuldu. Ama yangın merdiveni çıkış kapısına duvar örüldü. Yangın ihbar sistemi ve elektrik kaçak akım rölesi yönetmelik ile kaldırıldı. Amaç tarikatlar fazla masraf yapmasın. Aladağ’da yangın anında çocuklar kaçamadı ve diri, diri yandılar. 12 can ölüme terk edildi. Bu yurtların tamamı Süleymancı olarak bilinen tarikata ait. Vicdanları sızladı mı, hayır sızlamadı. Süleymancı yönetici, araştırmalara kızıyor ve “Biz Süleymancıyız, yurttaki kızlarımızın yanması Allah’ın takdiridir” diyor. Utanmıyor her şeyi Allah’a havale ediyor. Devlet TOKİ vasıtasıyla bina yapıyor ama yurt yapmıyor. Yurt işi bilinçli olarak tarikatlara yaptırılıyor. FETÖ gidiyor, Süleymancılar geliyor. Adana Belediye Başkanı açıkladı. “Aladağ’da 6, Adana genelinde 80 yurt Süleymancılara aittir” Türkiye genelinde ise 3000 yurtları var. AKP tarikatsız yapamıyor. Felsefesi de belli, “Dindar ve kindar nesil yetiştirmek”
Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara Gemisine, İsrail askerleri 31 Mayıs 2010’da ateş açmış, 10 kişi ölmüş, 56 kişi yaralanmıştı. Zamanın Başbakanı, İsrail’e her gün atıp tutmuştu. “Tazminat ödeyeceksin, özür dileyeceksin” demişti. Ama oğlu Bilal’in gemicikleri İsrail’e mal götürüp getirmişti. İsrail, “Tazminat ödemem, özür de dilemem ancak ailelere 20 milyon dolar yardım yaparım” dedi. AKP kabul etti, özür de dilenmedi. 9 Eylül 2016’da anlaşma yapıldı. AKP ailelere, “Para veririm ama davalarınızı geri çekerseniz” dedi. Savcı da, anlaşma ile Türkiye’nin yargılama hakkından vazgeçtiğiniz savunarak, “Bundan sonra davanın devamı mümkün değildir” diyerek davayı kapattı. Emir aldı dava kapandı. Nerede hukukun üstünlüğü. 10 ölü, 56 yaralı, ver parayı, kurtar davayı. Para için hukuku da sat.
15 Temmuz Araştırma Komisyonu, Işık Koşaner paşayı çağırdı. İfadesinde, “Kozmik odaya girilmesi halinde milli güvenliği riske sokacak bilgilere ulaşılır” diye Başbakana (Erdoğan) iletiyor. Ama kozmik odaya girilmesine Erdoğan engel olmuyor. (FETÖ’nün orduya yaptığı kumpaslardan) Bu bir suçtur. Devletin varlığı ve bekası tehlikeye düşürülmüştür. Türk Ceza Kanunu’nun 302. Maddesi, “Bu fiilin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir” diyor. FETÖ ile beraber yatanlar, ‘ne istediler de vermedik’ diyenler, Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmışlardır. Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olduğu zaman bunun hesabı muhakkak sorulacaktır.
Cumhurbaşkanı, Lozan Anlaşmasını beğenmiyor. Her fırsatta bunu dile getiriyor. “Seslensek duyulacak kadar yakın olan adaları Yunanistan’a terk ettiler” diyor. 14 yıllık icraatlarında, Türk karasularındaki 18 adayı Yunanistan’a bırakan kim? Ege’de balıkçılar, balığa çıkamayacak hale geldi. Yunan Savunma Bakanı da dalga geçiyor, “Lozan’ı beğenmiyorsan Sevr’i verelim” diyor. Her şeye maydanoz olup konuşan Erdoğan, neden buna cevap vermiyor. Ankara’yı parsel parsel FETÖ’ye verdiniz. Türkiye’yi de ada ada Yunanistan’a veriyorsunuz. (Tapu belgeleri çıktı) Bir de başkan olursanız, meclisin denetimi de olmayacağına göre korkarım Türkiye’nin tamamını satarsınız. Türkiye’nin sınırlarını genişletmekten bahsediyor. Herhalde 2019 yılında başkan olunca Barzani ile konfederasyon yapacak ve onu da başkan yardımcısı yapacak. Arap Birliği Genel Sekreteri de, “IŞİD’i siz büyüttünüz” diye AKP iktidarına fırça atıyor.
Bir devleti çökertmek istiyorsan şu 3 icraatı yapacaksın. Orduyu, sağlığı, eğitimi çökerteceksin. AKP, FETÖ ile beraber kumpas kurdu, Atatürkçü subayları harcadı, orduyu çökertti. Sağlık Bakanlığı şuanda tarikatların cirit attığı yer haline geldi. Sağlık çöktü. Eğitimde, FETÖ’cülerle birlikteyken, kimlerin ve hangi okulların FETÖ’cü olduğunu bildikleri halde ses çıkarmadılar. Amaçları birlikte ‘dindar ve kindar bir nesil’ yetiştirmekti. 4+4+4’le de eğitim tamamen çöktü. Çocuk gelinler de çoğaldı. Bu yazdıklarım, AKP icraatlarının bir kaçı. Bunlar buzdağının görünen yüzüdür.
Not: Şakir Uzun arkadaşım, Karacabey Devlet Hastanesi’nde 1983 yılından buyana Radyoloji (röntgen) servisinde büyük özveri ile çalışmış, halkımıza büyük hizmetleri olmuştur. Emekli olduğunu öğrendim. Emeklilik hayatını sağlık içinde geçirmesini, her isteğinin gönlünce olmasını temenni ederim.