Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Karacabey Şubesi, Yeniköy Piknik Alanında düzenlediği etkinlikte, ülkede yaşanan başta terör olayları olmak üzere darbe girişiminde hayatını kaybeden asker, polis ve vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek, hem terör hem de darbe girişimine tepki gösterdi.
ADD Karacabey Şube Başkanı Haluk Aka ve yönetiminin ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe, ADD Bursa Şubelerinin Başkan ve Yöneticileri katıldı.
ADD Karacabey Şube Başkanı Haluk Aka’nın yaptığı selamlama konuşmasıyla başlayan etkinlikte, ülkede yaşanan terör olayları ve FETÖ hakkında basın açıklamasında bulunuldu. ADD Yöneticisi Ercan Yıldız tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, askeri ve sivil bütün darbelere, darbe girişimlerine karşıyız. 15 Temmuz akşamı Türkiye’yi iç savaşa sürükleyecek kanlı darbe girişiminin ne olduğunu iyi anlamalıyız. Bu, FETÖ/PDY’nin kullanıldığı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bağımsız, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetini bölmek ve parçalamak amaçlı emperyalist ülkelerin destek verdiği bir işgal girişimidir. Demokrasiyi her türlü karşıt güce karşı savunmak, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete sahip çıkmak hepimizin ilk görevidir. FETÖ/PDY emperyalizmin oyuncağı olan ve din maskesini kullanan teröristlerdir.
Atatürk’ün ‘Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz’ sözünün gelinen bu noktada ne kadar anlamlı olduğunu görüyoruz. Bugün ülkemizde tarikatlar ve onlara bağlı cemaatler Türk Silahlı Kuvvetlerinde, siyasette, ticarette, eğitimde, hukukta ve sağlıkta kendilerine güçlü yer edinmişlerdir. 14 yıldır Atatürk’ün yolundan, ulus devlet anlayışından uzaklaşan, laik, bilimsel eğitiminden vazgeçen iktidar partisi de gelinen bu noktanın en büyük suç ortağıdır.
İktidardakiler, özgür düşünen, araştıran, sorgulayan yurttaş yerine, dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz sevdasıyla aklını tarikatlara, cemaatlere veren insanlar yetiştirdiler. Atatürk’e, cumhuriyetin kazanımlarına, ulus devlete düşman bir ümmetçi toplum oluşturmaya çalıştılar. Kutsal dinimizi siyaset malzemesi yaparak, dinimizi kendi çıkarlarına alet etmişlerdir. Hukukun siyasallaştırılması, orduya kumpas kurularak Atatürkçü subayların yargılanması, ‘bu davanın savcısıyım’ diyerek bugüne kadar ülkemizde yaşanılanlar, iktidar ile FETÖ/PDY işbirliği ile olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu günleri daha o zamanlarda görerek; ‘Çok değil yüzyıla kalmadan bazı cemaatler bir araya gelerek, bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde bir birlerine düşecektir’ demiştir.
İktidar partisi, 17-25 Aralık öncesi FETÖ ile ittifak yaparak, TSK’ya Ergenekon ve Balyoz kumpasları, bölücü terör örgütü PKK ile açılım, Suriye politikası, laiklik, Atatürk ve Türk düşmanlığı, Türksüz anayasa, din istismarı gibi politikaları birlikte el ele, kol kola yürütmüşlerdir. Şimdi ise ‘aldandık, aldatıldık’ diyerek sıyrılmaya çalışmaktadırlar. İleride yanıldık, aldatıldık demenin bedeli ülkemiz için ağır sonuçlar doğuracaktır. Biz Atatürkçüler bugüne kadar Ata’mızın izinden ayrılmadık ve hiç aldanmadık.
Darbe girişiminden sonrada siyasi iktidardakiler, ilan edilen OHAL’i fırsat bilerek geçici nitelikteki kanun hükmünde kararnameler ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısını değiştiren, emir-komuta kademesini dağıtan, askeri liseleri kapatarak doğal kaynağını kurutan, gücünü kıran kalıcı düzenlemeleri yapmaktadır. Bu düzenlemeler TBMM’de görüşülerek ortak akıl ile karar verilerek yapılmalıdır.
Bugün artık ulusal kurtuluş mücadelesinin başkomutanı, laik Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, cumhuriyet değerlerine eskisinden daha güçlü sarılarak, tam bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti için Atatürkçü düşüncede birleşme günüdür.
Siyasi iktidar 15 Temmuz’un ülkemiz için gerçekten bir dönüm noktası olmasını istiyorsa, Gerçek kurtuluşun Atatürkçü düşüncede olduğunu söylemeli, cumhuriyet devrimlerine sarılmalıdır, FETÖ’nün ve tüm tarikatların siyasi kadroları siyaset dışına itilmeli, suçlular cezalandırılmalıdır, Tüm tarikatların ve cemaatlerin ekonomik kaynakları ellerinden alınmalıdır, Öğrencilerin konakladığı tüm cemaat ve vakıf yurtları YURTKUR’a devredilmelidir”
Basın açıklamasının sonunda, önümüzdeki hafta kutlanacak olan 30 Ağustos Zafer Bayramı için tüm vatandaşlar meydanlara davet edilirken, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın milletçe hep birlikte büyük bir coşkuyla kutlanması gerektiği belirtildi.