İngiliz komutan, bir yemekte Atatürk’e, Türkleri aşağılamak için şu sözleri söylüyor; “Biz İngilizler şeref, onur ve asil kanımız için savaşırız. Türkler ise para ve toprak için savaşırsınız”
Atatürk ise bunun üzerine güler ve şu sözleri söyler; “Evet haklısınız komutan, her millet kendinde eksik olan şeyler için savaşır”
Şerefi bende şöyle yorumluyorum. 11 yıl ülkeyi beraber yönetenler, Gülen kadrolarına bürokraside büyük yer açan AKP’nin günahları yüzüne vurulurken, nedense pek kimse asıl günah sahiplerine dönüp bir şey söylemiyordu. 66 yıllık çok partili hayatın en az 55 yılında iktidarda, muhafazakar sağ partiler vardı. Tarikatlara bunlar yüz vermediler mi? Tarikatlar bunların zamanında palazlanmadı mı? 11 yıl önce (15.03.2005) 71 CHP’li vekil, Gülen Cemaati hakkında araştırma önergesi verdi. “Laik devlet yapısını değiştirerek, yerine din kurallarına dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyette bulunmak” ifadesi olan bu önerge, AKP’li milletvekilleri tarafından reddedilmişti.
Burhan Kuzu itiraf etti; “CHP 2005 ve 2010’da FETÖ’ye karşı önerge verdi. Biz önergeleri o zaman, çıkarlarımıza uygun olmadığı için reddettik. CHP haklıymış”
Ey Burhan Kuzu, CHP ne zaman haksız oldu ki. Sizler artık görevlerinizden istifa edin, sorgulanın, FETÖ’cü olduğunuzu itiraf edin. Siz AKP yöneticileri, %70’iniz FETÖ’cü değil misiniz?
AKP milletvekillerinin bir bölümü, il, ilçe yöneticileri, Genel Merkez yöneticileri, Gülen Cemaati için, “Bunlar hizmet erbabıdır, okullar açıyor” diyerek, işverenlerden, ticaret erbabından para toplamadınız mı? Hep beraber orada değil miydiniz? Şimdi ise o insanları FETÖ’cü diye içeri alıyorsunuz. “Aldatıldık, kandırıldık, ahmakmışız, cemaate yardım edenler şerefsizdir” diyorsunuz. Şimdi gerçek şerefsizler meydana çıkmadı mı? Şerefsizler, şeref aramaya başladılar.
Gözaltında ölen öğretmen babası, “Siz kandırılınca vatansever, biz kandırılınca neden vatan haini oluyoruz” diye soruyor. Gerçek vatan hainleri acaba kim? Gülen’in önüne dizilip el etek öpenlerin hepsi şimdi Vatansever oldu, Milliyetçi oldu, Atatürkçü oldu, Cumhuriyetçi oldu, Laik oldu. Geç de olsa belki aydılar ama pek aydıklarını zannetmiyorum. Bu fırtına geçince tekrar eski düşüncelerine dönerler.
İsmet İnönü, “Hiçbir ülke yok ki, kendi içerisinde bizim kadar çok hain yetiştirebilsin” demiş. Acaba kime söyledi? MİT’e mi, BOP Eşbaşkanına mı yoksa FETÖ’cülere mi?
Bir şeriatçı cahil, yağcı, başı sarıklı, top sakallı, çıkmış sosyal medyaya, “R. Tayyip Erdoğan gibi bir alim varken Atatürk’ten bahsetmek cahillik olur” diyor. Bende diyorum ki; “Allah belanı versin, cahil şeriatçı adam. Baban hoca olup İngiliz ajanı mıydı? Onun için mi Atatürk’e bu kadar düşmansınız”
Bir sakallı hoca var, tarikatçı mı tarikatçı, sahtekar mı sahtekar. Giyenleri doğru cennete götüren terlik satıyor 130 TL’ye. Kabir azabından koruyan, cehennem ateşine dayanıklı kefen satıyor. Jet ski ile bikinili kızlarla geziyor, 5 yıldızlı otellerde kalıyor, ahmak dincilerin parasını yiyor. Havuzlu villasında ithal musluklar kullanıyor. Bu sahtekar Mart 2015’te “Demokrasi çok tehlikeli bir kelimedir. Allah’ın işine karışırım demektir. Ne demokrasisi, biz demokrasiden yana değiliz, biz şeriatçıyız” diyor. Bu şeriatçı, takkiyeci, Yenikapı Demokrasi Şöleni’ne de katılıyor ve Temmuz 2016’da “Bir gece demokrasi nöbeti tutan direkt cennetlik olur” diyor. Bu akıl yoksunu adam, devlet erkanının yanına gidiyor ve ellerini sıkıyor. Devlet erkanı için bu normaldir. Çünkü onlarda takkiyecidir. Dün beraber olduklarını bugün reddediyorlar. Feto gitti Cübbeli geldi. Bir cemaat dışarı, bir cemaat içeri. Benim üzüldüğüm, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar’ın bunun elini sıkması. Paşam neden elini uzattın, bunlar sahtekar, yarın seninde başına çorap örerler. Bu adamın elini sıkmakla elin kirlendi. Sen temiz bir Atatürkçüsün. Bunlar ise Atatürk düşmanı.
Abdullah Gül’den bir inci ile yazıyı bitirelim. Diyor ki; “Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu geldi. Laik sistemi kesinlikle değiştirmek istiyoruz”
Sizi gidi FETÖ’cüler sizi.