Darbe girişimi sonrası tutuklanan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na mensup generallerin önemli bir bölümü, 2013-14-15 YAŞ toplantılarında terfi etmiş. 2013 YAŞ’da terfi eden toplam 41 generalden 21’i tutuklandı. Bunların 18’inin darbe girişiminden tutuklanması dikkat çekmektedir. Üstelik ilk 9 sırada terfi edenlerin tamamı şuan cezaevinde. 2011 YAŞ: 22 albay generalliğe terfi etti, 3’ü tutuklu. 2012 YAŞ: 23 albay generalliğe terfi etti, 6’sı tutuklu. 2013 YAŞ: 25 albay generalliğe terfi etti, 18’i tutuklu. 2014 YAŞ: 21 albay generalliğe terfi etti, 12’si tutuklu. 2015 YAŞ: 26 albay generalliğe terfi etti, 18’i tutuklu. (%70)
Esas darbenin başlangıcının 2013 yılı YAŞ kararları ile alındığı meydana çıkıyor. Bu dönem de, Necdet Özel’in Genel Kurmay Başkanı olduğu dönem. N. Özel, ‘Darbeci olduklarını anlamadık’ diyor. Bu itiraf ordu içindeki problemi, sorumluluğu ortadan kaldırmıyor. Ya bunlar darbeci değil de başka ülkelerin casusu olsaydı, devletin bütün sıralarını bağlı oldukları devletlere aktarsalardı? Gn.Kur.Bşk. yaveri darbeci, cumhurbaşkanının yaveri darbeci, gel de bizi kimler yönetiyor diye sorma. Demek ki bütün sırlara vakıf yaverler, yaverlerin sorumlu olduğu kişi Fethullah Gülen, F.Gülen’de ABD’nin piyonu olduğuna göre, bütün devlet sırları A’dan Z’ye ABD’nin bilgisinde.
F.Gülen bu kalkışma planını, terfi ettirdiği Tüm ve Tuğgenerallerle başaracağını zannetmiş. Genel Kurmay Bşk. ve Ordu Komutanları karşı çıktı. F.Gülen acele etmiş, birkaç sene bekleseymiş bu Tüm ve Tuğgeneraller, Kor ve Orgeneral olacaklardı, darbeye de karşı çıkmayacaklardı. Gülen’de emeline nail olacak, Humeyni gibi ülkemize gelecekti. Herhalde yılları bekleyerek ömrünün yetmeyeceğini düşündü ve acele etti.
Ergenekon, Balyoz vs. davalarla, özenle Atatürkçü, vatansever subaylar TSK’dan boşaltıldı. Yerlerine 2013’den sonraki YAŞ’larla cemaatçi bilinen subaylar terfi ettirildi.
Türkiye’de cemaatçi çok ta, F.Gülen hedefini devlette yapılanmaya, yuvalanmaya koymuş. Devleti ele geçirmeyi düşünmüş. Bu amaçla okullar, dershaneler açmış, beyinlerini yıkadığı gençleri TSK, Yargı ve Emniyete yönlendirmiş. “Altın nesil” denilen geçler de sağ iktidarların yardımıyla adım adım devleti kuşattı.
Eski Gn.Kur.Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, tutuklanmadan önce, “TSK, cemaatin asimetrik, psikolojik savaşı karşısında” demişti. Erdoğan’ın, belediye başkanlığı döneminde özel kalem müdürü olan Turhan Çömez’de, cemaatin ne kadar tehlikeli olduğunu Erdoğan’a anlattığı halde, “Bunların alnı secdeye değiyor, bunlardan zarar gelmez” diye hiçbiri işlem yapılmamıştır. Hatta 11 yıl ülkeyi beraber yönettiler. Hatta YAŞ toplantılarında şerh konulmuş, ordudan atılanlarda AKP’li belediyelerde görevlendirilmişlerdi. “Başörtülü rektörümüz oldu yaşasın” diye seviniyorlardı. Alnı secdeye değmekle, başörtüsü takmakla vatan sevgisi olmaz. Olsa olsa böyle ihtilalci olurlar, ihanetçi olurlar. Alnı secdeye değenler, başında türban olanlar terfi ettirileceği yerde, liyakata göre terfi ettirilselerdi, Muharrem İnce’nin dediği gibi Kuvayi Milliye ruhu ile ülke yönetilseydi, bugün yaşadığımız travma başımıza gelmezdi.
AKP iktidarında Atatürkçüler, hallaç pamuğu gibi atıldı, sürüldü, ‘Bizdendir, namaz kılıyor’ denilenler yerlerine dolduruldu. Şimdide Fettullahçılardan boşalan yerlere doldurmak için birçok cemaat ve tarikatçı İçişleri Bakanlığı’nda mücadele ediyor. Çok dikkat edilmesi lazım, bir musibetten kurtulurken başka bir musibetle uğraşmaya bu ülke sürüklenmesin.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda 22 binden fazla eğitimci işten atılıyor, 10 bin polise el çektiriliyor. Yargıç ve savcıların dörtte birinin işine son veriliyor. Hem de 2 gün gibi kısa bir sürede. Eyy AKP hükümetleri, bunları biliyordunuz da neden bunlar hakkında daha önce yasal işlem başlatmadınız?