13 Kasım 2015’de Fransa’nın başkenti Paris’te terör örgütü İŞİD, terör olayı gerçekleştirdi. Bu terörde 129 insan öldü. 80’i ağır 300 civarında yaralı var. Avrupa’da güvenlik alarmı verildi. Fransa 2. Dünya Savaşından bu yana ilk defa olağanüstü hal ilan etti. Asker sokağa indi. Almanya, İngiltere, Belçika gibi ülkelerde hükümetler kriz toplantısı yaptı. Saldırılara dünyanın dört bir yanından kınama mesajları yağdı. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, “Bu saldırılar savaş sebebi, önümüzdeki günlerde askerler sokaklarda devriye gezecek” açıklaması yaptı.
Özgürlük, eşitlik, kardeşlik. 1789 Fransa Devriminin üç büyük kavramıdır. Paris’te yaşanan bu trajedi terör tehdidi altındaki bütün insanlığı bu kavramlar etrafında birleştirmesini temenni ederim.
Büyüme, kalkınma, istihdam her şeyin bir çaresi var. Önemlidir de ancak hepsinden önemlisi insanlık için teröre çare bulmak çok önemlidir. Dünya liderleri menfaatleri için terörü kullanmamalıdır.
Nerede, ne zaman kimden ve kime yönelik olursa olsun terör bütün insanlara karşı işlenmiş bir suçtur. Bütün dünya milletleri ortak mücadele etmelidir. Temenni ederim ki bütün milletler senin teröristin iyidir, aman bu terör örgütü ile benin ortak bağım, menfaatim vardır, bunlara göz yumayım düşüncelerinden vazgeçerlerde hep beraber bir bütün olarak dünyayı idare eden bu liderler beraber hareket ederler.
Ankara’nın göbeğinde 102 yurttaşımız teröre kurban verdik. En az 400 yaralımız varda dünya neden Paris’teki kadar teröre tepki göstermedi. Senin vatandaşının canı canda, benim vatandaşımın canı can değil mi? Hollande, Fransa’nın çok şiddetli bir saldırıya uğradığını söylüyor ve “Fransa bu saldırı karşısında acımasız bir şekilde davranacaktır” diyor. Bizde PKK ile en geniş şekilde mücadele edeceğiz. Sakın dünya liderleri bize akıl vermesin. Türkiye terörü bitirmek zorundadır. Son 5 ayda teröre 200 üzerinde kurban verdik. Her gün 2-3 fidan gibi askerimiz polisimiz şehit oluyor.
Fransa’daki bu saldırıdan sonra bütün dünya şok halindedir ve birleştiler, peki bizde ki terörde neden bu kadar birleşmediler. Biz onlara göre Ortadoğu ülkesiyiz. Avrupa’ya terör gelmez biz onları besleriz, onlarda Ortadoğu’da terör estirir düşüncesindeler mi?
Fransa’da ölenlere rahmet, yaralılara şifalar dilerim. Biz 32 senedir teröre can verirken, Avrupa bizi vuran teröristlere büro açmasına, para toplamasına göz yumuyordu. Şimdi kendi başlarına geldi acıyı tattılar. Acının ne olduğunu öğrendiler. Oh olsun.
Türkiye 32 yıldır terörle mücadele ediyor. Toplamda 40 bin canımız gitti. Avrupa liderleri bize ne diyor. “Terör grupları ile masaya oturun, sorunu masada çözün” peki şimdi siz ne yapacaksınız? Masaya mı oturacaksınız, yoksa savaşacak mısınız? Sorma hakkına sahip olduğumuzu bütün bu liderlere hatırlatırım.
Bu terör sorununu çözmek için geçtiğimiz yıllarda Kuzey Irak’taki PKK terör örgütüne kara harekâtı başlatmak istedik. Asker ve mühimmat yığmaya başladık. Terör örgütü kamplarını vuracaktık. ABD Dışişleri Bakanı Avustralya’dan “Türkiye’nin kara harekâtına karşıyız, askeri birlikleri geri çekmelidir” dedi. Bizim çapsız yöneticilerimizde askeri geri çektiler. PKK’yı Kuzey Irak’ta besleyen, büyüten Türkiye’nin başına demokles’in kılıcı gibi sallayan ABD değil mi? Onlara göre PKK iyi terörist. PKK’nın uzantısı PYD’ye silah yardımı da yapıyorlar. Ben ABD’yi dünyanın en büyük terör örgütü devleti olarak görüyorum. Menfaati olduğu her yerde terör örgütlerini desteklemiştir. İŞİD’i Suriye’de menfaati için desteklemiş ve büyütmüştür. İşi bitince de vurmuştur. El-Kaide liderini Afganistan’da öldürdüğü gibi şimdide İŞİD’in Libya lideri Ebu Nebil’i öldürmüştür.
ABD kandil’de Murat Karayılan’ı hem beslemekte hem de bizim müdahale etmemize müsaade etmemektedir. Bu tam bir iki yüzlülüktür, riyakârlıktır. Sözde dost dediğin Türkiye’ye ihanettir. Gerçek’te bizim en büyük düşmanımız ABD’dir.