Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, ‘Çiftçinin Sigortası’ olarak nitelendirilen pancar ile ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Şeker pancarı tarımının düne kadar Karacabey bölgesi açısından vazgeçilmez ürünler arasında yer aldığını belirten Erdem, “Hatta pancar, üreticilerimiz tarafından ‘Çiftçinin Sigortası’ olarak adlandırılmaktaydı. Ancak maalesef günümüzde bu tabiri kullanmanın aksine şeker pancarı tarımı yapan çiftçilerimiz büyük zarar etmektedir.” dedi.
Pancar üreticisinin tek kurtuluşunun ‘polar’ sıkıntısının çözümü ve Susurluk Şeker Fabrikası’nın bir an önce faaliyete geçmesiyle mümkün olacağına vurgu yapan Erdem, “2002 yılından önce devletimiz 14 polara kadar sübvanse ediyordu. Yani sınır 14 polardı ve bu oranın altındaki değerler çiftçimizi etkilemiyordu. Ancak 2002 yılından bu yana 14 polar sınırlaması kaldırıldı. Bu uygulama çiftçimize de büyük darbe indirdi ve bölgemizden örnek verecek olursak; 2014 yılında 11 bin 500 olan pancar ekimi, 2015’te 700 dekara düştü. 2014’te büyük zarar eden çiftçimiz, geçtiğimiz yaz pancar ekmedi. 1995 yılında 39 bin 640 dekar pancar ekimi gerçekleştiren Karacabey çiftçisinin, 2015 yılında sadece 700 dekar ekmesi basit bir şey değildir. Ayrıca Karacabey genelinde her yıl ortalama 15-16 bin dekar pancar ekimi yapılıyordu. Bu polar uygulamasında eski sisteme geri dönülmezse, bölgemizdeki pancar ekimi maalesef tarihe karışacak.
Bizim için en umut verici gelişme ise, yeni dönemdeki Bölge Milletvekilimiz Sayın Zekeriya Birkan’ın pancar konusundaki düşünceleridir. Sayın Birkan, pancar üretiminin Karacabey için büyük önem taşıdığını belirterek, çiftçinin zarar etmemesi ve Susurluk Şeker Fabrikası’nın yeniden faaliyete geçmesi için elinden gelen çalışmayı yapacağının sözünü verdi, takipçisi olacağını söyledi. Sayın Birkan’ın bu yaklaşımı bizler için çok önemli ve umut verici bir gelişmedir.” diye konuştu.
Şeker pancarının ülke ekonomisine katkısının yanı sıra, doğaya da büyük yararlar sağladığına dikkat çeken Erhan Erdem, “Şeker pancarının, bitki yapısı itibariyle gerek doğaya gerekse toprağa yadsınamaz faydaları vardır. Örnek verecek olursak aynı alandaki ormanın ürettiği oksijen miktarının 3 katını üretmesi ve toprağın canlı-cansız yapılarına olumlu katkıları bulunmaktadır. Münavebeli tarıma uygun olması da en önemli avantajlarından birisidir. Toprağa ve doğaya faydalarının yanı sıra şeker pancarından üretilen hammaddelerin oluşturduğu sanayi ve buna bağlı istihdam; başta mısır, buğday ve ayçiçeği tarımı olmak üzere, birçok tarımı yapılan ürünün ülke ekonomisine olan katkısından daha fazladır.
Bölge çiftçimiz açısından durumu değerlendirecek olursak, üretimi yapılan şeker pancarının çiftçimize direkt ve dolaylı olarak birçok katkısı bulunmaktadır. Pancar tarımından elde ettiği tatmin edici ekonomik gelirin yanı sıra, küspesi ile hayvancılık yapan çiftçilerimizin yem sorununa direkt olarak kalıcı çözüm olmaktadır. Bu tarımın yapılmasıyla, diğer tarımı yapılacak ürünlerin ekim hacimlerinin azalmasına ve buna bağlı olarak, hem ürün çeşitliğinin artmasına hem de diğer tarım ürünlerinin çok ekilmesinden doğan pazar değeri kaybının yaşanmasının önüne geçmesiyle de dolaylı etkisi vardır. Bu etkiler aslında şeker pancarının nasıl denge unsuru olduğunun en önemli ispatıdır.
Kısaca bir örnekle açıklayacak olursak; bölgemize 30000-40000 dekar alanda pancar tarımı yapılsa, tarımı yapılan diğer ürünlerden domates başta olmak üzere karpuz, biber, mısır vs. ekim alanı bu oranda azalmış olacak ve bu sayede tarımı yapılan bütün ürünlerin pazar değerlerinin yüksek olmasına neden olacaktır.
Öncelikle bölgemize ait Susurluk Şeker Fabrikası’nın faaliyetine devam etmesi, şeker pancarı tarımına verilen önemin artması ve bu tarımı yapan çiftçimizi memnun eden ekonomik gelir seviyesine ulaşması gerekmektedir. Bunun için her platformda ve fırsatta, ekonomisi tarıma dayalı olan bölgemizde, tarımı yapılan her ürünün önemine ve gerçek pazar değerine ulaşması en büyük temennimizdir.” şeklinde sözlerini noktaladı.