Avrupa Birliği İngiltere, Fransa, Rusya başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi 1915 Türk-Ermenistan olaylarını soykırım olarak nitelemeye başladı. Gerçek nedir inceleyelim.
Ermeni tarihçi Louis Nalbatyan “Ermeni komitaların Balkan komitalarını örnek aldığını, yani Rumeli gibi Doğu Anadolu’da Türkiye’den (Osmanlı’dan) koparılması isteğidir”.
Ermeni tarihçi Arsan Avagyan’da “Avrupa’daki topraklarını yitiren ve Balkan savaşlarında Osmanlının zayıf düşmesi Ermeni çevrelerin Ermenilerin eline güçlendirdiğini” yazmaktadır.
Ermenileri bir tarihte dağınıklıktan bir vilayette toplayan aslında Selçuklu Türkleridir. Türkler tarih boyunca Ermenilere kanat germişlerdir. Son 1915 olaylarında Emperyalist güç İngiltere, Fransa, Rusya’nın desteklediği ve şımarttığı Ermeniler çeteler kurarak Doğu Anadolu’da Türklere yapmadığı işkence bırakmayarak, Büyük Ermenistan hayallerine kapıldılar. Öyle ki Sivas’ı Trabzon’u kapsıyordu. Van’ı işgal ettiler. Bitlis’e saldırdılar. Kadın, çocuk, yaşlı demeden çevredeki Türkleri en acımasızca kestiler, öldürdüler. Kadınların ciğerlerini koparıp ağaca çivilediler. Halk korkudan İç Anadolu’ya kaçtı.
Bugünkü haberleşme olmadığı halde Ermenilerin yaptığı işkenceler, o boyuta ulaşmıştı ki, benim çocukluğumda herhangi biri kişi insanlara gaddar davrandı mı, büyükler “ne biçim insan bu, ermeni tohumu bu” derlerdi. Türklerdeki bu Ermeni nefreti, Ermenilerin yaptığı zalimliklerden kaynaklanıyor. Türk halkı Ermenilerden çok işkence gördü. 25.01.2012 tarihinden itibaren Türklere.. Ermeni vahşetini 5 makalede yazmıştım.
Ermeni çeteleri doğu vilayetlerimize saldıran Rus orduları ile beraber oldular. Osmanlı ordusunu arkadan vurmaya başladılar. Ordunun lojistik desteklerini kestiler. Osmanlı ordusu 7 cephede savaşırken tamamen zayıf düştü. Devlet içindeki asayişi de sağlayamaz oldu.
Osmanlı yönetimi zorunlu olarak tehcir kararı aldı. Osmanlı sadece doğu vilayetlerindeki Ermenileri tehcire tabii tuttu. Eğer soykırım yapmayı düşünseydi, diğer vilayetlerdeki ve İstanbul’daki Ermenileri de tehcire tabii tutardı. Türkiye dünya arşivlerinin açılmasını isteyip komisyon kurulmasını istiyor. Ermenistan kabul etmiyor. Neden? Çünkü gerçekler meydana çıkacak ve soykırım yapılmadığı görülecektir.
Ermenistan soykırım yapılmadığını yazan bütün tarihçiler dün olduğu gibi bu günde ölümle tehdit etmektedir. Dün 36 diplomatımızı öldüren Asala bugün onlardan bahsedilmesine bile tahammül edememektedir. Bugün bile diaspora üyeleri Türk bayrağına saldırmaktadırlar. Türk bayrağını taşıyanı darp etmişlerdir. Asala ve diasporaya sahip çıkan Ermenistan hesap soran değil, hesap vermesi gerekir.
Ermeniler bugün bile ortak sınırımız kabul etmemektedirler. Hınç ve kinle doludurlar. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan sınırın açılmasını istiyor. Besle kargayı oysun gözünü.
Ermenistan özellikle AKP hükümetlerinin aşağıdan alması ile tamamen şımarmıştır. Şımartılmaktadır. 1916 yılından bu yana ilk defa resmi olarak Kumkapı Meryem ana kilisesinde ayin düzenleniyor. Bu ayine AB Bakanımız Volkan Bozkır’da katılıyor. Erdoğan’da törende okunmak üzere mesaj gönderiyor. “Ermeni toplumumuzun geçmişte yaşadığı üzüntü verici hadiseleri bildiğimizi ve acınızı samimiyetle paylaştığımızı bir kez daha ifade ediyorum” diyor.
Sizin gibi yöneticilere yazıklar olsun. Ben Asala’nın katlettiği diplomatlarımız için ve doğu’da Ermeniler katlettiği insanlarımız için Sultanahmet’te mevlit okutulmasını beklerdim. Erdoğan’dan Türklerin Ermenilerce katledildiğini ifade etmesini beklerdim. Ermeniler kendilerine toz bile kondurmuyorlar. Sizlere çok acı çektirdik diyorlar mı?
Nazmi Kal’ın 33 yıl önce çekmiş olduğu Ermeni zulümlerini anlatan belgeseli TRT tarafından saklanıyor ve yayınlanmıyor. Neden gerçeklerin öğrenilmesini engelleniyor. Bir yerlerden, birilerinden mi korkuyorsunuz?
Siz Türk yöneticileri. Boynunuz kırdığınız her gün Ermenistan ve emperyalist güçler tepemize binecektir. Artık uyanın ve mücadele edin. Türk milletini haksız olarak töhmet altında bırakıyorsunuz. Yazıklar olsun sizlere.