10 maddelik ‘çözüm paketi’ni Kandil ve HDP heyeti ile görüştükten sonra hazırlayan Öcalan, HDP’nin eline verdi, hükümete getirildi. Hükümet ve HDP heyeti de Dolmabahçe Sarayı’nda Öcalan’ın talimatlarını, direktiflerini açıkladılar. 10 maddeyi bu toplumun anlaması mümkün değil, muallak ifadelerle dolu, içinin doldurulması gerekiyor. 10’ncu madde, Anayasanın değiştirilmesini içeriyor ki buda özerkliğe gidecek yolun açılmasına davettir. Erdoğan’da ısrarla 400 vekil isteyip Anayasayı değiştirmek peşinde.
Öcalan şaşıyordur bu günlere nasıl geldiğine. 1984 isyan bayrağı açtığında, 2015 yılında Türkiye siyasetine yön vereceğine tahmin dahi etmemiştir. “Rüyamı görüyorum” diyordur. 35 TV havuz medyası kanalları ve hükümet, Öcalan’ı adeta barış güvercini yaptı. Hükümet, yorumcularına talimat vererek sözde çözümü zafer havasında sundular. Analar ağlamayacak, kan akmayacak diye.
10 maddelik çözüm paketi Sevr anlaşmasının devamıdır. Sadece tarih, isimler ve imzalar değişti. Bu tam bir ihanet belgesidir. Ulu devletin, laik devletin temeline dinamit koymaktır. AKP hükümetleri 2002’de sıfır terörle aldığı devleti, 2015 yılında terör örgütüyle masaya oturtuyor. Bu ülkede kan döken, 30 bin can alan bir terör örgütü özerklik ve bağımsız Kürt devletinden vazgeçmiş değil. Sadece bunların Anayasa değişikliği ile güvence altına alınmasını istiyor. Erdoğan’da her gittiği yerde halka sesleniyor, “400 vekil verirseniz, bu işi huzur içinde çözelim” diyor. Bu ne demek, huzursuzluğu halka telkin ediyor, PKK ile tehdit ediyor. Bunun anlamı “Verin başkanlığı, PKK’ya vereceğim özerkliği, huzur içinde çözeceğim sorunu” Ulus devleti mi. O sizlere ömür. Milliyetçilik nemi oldu diyeceksiniz. Onu zaten Erdoğan ayaklar altına almıştı. Erdoğan’ın bakanı ‘ulusalcılarla hesaplaşma zamanı geldi’ dememişimiydi.
Bu ülkede sadece Kürt ırkı yok. Bu ülkede yaşayan diğer vatandaşlarında talepleri var. Onlar da diyorlar ki “Benim başkentim Ankara, bu ülkede başka başkent istemiyoruz. İstiklal marşımız tektir, her cümlesine saygılıyız. Bayrağımız Ay-Yıldızlı al bayraktır yanında paçavra istemiyoruz. Cumhuriyet yönetiminde, laik, demokratik, hukuk devleti içinde yaşamak istiyoruz. Vatanımız tektir, bölünmez. Resmi dilimiz Türkçedir. Anadil öğrenilir ama resmi dil olarak kullanılmaz, eğitimde kullanılmaz. Ülke federasyonlara bölünemez. Güneydoğuda kamu düzeni sağlanmalıdır. Devlet korkak olmamalı, varlığını göstermelidir. İhanet çözüm paketi safsataları ile önlenemez. Türkiye kimsenin babasının çiftliği değildir. AKP hükümetlerinin ihaneti ile terör örgütü para basmak hariç her şeyi G.Doğu’da sağladı. Haraç para toplamak, mahkemeler kurmak, yol kesmek, kamu binalarını ateşe vermek vs. tüm bunlar önlenmeli, vatan bölünmemeli” diyor.
10 maddelik çözüm sürecinde hükümet hangi angajmana girdi, kendini Kandil’e mahkûm etti. Cumhurbaşkanı “Sen bana başkanlık ver, ben sana toprak mı” diyor? 400 vekil istiyor. Başkanlık istiyor. Anayasayı değiştirmek istiyor. Herhalde yapmak istedikleri şunlar. Senaryo meydana çıktı.
1’nci hamle: Öcalan serbest bırakılacak, 2’nci hamle: Yerel yönetimler güçlendirilecek, 3’ncü hamle: Her türlü siyasi yönetimler verilecek, 4’ncü hamle: Kendi silahlı güçlerini oluşturacaklar, 5’nci hamle: Türkiye olarak kendi silahlı güçlerimi çekeceğim, 6’ncı hamle: Özerk devletinizi ilan edebilirsiniz, 7’nci hamle: Ulus devleti bitirilecek. Cumhuriyetle hesaplaşılacaktır.
Türkiye 7 Haziran seçimlerinden sonra çok şeye gebe. Onun için AKP’nin iktidarı sona erdirilmelidir. Oy verirken Türkiye’nin geleceği düşünülmelidir.