İklim değişiklikleri, değişen yaşam koşulları ile birlikte dünyada her geçen gün astım görülme sıklığı artmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişide görülen bu hastalığın, tüm dünyada 300 milyon kişide görüldüğü düşünülmektedir. Ülkemizde erişkin her 100 kişinin 2 ila 11 inde, her 100 çocuğun 8 ila 18’inde astım olduğu bilinmektedir.
Astımın Belirtileri
Astımın, nöbetler halinde gelen nefes darlığı, hışıltılı solunum ve bunlara sıklıkla eşlik eden öksürük semptomları ile seyrettiğini söyleyen Acıbadem Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Beril Bahadır Erdoğan, hastalığın en belirgin özelliğinin; hava yollarında düzelebilen daralma ve aşırı duyarlılık gelişmesi olduğunun altını çizdi. Dr. Erdoğan, atakların özellikle gece veya sabahın erken saatlerinde ortaya çıktığını, kendiliğinden veya ilaç tedavisi ile düzelebileceğini belirtti.
Çevresel Faktörler Tetikleyici
Astım oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin önemli rol aldığına değinen Dr. Beril Bahadır Erdoğan, “Çevresel faktörler içerisinde alerjenler, enfeksiyonlar, hava kirliliği, sigara, mesleki maruziyetler en sık etkenlerdir. Hastayı etkileyecek bu unsurların ortadan kaldırılması yapılacak ilk iştir. Hastalığın erken fark edilmesi ile birlikte çevresel hastalığı tetikleyen etkenlere yönelik koruma önlemleri ve ilaç tedavileri ile birlikte hastalığı kontrol altına almak, astım ataklarını engellemek ve hastalığın hava yollarında oluşturacağı kronik değişiklikleri önlemek mümkündür” dedi.