Başbakanı “Dünya lideri”, “Ortadoğu fatihi”, “Başbakana dokunmak ibadettir”, Muğla İHL Müdürü Mehmet Şinasi Çövüt, “Yeryüzüne halife olarak gönderildiğinin bilinci ile sadece kendi hayatını değil, diğerlerinin hayatlarını da öylece kutsal sayarak hareket eden, ailelerin şerefini kurtarmaya çalışan insan” olarak nitelemesi de bazı yağcıları kesmedi. Yağcılıkta rekor kırılmalıydı. Nitekim o rekor kırıldı.
AKP Düzce Mv. Fevai Arslan, Başbakana tapıyor. Şirk’e (Allaha eş ve ortak koşma) düşüyor, müşrik (birden fazla tanrıya inanan kimse) oluyor. Dediğine bakınız, bu dinden imandan uzaklaşmış yağcıların yağcısı insan, “Bugün Türkiye’de Allahu Teâlâ’nın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var.” Bu liderde Erdoğan ve Allah ile eşdeğer tutuyor.Halife, sultan, şeyh, mücahit, evliya bile değil hatta Peygamber bile değil, doğrudan doğruya Allah demeye getiriyor.
Başbakan sen her şeye müdahale eden insansında, bu milletvekiline hiçbir sözün yok mu? “Ne diyorsun sen, haddini bil” diyemiyorsun yoksa sende mi kabulleniyorsun?
Çok dini bütün görünen AKP vekilleri, ya Bülent Arınç, sizlerinde söyleyecek sözünüz yok mu? Diyanet İşleri Başkanlığı ya siz, sizinde mi söyleyecek sözünüz yok? Eğer sizlerin sözü olmazsa AKP’ye oy veren sade vatandaşta ses çıkaramazsa, o zaman korkarım. Bu ülkede dinde, imanda hukuk gibi bu ülkede kalmaz.
Başbakan geçtiğimiz günlerde bir İmam Hatip Okulunda konuşma yaptı. Öğrencilere dini konularda konuşacağı yerde, siyasi konuşma yaparak, ana muhalefet partisinin liderini yuhalatıyor. 5-6 tane öğrencide Atatürk’ün duvarda asılı resmini yere atıyor ve çiğniyorlar. Başbakandan ses yok.
Gençler sizleri çok hayıfladım ama hocalarınızı daha çok hayıfladım. Gençler biraz tarih okursanız, bu ülkenin nasıl kurtarıldığını bilseniz, o resmini çiğnediğiniz insan, beklide sizin ninenizin namusunu kurtaran insan. Sen bunları bilmiyorsun, sana bunu tarikatçı hocaların, beyni kararmış tarihçilerinde anlatmazlar. Atatürk ismini, başbakan ağzına almadığı gibi, laik cumhuriyete karşı olan, ortaçağ karanlığını isteyen Osmanlıca hocaları sizlerin ruhunu karartıyorlar.
Bir sünnet mevlidinden sonra bir genç duaya başladı. Alparslan’dan başlayıp, Abdülhamit ve Vahdettin’e kadar “rahmet dileyip, ruhları şad olsun” dedi ve Atatürk ve silah arkadaşları ile Kurtuluş Savaşında kaybettiğimiz Mehmetçiklerimiz için ağzından bir kelime bile çıkmadı. Arkadaşlarıma sordum kim bu hatip diye “imam hatipte hoca” dediler.
Atatürk’ü ağzına alamayan ve resimlerini gençlere çiğneten hocalar, bu ülkede bu ezanlar okunuyorsa, camilerimizde namazımızı kılabiliyorsak, herkes ibadetini yapıyorsa, o kahraman Atatürk ve silah arkadaşları ile ölen Mehmetçikler sayesindedir.
O Atatürk ki, kendi cebinden para vererek cami onarımı yaptırdı. Bugünkü iktidar ise ülkeyi soyuyor.