”
Fatih Alpaslan, Çanakkale Destanı’nın, milletimiz için
bir varlık ve yokluk savaşı ve imkânsız gibi görülenin başarıldığı bir destan
olduğunu ifade etti.
Alpaslan, ‘’Kurtuluş Savaşı’nın önsözü, sömürge halinde
yaşamak zorunda kalan Müslümanları özgürlüğe götüren ayaklanmaların başlangıcı
olmuştur. Ancak Çanakkale Zaferi’nin bedeli milletimiz için de çok ağır
olmuştur. Bu savaşın sebep olduğu ekonomik yıkımın yanında, en verimli çağınca
250 bin insanımızdan, yüz binden fazla öğretmen, mülkiyeli, tıbbiyeli- yetişmiş
aydınımızdan da yoksun bırakmış, bu yetişmiş insan gücünün eksikliği
Cumhuriyetin kurulduğu dönemde can yakıcı bir şekilde hissedilmiştir. Yani
Çanakkale Savaşları Türk milletinin gençliğini yemiş bitirmiştir.’’ dedi.
Sağlık-Sen Karacabey Temsilcisi Fatih Alpaslan,
açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; ‘’Dün Çanakkale Destanı, Kurtuluş Savaşı’nın
önsözüydü. Sonra Çanakkale ruhu, Kurtuluş Savaşı azmi ve kararlığıyla
bütünleşerek sömürülen üçüncü dünya ülkeleri için bağımsızlık modeli oldu.
Bugün ise dünya barışı adına sözün bittiği yer Gazze ve Kudüs Çanakkale’dir.
Bağdat ve Kabil Çanakkale’dir. Suriye ve Arakan Çanakkale'dir. Çanakkale ve
Kurtuluş Savaşı’nda nasıl dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar Türkiye’ye
yardım elini uzattıysa bugün yardım etme görevi ve nöbeti bizlerdedir. ‘Çanakkale
Geçilmez’ diyerek destan yazan milletimiz aynı ruhla Bağdat’a, Kudüs’e,
Gazze’ye, Arakanlı Müslümanlara, Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkarak yeni
destanlar yazmalıdır.
Çanakkale dışta bağımsızlığın sembolü iken içerde
milletimizi birbirine bağlayan çimentodur. Anadolu insanının bin yıllık
kardeşliği Çanakkale ruhu etrafında güçlenerek devam etmektedir, etmelidir.
Çanakkale’de var olan ruhu günümüze yeni bir anlayışla taşımalıyız. Günümüz
emperyalizminin silahları ekonomi, diploması, teknoloji, kültür ve toplumsal hareketler
olmuştur. Bizler de aynı araçları çok daha iyi kullanarak gelişim, değişim ve
dönüşüm süreçlerini hızlandırarak güçlü bir ülke olmalıyız. Türkiye bölgesel
liderlik konusunda tereddütsüz en önde yer almaktadır. Ancak bu yeterli
değildir. Türkiye’nin yeni vizyonu dünya ekonomileri içinde ilk 10’a girmek ve
küresel gücün ortağı olmaktır. İşte o zaman Çanakkale ruhu dünya ölçeğinde
zirveye ulaşmış; mazlum ve mağdurların sesi olmanın yanında yeni mağdur ve
mazlumların oluşmamasının garantörü ve güvencesi olacaktır.
Bu duygularla 18 Mart Şehitler Günü’nde; vatanımızı
koruma bilincini yeniden kuşanırken şehitlik mertebesine ulaşan bütün aziz
şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, mekânları cennet, ruhları şad
olsun diyoruz.’’
“