Bursa’da Atatürk Heykeli önünde yapılmak istenen Lozan’ın 100. yılı ile ilgili basın açıklamasının engellenmesini kınayan İYİ Parti Bursa İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu, “Sormak istiyorum; bu ülkede kanunlar süs için mi var?” dedi.
İYİ Parti’nin, geçtiğimiz hafta akaryakıt zamlarlarıyla ilgili Şehreküstü Meydanı’nda yaptığı boş benzin bidonlu basın açıklamasının da engellenmeye çalışıldığını hatırlatan Başkan Hasanoğlu, “Hayırdır, memlekete derebeylik sistemi getirildi de bizim mi haberimiz yok” şeklinde konuştu.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ile 29 Ekim Kadınları Derneği’nin yapmak istediği basın açıklamasının sadece Lozan Antlaşmasının 100. yılını kutlama niteliği taşıdığını öğrendiklerini vurgulayan İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu, şunları söyledi:
“Lozan nedir? Lozan Kurtuluş Savaşı’nda 7 düveli dize getiren Türk Milleti’nin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığının adıdır. Bu bağımsız devleti tüm dünyanın tanımasıdır. Ayrıca Cumhuriyeti temsil eden tüm devlet adamlarının, o koltuklarda rahatça oturabilmesinin adıdır Lozan.
Orada açıklama yapacak olan derneklerin başkan ve temsilcileri, Lozan’daki bağımsızlık Antlaşmasını kutlamakla, aynı zamanda bu talimatı verenlerin de, koltuklarında özgürce ve güvenle oturmakta olmasına sahip çıkmış olmayacaklar mıydı?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası vatandaşına barışçıl amaçlı toplantılar yapma, basın açıklamalarında bulunma hakkı vermiyor mu?
Üstelik bu garip kararı, 24 Temmuz gibi basın özgürlüğünün sembolü olmuş bir günde alınmasının manası nedir?
Yoksa bu iktidar mantalite olarak; bundan tam 115 yıl önce 24 Temmuz 1908’de, basında sansürün kaldırılışına imza atan devlet yöneticilerinden daha mı geride?
Ayrıca Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile bu hakların nasıl kullanılabileceği detaylı biçimde tanımlanmamış mı?
Yoksa İktidar Partisine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na veya ona uygun düzenlemeler içeren diğer kanun ya da yönetmeliklere riayet etmeme özgürlüğü tanındı da bizim mi haberimiz yok?
Bu arada kraldan fazla kralcı olmak hiç bir kimseye artı bir değer kazandırmamıştır. Geçim derdine düşen, yağmur gibi zamlardan bunalan, alım gücü giderek iyice düşen vatandaşın kendini ifade etme hakkına da göz dikmeyin!
Huzur ve güven içinde yaşamaktan başka amacı olmayan toplumu, bu türden mesnetsiz kararlarınızla germenin alemi yok. İktidarın asli görevi, yok yere kriz çıkarmak değil, tam tersine muhtemel krizleri doğmadan önlenmek; milletin barış ve huzur içinde yaşamasını temin etmektir.
Bu vesile ile hem Lozan Antlaşmasının 100. yılını hem de basın emekçilerinin 24 Temmuz Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyorum”