İYİ Parti Uluslararası Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Ahmet Erozan, “Dış politikada, yurtta sulh cihanda sulh gibi evrensel ilkemizden, ideolojik tercihe evrilerek çatışmacı bir anlayışına geldik” dedi.
Bursa İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında, “Dış Politikada Niye Bu Hallere Düştük” konulu bir açıklama yapan Erozan, “Başkalarının içişlerine karışırsanız, size de karışırlar. O nedenle işte böyle içinden çıkılmaz bir çelişkiler yumağının içine girersiniz. Ekonomide zaten sınıfta kalan iktidarın dış politikası da iflas etmiş ve hükümetin kum saati artık boşalma noktasına gelmiştir” şeklinde konuştu.
Erozan, açıklamasında şunları söyledi; “Uluslararası ilişkilerde maalesef çatışmacı ruh ve ideolojik tercihler, yurtta sulh cihanda sulh gibi ulvi bir dış politika siyasetine tercih edildi. Bunun sonucu da şu oldu: Başkalarının içişlerine karışırsanız, size de karışırlar. Elalemden size ne? Bırakın kendi sorunlarını halletsinler. Özellikle Müslüman ülkelerin işine karışmanın bedelini ödüyoruz. Ülkemizin devraldığı geleneksel ve son derece itibarlı bir dış politika mirasımız vardı, yok ettiler.
Din işlerini devlet işlerine karıştırırsan bunun faturasını işte böyle bütün millete ödetirsin. Hudut namussa vatan da iki defa namustur, bizim anlayışımız bu. İktidar ne yaptı. Süleyman Şah Türbemiz şimdi nerede? Resmen bayrak indirdik, toprak verdik. Devleti bile olmayan Barzani ile ne uğruna anlaştık? Kırmızı halılar niye serildi? Libya’nın, Mısır’ın içişlerine niye karıştık?
Sorular çok. Navteks şimdi neden bir anda unutuldu? Mavi Marmara’ya ne oldu, Oruç Reis nerede? Yunanistan, ‘Bu yaz sıcak geçmeyecek’ derken bu gücü verilen hangi güvenceden aldığını ima ediyor? Afganistan’daki durumumuzun adı siyasi ricattır. Son 48 saatte askerimizin çekilmesi ancak idrak edilebildi. Siyasi ricat dediğimiz budur. Büyükelçiliğimiz kendi binasında değil, Kabil Havaalanı’ndan çalışıyor. Türk vatandaşlarımızın tamamı halen oradan çıkartılamadı. Afganistan’da bir hükümet olmazsa, ülke olarak gayri resmî bir unsur desteklenmiş olur.
‘Bir gece ansızın gelebiliriz’den buralara nasıl geldik? Suriye’de de zamanında tavır geliştiremediğimiz için o zamanki çapulcular şimdi ordu oldu. Rusya ve İran maalesef artık bizim güney komşularımız. Sincan’da her şey yolunda diyorsunuz, Ankara’daki Sincan’dan mı söz ediyorsunuz? Sizin Çin’deki basiretsizliğinizin bedelini Doğu Türkistan ödüyor. Korkudan coğrafi olarak sadece Türkistan diyebiliyorsunuz. O bölgenin adı Doğu Türkistan’dır.
Dış politikayı, kadim ilkeler değil de Saray yönetirse olacağı budur. Halen daha bu ülkenin Rıza Sarraf ve Halkbank dosyaları sorunu var. Yargılamalar başımıza ne iş açtı ya da açmaya devam edecek? Net olan bir şey var; bu ucube sistemde AKP-MHP ittifakı sorunları çözmeyi bırakın, yönetmeleri dahi mümkün değil.
ŞİMDİ ARTIK ‘EY ERDOĞAN’ DÖNEMİNDEYİZ!
Ülkede tek sağlam yer kaldı, ne yazık ki o da örtülü ödenek bütçesi. Dikkat edin artık ‘Ey…’ ile başlayan nidalar kalmadı. Ve bize göre şimdi ‘Ey Erdoğan…’ dönemi. Temmuz’da Süleyman Soylu, Ağustos’ta Erdoğan, ‘Şahlanma dönemine giriyoruz’ demişti. Aslında geçmişte bir at şahlanmıştı, ne olduğunu biliyorsunuz? Sadece bunu hatırlatalım yeter. ‘Mısır sorunu hallolmazsa Akdeniz’de yüzemeyiz’ denmişti. Ne oldu, Akdeniz’i kurtardınız mı?
Tekrar söylüyoruz, iktidarın kum saati boşalıyor. İktidar olduğumuzda içinde yolsuzluk, usulsüzlük olan her şeyi hukuk yoluyla irdeleyeceğiz. Muhalefette öyle iddia edildiği gibi bölünme yok, bölme teşebbüsleri var. Ülkemizdeki Suriyeliler, çoktan ekonomik göçmen oldular. 350 bin Suriyeli bayram tatiline valizlerle gidiyor, aynı valizleri başka şeyler doldurarak geri geliyor. Demek ki can güvenliği sorunları da kalmadı. Bunların yüzde kaçı istihbaratçıdır dersiniz? Bursa’da bir köfteciye giriyorsunuz, Suriyeli zaten vardı da, artık Afganlılara da rastlıyorsunuz. Kaç kişi ülkemize girdi, daha kaç kişi gelecek, bilen yok. Göçmen sorunu bu ülkenin asayiş sorunu olmuştur. Elbette ki bu aynı zamanda insani bir sorundur, tabii ki bu ayrı. O nedenle biz iktidarımızda, bu insanların geri dönüşlerini kolaylaştıracağız diyoruz”