Özel Medicabil Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Hayati Aygün, omurganın yana doğru eğriliği olan skolyoz rahatsızlığı ile ilgili “Tedavi edilmeyen aşırı skolyozlar, azalan akciğer kapasitesine bağlı olarak kalp ve akciğer problemlerine, sırt ağrılarına, fiziksel bozukluklara, omurganın dejeneratif artrozuna neden olabilirler” dedi.
Açıklamasında 1-30 Haziran tarihlerinin Skolyoz Farkındalık Ayı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hayati Aygün, genellikle çocukluk ve ergenlik çağlarında beliren, göğüs ve/veya bel bölgelerinde olan omurganın yana doğru eğriliği olarak tanımlanan skolyozun 3 tipte karşımıza çıktığını belirtti.
SIRT VEYA BELDE ÇIKINTI VE ASİMETRİ DURUM
“Muayene sırasında, bir omuzun diğerinden daha yukarıda olduğunun fark edilmesi, sırt veya belde saptanan çıkıntı ve asimetri durumunda skolyoz olabileceği düşünülebilir” diye ifade eden Özel Medicabil Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Hayati Aygün, “Skolyoz da önemli olan eğriliğin varlığı ve bu eğriliğin ilerleme gösterip göstermediğidir. Çocuklarda özellikle ergenlik dönemi başlarında genel vücut büyümesi ile orantılı olarak var olan bir eğrilik ilerleme gösterir. Burada skolyozun artıp artmayacağını belirleyecek olan yaşı ile birlikte çocuğun ergenliğe girme zamanıdır” dedi.
Skolyoz bulguları hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Hayati Aygün, “Skolyoz da bel ve sırt ağrısı sık karşılaşılan bir bulgu değildir. Eğriliğe ağrının da eşlik ettiği durumlarda omurganın ve içinden geçen omuriliğin iltihabi hastalıkları ve tümörleri akla gelmelidir. Hatta bazı durumlarda bahsedilen hastalıkların tek bulgusu ağrılı skolyoz olabilir” şeklinde konuştu.
SKOLYOZ TEDAVİSİ
Özel Medicabil Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Hayati Aygün, skolyoz tedavisi ile ilgili de şunları söyledi: “Tedavi, eğriliğin miktarına ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre belirlenir. Bazı kişilerde eğrilik ilerlemeyebileceği gibi bazılarında da eğrilik ilerlerse hastanın genel sağlığını, kalp ve akciğer fonksiyonlarını tehdit eder. Skolyoz için cerrahi veya cerrahi olmayan tedavi yöntemlerine başlamadan önce eğriliğin ilerlediğini veya ilerleme eğilimi içinde olduğunu gösteren radyolojik veya klinik kanıtların elimizde bulunması gerekir. Tedavi planı yapılırken ayrıca hastanın yaşı, cinsiyeti, cinsel gelişimi de önemlidir.
Skolyoz tedavisinin amacı; şekil bozukluğunu düzeltmek ve düzelmenin kalıcı olmasını sağlamaktır. Birçok skolyozun; 20 dereceden az olanların, takipte ilerlemeyenlerin cerrahi tedavisine gerek yoktur. Tedavi alternatifleri arasında: egzersiz, korse kullanımı, ameliyat veya bu tedavilerin bir kombinasyonu düşünülebilir. Takip, erken başladığı ölçüde başarılı olur.
40 derece veya üzerindeki skolyozlar da, eğrilik kemik büyümesi durduktan sonra da artmaya devam edebileceği için, genelde ameliyat ile düzeltme gerekir. Hastalığın seyri ve tedavinin nasıl bir sonuç vereceği, eğriliğin yerine ve miktarına bağlıdır. Eğrilik ne kadar fazla ise, büyüme durduktan sonra eğriliğin artma şansı da o kadar çoktur. Tedavi edilmeyen aşırı skolyozlar, azalan akciğer kapasitesine bağlı olarak kalp ve akciğer problemlerine, sırt ağrılarına, fiziksel bozukluklara, omurganın dejeneratif artrozuna neden olabileceği gibi omurganın denge ya da balansı bozulacağı için bel, boyun, kalça eklemi hatta diz eklemleri üzerinde de olumsuz etkileri beklenebilir”