Omurga hastalıkları konusunda toplumu bilinçlendirmek ve küçük yaşlardaki hastalar için fizik tedavi ile rehabilitasyon programları uygulamak amacıyla, Özel Medicabil Hastanesi bünyesinde kurulan Omurga Sağlığı Merkezi’nin eğitimleri kapsamında ‘Skolyoz (Omurga Eğriliği) Okulu başladı.
Skolyoz Okulu’nun ilk gününde, Özel Medicabil Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Hayati Aygün, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Uzm. Dr. Ferda Çetinbaş, Fizyoterapist İrfan Aptourachman ve Fizyoterapist Nisa Şenol, Diyetisyen Merve Bahtiyar, Hemşire Nesrin Serbest ve Hemşire Seda İnan, Skolyoz Cerrahisi ve Tedavisi, Anestezi ve Ameliyat Süreci, Ameliyat Süreci, Skolyozda Beslenme ve Fizik Tedavinin önemi gibi konularda katılımcılara bilgilendirmelerde bulundu.
Çağdaş standartlarda en uygun hizmet
Skolyoz Okulunun ilk eğitiminde konuşan Özel Medicabil Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı ve MOSMER Başkanı Doç. Dr. Hayati Aygün, MOSMER olarak amaçlarının; insan vücudunu ayakta tutan ve iskelet sisteminin en önemli parçası olan omurga hastalıklarında doğru tanıyı koyup, uygun tedavi yöntemini bulmak, hastaları bilgilendirip, çağdaş standartlarda bütüncül bir yaklaşım ile en uygun hizmeti ve tedaviyi sağlamak olduğunu söyledi. Doç. Dr. Aygün “MOSMER, skolyoz hastalarının doğru fizik tedavi almalarını sağlamak, hastalara cerrahi işlem gerektiğinde de en uygun ameliyat yöntemini uygulamak, ameliyattan sonra yine hastaları izlemek için kuruldu” dedi.
Bu belirtiler varsa dikkat!
Skolyoz hakkında bilgilendirmelerde de bulunan Doç. Dr. Hayati Aygün, “Skolyoz kısaca, omurganın yana doğru eğriliği olarak tanımlanır. Bu eğrilik omurgada arkadan bakıldığında ‘S’ ya da ‘C’ harfi olarak gözlemlenir. Skolyoz doğuştan gelen bir rahatsızlık olabileceği gibi, en sık görülen şekli ise ‘İdiopatik Skolyoz’dur. Bir kolun diğer kola göre vücuda daha yakın konumda olması, kürek kemiklerinden birinin çıkıntı yapması, bir omuzun diğerinden daha alçak olması ya da kişi öne doğru eğildiğinde omurganın eğri olduğu göze çarpması skolyozun belirtileridir. Skolyozu eğrilik derecelerine göre düşük, orta ve ileri eğrilik olarak ele alıyoruz. 45 derece ve üstü ileri eğrilik, 20 derece ve altı da düşük eğriliktir. 10 derecenin altındaki eğrilik ise skolyoz olarak kabul edilmez” şeklinde konuştu.
Cerrahi tedavi implantlar yardımıyla yapılıyor
Skolyoz tedavisi hakkında bilgilendirmelerde de bulunan Doç. Dr. Aygün, “Fizik tedavi skolyoz için operasyon yapılsa da yapılmasa da çok önemlidir. Ameliyat kararı verilen bazı hastalarda ameliyattan önce kas ve akciğer gelişimi ile ilgili fizik tedaviye başlama başarıyı etkiler. İzleme ve sürekli takip, korse uygulamaları, egzersiz ve rehabilitasyon uygulamaları ile cerrahi skolyozda izlenen tedavi yöntemleridir. İzlem ile korse ve fizik tedavilerden sonuç alınamıyorsa, tedavilere rağmen skolyoz derecesi ilerlemeye devam ediyorsa, omurga eğriliği günlük aktivitelerin yapılmasında zorluk yaşanmaya başlanmışsa ve rahatsızlığa bağlı olarak ağrı ve akciğer gelişimini olumsuz etkileyen durumlarda cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulur. İdeal ameliyat yaşları ise kızlarda 11 – 14, erkeklerde de 14 -16’dır. Ancak kişinin büyüme karakterine göre bu yaşlar farklılık gösterebilir. Cerrahi tedavi; sırt ve bele yerleştirilen implantlar yardımıyla başarılı bir şekilde yapılabilmektedir” dedi.