CHP Karacabey İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, referandumdan önce “Karacabey’de güçlü ‘evet’ çıkaracağız” diyenlerin bugün “1 Kasım’daki oyumuzu koruduk” diyerek kendilerini teselli ettiklerini söyledi.
CHP İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, referandum sonrası bazı değerlendirmelerde bulundu. Karacabey’de ‘hayır’ çıkmasının kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Tanrıverdi, açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “16 Nisan 2017 Pazar günü yapılmış olan referandumun sonucuna Karacabey özelinden bakacak olursak, Karacabey’de %54 oranında ‘hayır’ çıkmıştır. Öncelikle Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetlerine sahip çıkmaya çalışan Karacabeyli hemşerilerimize buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Devletin ve Belediyenin her türlü imkanını kullanan iktidar partisi mensuplarına rağmen yürüttüğümüz kampanya sonunda elde edilen bu sonuç, bizi Karacabey’de memnun etmiş, ancak ülke geneline baktığımızda üzmüştür. Çünkü referandum kampanyası süresince değinmiş olduğumuz, bu 18 maddelik değişiklik paketinin ülkemizi birçok açıdan tehlikeli mecralara sürükleyebileceği kaygılarımız bugün de aynen devam etmektedir. Hatta ilk örneklerini, biraz sonra anlatacağım gibi, 16 Nisan Pazar gününden yaşamaya başladık bile. Ayrıca referandum öncesi sık sık ‘Karacabey’den güçlü bir evet çıkaracağız’ diye basında yer alarak ortaya çıkanlar, bu gün ‘1 Kasım’daki oyumuzu koruduk’ diyerek teselli bulmaya kalkmışlardır. Sözlerinin altında kalmak veya bu yükten kurtulmak kendilerinin bileceği bir iştir.
Referandumun sonucu ülke genelinde her ne kadar %51 oranında ‘evet’ olarak açıklanmışsa da, oyunu ‘evet’ olarak vermiş olan seçmenin bile içi bir türlü rahat etmemiştir. Yüksek Seçim Kurulu’nun; ülkemizin doğusundaki sandıkların kapanıp, sayım işleminin başlamış olduğu saat 16.00’dan sonra kendisine yapılan başvuruyu değerlendirip, ‘mühürsüz oy pusulası ve zarflarının geçerli kabul edileceği’ açıklaması, tüm ülke vatandaşlarımızın vicdanını derinden yaralamıştır.
18 maddelik değişiklik paketinin ilk maddesi; yargı organlarına atfen ‘bağımsız’ ibaresinin yanına ‘tarafsız’ ibaresinin eklenmesini öngörmekteydi. Ancak bir üst yargı organı olan YSK, bağımsız olamadığı gibi tarafsız olamayacağını da, aldığı bu kararla henüz seçim sürerken ortaya koymuştur.
Ülkemizin birleştirici ve bütünleştirici kişiliği olması gereken Cumhurbaşkanı ise, ‘bağımsız ve tarafsız yargı en doğru kararları verecektir’ gibi bir açıklama yapmak yerine, ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ diyerek tartışmayı bitirmeye çalışmıştır. Sayın Cumhurbaşkanının at binme kabiliyeti henüz bu milletin hafızasından silinmiş değildir.
Hitler’in propaganda bakanı Goebbels ve Adalet Müşaviri Dr. Frank, günümüzden 75 yıl önce Alman yargıçlarına şöyle sesleniyorlardı; ‘Kararlarınızı verirken, vicdanınıza göre değil, benim yerimde Führer oturuyor olsaydı nasıl karar verirdi diye düşünerek vereceksiniz’ Bugün ülkemizde bir Goebbels aramaya gerek yoktur, çünkü Goebbels artık YSK Başkanı Sadi Güven’in vicdanı haline gelmiştir”