Anayasanın 18 maddesinin değiştirilmesi ile ilgili maddeler, MHP milletvekillerinin desteği ile TBMM’den geçti. Şimdi referanduma gidilecek. Halka sorulacak bu 18 maddenin değiştirilip, değiştirilmemesi. Halka soracaksın bu 18 madde nedir diye? Ben inanıyorum ki halkın %70’i bu maddeleri bilmiyor ve bilmeden oy kullanacak.
Anayasa değişikliği maddeleri, iki taşra avukatı milletvekili tarafından yazılırken, maddeler cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dikta ettirildi ve onun cumhurbaşkanlığı (başkanlığı) üzerine yazıldı.
Halk onaylar mı? Bana göre onaylar. Neden mi? İki sene önce bir Karadeniz gezisi yaptık. İç Anadolu’dan dönüş yapıyoruz, Kars’ın Susuz ilçesine uğradık. Toplum tuvaletine gittim. 6-7 çocuk, 8-10 yaşlarında tuvaletten çıktı. Ellerini yıkamadan çıkıyorlardı, ellerini yıkamalarını söyledim ama çocuklar ellerini yıkamadan çıkıp gittiler. Çocuklara tuvalet sonu ellerini yıkamayı, ne okulda öğretmenleri, nede evde velileri öğretmemiş. Tuvaletin sorumlusuna sabun sordum ‘yok’ dedi. ‘Al’ dedim, ‘param yok’ dedi. ‘Ben para veriyorum, markette karşı yolda’ dedim ama aldıramadım. Demek ki halkta, sabun kullanma ve el yıkama alışkanlığı yok. Temizlikten haberi olmayanların ülkenin geleceğinden haberi olur mu?
Bu kadar eğitim düzeyi düşük toplum, ne anayasayı nede maddelerini bilir ve ona göre oy kullanır. Rüşvet alan vermesini de bilir. Dün kömür, şeker, fasulye, elektriği olmayan köye buzdolabı, çamaşır makinesi verildi ise bugün başka şeyler veriliyor. Bizim toplumumuz, bedava olsun bir çuval tuzu yer. Onun için referandumda evet çıkar. Bu yazdıklarıma karşı çıkanlar olabilir. Ancak gerçekçi olmalıyız ve gerçekte budur. Oyların nasıl devşirildiği biliniyor da ispatı zor. Çünkü insanlar inkarcı.
Şimdi dünyada olmayan, Türkiye’de olacak olan diktatörlüğe gidişi maddeler halinde yazabiliriz.
Türkiye 66 yıl sonra yeniden ‘tek partili’ devrine dönecektir. Dün şartların gereği tek parti ile yönetilen daha sonra çok partili rejime geçen ve demokrasiyi getiren CHP yönetimine, en ağır sözlerle yüklenen AKP yönetimi, bu referandumu savunmak için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından, ’90 yıl önceki rejime dönüyoruz’ diyerek acizce savunma yapmak zorunda kaldı.
Partili cumhurbaşkanı olacak ama tarafsızlığı üzerine yemin edecek. (Buna kargalar bile güler) Gerçek olan başkanlık ama toplumu kandırmak için partili cumhurbaşkanı yalanına sığınıyorlar. Adı partili cumhurbaşkanlığı da olsa, başkanlık ta olsa verilen yetkiler, o şahsı diktatör yapıyor. Öyle bir diktatörlük ki dünyada örneği yok. Bunu da ‘Türk tipi başkanlık’ diye toplumu kandırma peşindeler.
Başkan, partisinin de başkanı olacak. Aynı zamanda ordu da başkumandan olacak.
Başkan, meclisin çoğunluğunu oluşturacak, partinin milletvekilini de kendisi belirlediği için TBMM’nin de tek hakimi olacak. İstediği yasaları, istediği gibi en kısa zamanda çıkartabilecek. Çok sıkıştığı zamanda, canı da isterse kanun hükmünde kararname (KHK) çıkaracak. Özet olarak yasamanın da tek hakimi olacak. Yasama, işlevini kaybedecek.
Yargıçları ve savcıları belirleyecek kurulları da (HSYK) başkan belirleyecek.
Anayasa mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini başkan belirleyecek. 3 üyeyi de kendisinin seçtirdiği milletvekilleri belirleyecek. Böylece kuvvetler ayrılığı kalmayacak. Bu şartlar altında ne yaparsa yapsın yargılanması da mümkün olmayacak.
AKP Erzurum Milletvekili, ‘100 yıllık prangadan kurtuluyoruz’ diyor. Cumhuriyet rejimimizi pranga olarak görüyor. AKP zihniyetini yansıtıyor. Eğer referandumda ‘evet’ çıkarsa, siz o zaman görün prangayı!
Bu anayasa, Türkiye’ye ihanettir. Milletin uyanması lazım. Uyanabilirse ‘hayır’ diyecektir.