Türkiye’nin, içerde 15 Temmuz darbe girişimi, PKK terör örgütü, Suriyeli mülteciler vs gibi sorunlar, dışarıda da Fırat Kalkanı Operasyonu, Irak’ta Beşika Kampı, Musul’un IŞİD’den temizlenmesi vs gibi pek çok devasa sorunlarla uğraşması, çözüm üretmesi, Türkiye’nin menfaatlerine yönelik çalışması gerekirken, hiç gündemde olmayan başkanlık konusunu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündeme getirdi. AKP’de sazan gibi olayın üstüne atladı. Beklediği de bir yerlerden böyle bir hamle gelmesiydi. Yukarıda bahsi geçen konular ikinci plana atıldı. Gündeme başkanlık oturtuldu. Devlet Bahçeli bu çıkışı acaba neden yaptı?
1- Kasım seçimlerinden sonra partisinin eridiğini görüp, kurtuluşu AKP’ye yamanmakta mı gördü acaba?
2- Kasım seçimlerinden sonra MHP’nin geleceğini iyi görmeyen bazı milletvekillerinin partiyi olağanüstü kongreye götürmek istemesi, delegelerin yarısından fazlasının olağanüstü kongre taleplerinin olması, Bahçeli’nin bazı genel başkan adaylarını ihraç etmesi, kongrenin 2018 yılında olması için mahkeme kararı alınmasında AKP’ye karşı bir vefa borcu olduğu düşüncesi ile mi başkanlığa sıcak baktığını deklare etti acaba?
3- Devlet Bahçeli’nin en yakınındaki isim olan Semih Yalçın, “MHP’nin tavrı belli oldu. MHP başkanlık sistemine mecliste evet diyecek, referandumda ise hayır diyecek” dedi. Bahçeli’de onu yalanladı. “Tercihimiz aynı olacak. MHP’nin mecliste tercihi ne olursa, milletin karşısında da tıpatıp aynı olacaktır” dedi. S. Yalçın, Bahçeli’nin bilgisi olmadan bu açıklamayı yapamazdı da acaba ne oldu. Bahçeli’nin ne yapmak istediğini bilen var mı?
4- D. Bahçeli düne kadar parlamenter sistemden yanaydı. Kuvvetler ayrılığını savunuyordu. Şimdi kuvvetler ayrılığını unuttu mu acaba?
5- MHP’de kimse Erdoğan’ın başkan olmasını istemiyor, çizgisinden sapmıyor, Bahçeli ise, “Başkan olmazsa ülkede kaos olur” diyor. “Kaosu, krizi arzulayanlar 2. dalga darbecidir” diyor. MHP’liler mi yoksa Bahçeli mi darbeci acaba?
6- Bahçeli’ye sormak lazım, ülkede kaosu önlemenin yolu Erdoğan’ı başkan yapmak mıdır acaba?
7- Anayasanın ilk 4 maddesi, ülkesini seven her vatandaşın vazgeçemeyeceği maddelerdir. Erdoğan, “Yasama ve yargı ayak bağımız oluyor” demişti. Bahçeli ve onunla beraber başkanlığa oy verecek olan MHP’liler, çoğulcu demokrasi, güçler ayrılığı, insan hakları vs gibi çağdaş demokrasi meseleleriyle ilgili hassasiyetleri yok mu acaba?
8- D. Bahçeli, “Erdoğan’ın yasaları ve anayasayı tanımaz fiili tutumunu önlemek için yasal kılıfın içine alınması gerekir” diyor da, gelecekte Erdoğan, “Bunlarda bana yetmez, yasaları da, anayasayı da kaldırın, hiçbir şey ayak bağım olmasın, astığım astık, kestiğim kestik olmalıdır. Ben padişah olacağım, benden başka kimsenin söz hakkı olmayacaktır” derse, yine bu isteklere göre mi yasa değiştirilmesine olumlu bakacaktır acaba?
9- Tayyip Erdoğan, “Hayatımda Numan gibi yalancı bir adam görmedim. CHP’nin peşine takılmış gidiyor” demişti. Numan Kurtulmuş ta, “Erdoğan bize CHP’nin vagonu diyor. Sende ABD’nin, İsrail’in vagonusun” demişti. Şimdi Kurtulmuş, AKP’de başbakan yardımcısı oldu. Bahçeli de, başkanlıkta Erdoğan’ı desteklediğine ve partisi de yanlış tutumlarından dolayı eridiğine göre, Erdoğan başkan, kendiside başkan yardımcısı olma peşinde mi acaba?
Türkiye’nin başkanlık sistemine ihtiyacı yoktur. Erdoğan’ın başkanlığa ihtiyacı vardır. Diktatör başkanlık sistemi getirilmek isteniyor. Hitler’de başkandı, dünyayı kana bulamıştı, unutulmamalıdır!