Başbakan Binali Yıldırım, 2019 yılının sonuna kadar, okullarda ikili eğitimin sona ereceğini, yerine tam gün eğitim başlayacağını, çocuklarımızın daha iyi yetişip donanımlı hale gelmesini istediğini, 4+4+4 sisteminin ilk 4’ten sonraki 5. sınıfta yabancı dil eğitiminin, yabancı dil olacağını açıkladı.
Ben pek gülmesini bilmemde bu haberi okuyunca bir hayli güldüm. Çünkü olmayacak duaya amin diyemem. 14 yıllık iktidarlarında Milli Eğitim sistemi, her gelen Bakanla beraber değiştirildi. Yasaları değiştirdiler, yönetmelikleri değiştirdiler. Bütün okulları da İmam Hatip’e çevirdiler. 5. sınıfta da yabancı dil eğitimi olacakmış. Herhalde bu dil Arapça olur, mezar taşları okunur, okuyabilirlerse!
Tam gün eğitimine geçebilmek için Türkiye genelinde MEB istatistik raporlarına göre, 14 yılda 230 bin derslik yapan MEB, 3 yılda en az 80 bin derslik yapması, yani 3 bin okul yapması gerekiyor. AKP’li Milli Eğitim Bakanları bugüne kadar uyuyor muydu? Okul olmadığı, yurt yapamadıkları için tarikat üyesi yetiştiren Işık Yurtlarına, Ensar Vakıflarına havale etmişlerdi. Acaba aydılar mı, hiç zannetmem!
O Işık Yurtlarından da daha çok polis, asker ve hukukçu yetiştirmişlerdi. 15 Temmuz’da da bunun semeresini gördüler. Türk halkına da bunu yaşattılar. Türkiye’yi girdabın içine soktular. O girdaptan da Türkiye kolay kolay çıkamaz. Baş yerine hala ayaklarla uğraşıyorlar. Meclis Darbe Komisyonu Başkanlığına da Reşat Petek’i seçtiler. O şahıs hakkında FETÖ’cü iddiaları var. FETÖ örgütünün kurduğu kumpaslarla Ergenekon, Balyoz vs. davalarının savunuculuğunu, televizyonlarda aylarca savunan kişi değil mi? Doğal olarak bu komisyonda sulandırıldı.
MEB’e yeni öğretmenler alınıyor. Adaylara sorulan etkili mülakat sorularına bakın!
a- Son yüzyıla yön veren lider kimdir?
b- Başkomutan kimdir?
c- Yılbaşı kutlaması yapar mısınız?
d- Alevi mi-Sünni misin?
e- Maç izler misiniz?
f- Terör örgütlerini sayınız.
Şaka gibi zibidik sorular, öğretmenlikle ne alakası var. Size ne insanların mezhebinden.
14 yılda eğitimde yapılan yanlışlarla, Tarikat ve Cemaatlere verilen tavizlerle altın nesil yetiştireceğiz diyerek, farklı görüşteki öğrencileri tasfiye ederek, dindar ve kindar nesil yetiştirerek, kıyafetime karışma, türbanıma dokunma diyerek ilkokul çocuklarına bile türban taktırarak bütün okulları neredeyse İmam Hatip’e çevirerek, şeriatçı grupların mağduriyet üretmek için “Her kötülüğün anası Kemalizm’dir” diyerek, Atatürk düşmanlığı yapılarak, bilim ve teknolojiden uzaklaşarak bu ülke hiçbir yere götürülemez. Bu kafa yapısındaki AKP hükümetleri, bu düşüncedeki MEB, öğrencileri dindarlaştırma peşine düşerse ki düşüyor, bütün öğrencileri Tarikat ve Cemaatlerin kucağına atar. Türkiye tam bir Ortadoğu ülkesi olur. Onların yaşadıklarını yaşar hale geliriz ki geldik bile.
Tarikatlar ve Cemaatler, laik Cumhuriyeti kabul etmezler. Yayılmacı politika izliyorlar. Devlete egemen olma peşindeler. Devletin temel değerleri ile kavgalılar. Laikliğin, din ve vicdan hürriyeti olduğunu anlamak istemiyorlar.
Tarikat ve Cemaat liderleri, başına sarığı sarsın, sakalını göğsüne kadar uzatsın, üstüne cübbe, altına şalvar giysin, iki ayet okuyarak birazda din üzerinden konuşarak mütedeyyin Müslümanları kandırsın, dindar değil, dinci insan yapsın, onları sömürerek, himmet diye paralarını alsın ve refah içinde yaşamanın peşindeler. Yani din ticareti yapıyorlar. Hükümette 14 yıldır buna çanak tutuyor. Onları koruyor, bunu devlet politikası haline getiriyor. Kendisini muhafazakâr ve dindar olarak ifade etmesi, okulları İmam Hatip’e çevirmesi, okullarda Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinin ve Andımızın okunmasının yasaklanması, şeriatçılara şirin görünmesi, oylarını alabilmek ve iktidarını sürdürebilmek içindir. Ancak Türkiye’ye yazık.