OHAL kapsamında çıkarılan 6-7-8. Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) kamu, kurum ve kuruluşlarından 50 bin 485 kamu görevlisi FETÖ irtibatı var diye görevinden ihraç edildi. Konu saptırıldı, birbirine karıştırıldı. FETÖ ile yakından uzaktan hiçbir alakası olmayan kişilerin de görevlerine son verildi.
Bu insanlardan bir tanesi de KHK ile kamudan atılan, şehit kardeşi Jan. Yzb. Ali Alkan’ın 2015’teki cenazesinde isyan eden Jan. Yrb. Mehmet Alkan oldu. Yrb. Mehmet Alkan buna isyan etti ve sosyal medyadan “Hayatımın hiçbir döneminde FETÖ ile irtibatım olmamıştır, selam dahi vermedim ama FETÖ’cü diye atıldım. Bu iş tamamen çığırından çıktı. Elbet sorulur hesabı” diye yazdı.
Yüzde yüz haklı bir isyan. FETÖ ile hiçbir bağlantısı olmayan ancak kardeşinin şehit cenazesinde hükümeti suçlayan sözlerinden ötürü görevine son verildi. Bu kararı veren hakim acaba vicdan azabı çekmeyecek midir? Bu kararı veren hakimlerin FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz’den ne farkları vardır? Bu hukuksuzluklar nereye kadar gidecektir. İnşallah bu ülkeye bir gün hukuk geri döner. Bugün hukuksuzluk yapanlar, hukuk çerçevesinde bir gün bunun hesabını verirler.
Soruşturma kapsamında çeşitli ihbarlar ve ifadelerle bazı kamu görevlileri hakkında takibat açılabilir. Suçlu olanlar ihraç edilir de bunlar 50 bin 485 kişiyi nasıl buluyor. Bu örgüt, her kurumun içine nasıl sızabiliyor. Bu örgüt hiç mi açık vermedi. Daha önceki zamanlarda neden takibata uğramadılar. Yoksa ‘ne istediler de vermedik’ diyerek ülkeyi beraber yönetirlerken, ‘bunların alınları secdeye değiyor, bunlardan zarar gelmez’ diyerek bütün bu teşkilatlanmaya göz mü yumuldu? Göz yumuldu ki bugün Türkiye, 15 Temmuz belasını yaşıyor.
17-25 Aralık’tan önce beraberlikleri sonlandı, bu tarihte de yaptıkları ortaya saçıldı. O günde biz çaldık diyemediler. Bize darbe yapıyorlar diye mağduriyeti oynadılar. Saf vatandaşlarımızı da kandırdılar. O günleri biraz hatırlarsak, bakanlar, işadamlarının önüne yattılar. Banka müdürlerinin evlerinde kutular içinde yeşil dolarlar saklandı. Bakan çocuklarının evlerinde, bankalarda bulunamayacak kadar para kasaları, hesap makineleri çıktı. Elbise içinde, çikolata kutuları içinde dolarlar hediye edildi. Bir buçuk gün ailece evdeki paralar boşaltıldı da hala 30 milyon dolar para evde kaldı.
‘Biz ahmakmışız’ diyen yöneticilerle beraberlikleri devam etti. “Antalya’dan muhterem hoca efendimize saygılarımızı sunuyoruz, selamlarımızı gönderiyoruz” diyenler hala Adalet Bakanlığı görevini sürdürüyorlar. ABD resmi gezisinde Dışişleri Bakanıyken Fethullah hocasını ziyaret edenler, eteğini öpenler bugün ahkam kesiyorlar. FETÖ’cü konak rus escort damadına İstanbul arsalarını peşkeş çekenler, Ankara’yı FETÖ’ye parselleyenler dışarıda da, takibata bile uğramıyorlar da, yasalara göre kurulmuş Bank Asya’ya para yatıranların işine son veriliyor.
İktidarda olanların, “Yanılmışım, işin bu raddeye geleceğini bilemedim” diyenleri görevde de, FETÖ içinde olmayanlar, biraz sempati duyanlar, iktidarın telkin ve baskıları ile ‘bunlar hizmet erbabıdır, okul yaptırıyorlar, bornova escort bunlardan zarar gelmez, yardımcı ol’ diyenler dışarıda da, yardım eden işadamlarının fabrikalarına kayyum atanıyor.
Komünisti, ateisti, cemaatçi diye sorgusuz, sualsiz içeri atıyorlar, karşıyaka otele gelen escort işine son veriyorlar da bu işte en büyük günahları olan AKP’liler dışarıda tutuluyor. İş cadı avına dönüştü, at izi, it izine karıştı.