Ülkelerde malum yolsuzluk, hırsızlık yalnız başına yapılmaz. Muhakkak yardımcılara ihtiyaç vardır. Başbakanı, bakanı, bürokratı, müteahhidi, yandaşı vardır. Şimdi bunları madde madde sıralayalım.
1- Yunanistan eski maliye ve savunma bakanı Papandoniyu’nun bir İşviçre bankasındaki 1.3 milyon Euro’luk hesabını gizlemek suçundan 4 yıl hapis ve 10 bin euro para cezasına çaptırılmış. Başbakan bunun ne kadar ayıp olduğunu söylemiş. 8 yıl bakanlık yapmış bir adama bu yapılır mı? Bizde siyasete delik ayakkabı ile girerek wikileaks belgelerine göre dünyanın en zengin başbakanı olurken, muhalefet bunun üzerinde dururken halk merakla neticeyi beklerken, İsveç bankalarına yazı yazıp hesabının var olup olmadığını sorup halkı aydınlatacağı yerde “ispat edemeyen şerefsizdir”. Parasıyla işten sıyrılmasını bileceksiniz. Bu bizde böyle olur.
2- Başbakan, Türkiye’de yolsuzluk yapılmamıştır. Yapılamaz. Yapacak olanlar en ağır cezaya çarptırılacaklarını bilirler ona göre hareket ederler de! Mesela Almanya Federal mahkemesinin asrın soygunu dediği bir fener davası vardı. Bizim savcılara da intikal etti. Savcılarda yolsuzluk buldular tam rapor yazıp mahkemeye intikal ettireceklerde hükümetimiz atik davrandı. O savcılar görevden aldı. Yerlerine yeni savcılar atadı. Yeni savcılar eski savcıları neden yolsuzluğu meydana çıkardınız diye mahkemeye verdiler. Eski savcılarda “yolsuzluğun başındaki damda gezer miyav miyav der” dediler. Yolsuzluk paraları ile yandaş medya oluşturuldu. Siz siz olun savcıları hakimleri iyi eğitiniz ki yolsuzlukla suçlandığınızda onlar devreye girsin dosyaları çıkmamak üzere sümen altı edilsin.
3- Bakınız bizde 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde yolsuzluk iddiaları oldu. Oldu da ne oldu. Yani biz öyle savcılar yetiştirdik ki hem savcı oldu hem hakim oldu, kendilerini hakim yerine koydu “deliller hukuka uygun değil, sonuç doğurmaz” dedi. Yolsuzluk dosyalarını kapattı. Konu hakime gitseydi belki neticede yüksek yargıya giderdi. AİHM giderdi ceza alınabilirdi. Onun için su yolunu baştan kapatacaksınız. Adli Tıp Kurumunu “deliller gerçek” dedi ama biz suyu baştan kapattık. Sizlere şunu da hatırlatayım, bir devlette işi ehline yaptırmayacaksınız yandaşınıza yaptıracaksınız. Örnek istiyorsanız Adli Tıp Kurumu gibi teknik kurulun başına Hayvan Bahçesi Müdürünü getireceksiniz. Yani veteriner olacak.
4- Koca Türkiye’de yolsuzluk olur mu hiç? Neler meydana çıktı ama bunlar hediye idi hediye. Bir banka müdürünün evinde 2.5 milyon dolar ve 2.5 milyon euro ayakkabı kutularında bulundu.
5- Bir bakan oğlunun evinde 93 bin dolar, 325 bin euro ve 395 bin lira bulundu. 7 tane para kasası para sayma makineleri bulundu.
6- Zamanın başbakanı oğlunun evinde 1.5 gün para ihracatı yapıldı. İhracat bitirilemedi. Babası sordu “paraları sıfırladınız mı?” diye. Oğul cevap verdi, “babacığım daha 30 milyon euro kaldı.” dedi. Yani Türkiye’de ev bankacılığı başlamıştı. Bu yeni bir ekonomik sistem.
7- Bakanlarımıza 700 bin liralık saat hediye edildi. Bakan meclis kürsüsünden bağırdı, “Ben temizim saatin garanti belgesi benim üzerime” diye. “Ben dini bütün bir adamım” dedi. Gittiği umre ziyaretleri de meğer hediyeymiş.
8- Zamanın bir bakanı, oğlunun rüşvet aldığını kendisinin de yolsuzluğa dahil olduğu “iş adamının önünde yatacağını” beyan etti. Onun hazırladığı uluslararası güvence belgesini imzalayarak noterliğine soyundu.
9- Başbakan “Biz ihaleleri kanun ve yönetmeliklere göre değil, kanun ve yönetmelikleri ihaleye göre değiştirir deyiniz. Yolsuzlukları örtbas etmek için kararnameleri gece saat 22:00’de olsa değiştiriniz. Valiyi de değiştiriniz. Valinin saat 24:00’de yeni göreve gelmesi için devlet uçağını tahsis ederiz deyiniz.
10- Sayın bakanlar bu örnekler sadece bir demettir, çoğaltabilirim. Buz dağının biraz görünen yüzüdür. Bizim ülkemizde bunlar çok olur ama hapse giren olmaz ceza alan olmaz. Bizim bir atasözümüz vardır “at binenin kılıç kuşananındır” der. Biz buna göre hareket ederiz. “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” atasözümüzü de söylemeyi unutmayınız.
Bu ince işler için hangi taktikleri uygulayacaklarını kısaca hatırla şöyle ki;
a- Yolsuzlukla suçlanırsanız sonuna kadar inkar edeceksiniz! b- Yolsuzluk belgelerine montaj-dublaj deyiniz! c- Yolsuzlukla suçlanırsanız bilirsiniz “çabuk hırsız ev sahibini şaşırtır” basın ve miting alanlarında siz onları suçlayınız. d- Kendi yargı sisteminizi kurunuz. Adalet peşinde koşan yargıç değil, ikbal peşinde koşan yargıçlar tayin ediniz. e- Hep banacı olmayınız. Aldığınız yolsuzluğun bir kısmını bulgur, pirinç, para olarak dağıtınız. Arkanızda sizi destekleyen büyük bir seçmen olsun. Cahil olsun “gözlerinizle gördünüz mü” desin. f- Yolsuzlukla suçlanan adamalarınızı koruyunuz. Koruyunuz ki yolsuzluk zincirinin son halkası olan size kadar gelmesin. g- Yolsuzluk suçlarını önlemek en çok Allah’ı almakla olur. Ağzınızdan Allah-din-iman edebiyatını eksik etmeyiniz. h- Kendinize sanal bir düşman bulunuz. Devamlı onu kullanınız. Onu kötüleyiniz, hükümetimizi devirmek istiyorlar deyiniz. Yolsuzluktan sıyrılınız. i- Basını susturunuz. Susmayanlara yüklü para cezaları kesiniz. Devlet ihalelerini yandaş sermayedarlara veriniz. Onlardan 100 milyon dolar toplayarak havuz medyası oluşturunuz. Milletin anasına avradına küfür ettirseniz de beynini yıkadığınız insanlardan %51 oy alırsınız. j- Sendikalar susturulmalıdır. Üniversiteler susturulmalıdır. Sivil toplum kuruluşları sesini çıkarmamalıdır. Çıkaran densizler olursa vatan hainliği ile suçlayınız. k- Hükümetinizi tenkit için sokağa çıkanlara acımasızca biber gazı tomalarla su sıkınız, plastik mermi atınız. Acımasız olunuz. Sonrada çok sık ileri demokrasiden dem vurunuz.
İşte ben kısaca özetlediğim bu görevler için başbakanlığa terfi ettirildim. Yukarıda almış olduğumuz bazı tedbirler sayesinde Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvet patlaması olmamaktadır, olamazda….