Karacabey Müftüsü Hikmet Yazıcı, “Aşure günü” dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Müftü Hikmet Yazıcı mesajında, “Allah’ın ayı olarak da nitelendirildiği için dinen büyük saygı gösterilen Muharrem ayı, tarih boyunca inananların hayatında önemli dönüm noktalarına sahne olmuştur. Bu ay ilahi rahmet, bereket ve feyizlerin bollaştığı, saygı ve hürmet gösteren kulların lütuf ve ihsana layık görüldüğü ve üzerinde dokunulmazlık ayrıcalığı bulunan ‘haram ay’dır.
Haram aylar, hürmete lâyık aylardır. Bu aylarda savaşmak yasak olduğu için bu adı almışlardır. Haram aylar, hicri takvimdeki Muharrem, Zilkade, Zilhicce ve Recep aylarıdır. Haram aylarda günah işlemenin manevi sorumluluğu, diğer aylara göre daha çoktur. Muharrem, ‘haram kılınmış’ demektir. Kan dökmenin, anarşi ve kargaşa çıkarmanın, savaşmanın haram olduğu, hürmete, ibadete ve saygıya layık bir aydır.
Nitekim Peygamberimiz bir hadislerinde, ‘Ramazan ayından sonra tutulan oruçların en hayırlısı, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz ise geceleyin kılınan namazdır’ buyurmuştur.
Herkes imkânı nispetinde ailesine, muhtaçlara, akraba ve komşularına her zamankinden daha çok ikram eder. Bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa, şüphesiz sevabını kat kat artırmış olur.
Peygamberimiz (sav) ‘Her kim Aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder’ diye buyurmuşlardır. Müslüman Türklerin dini halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşure, aynı zamanda Muharrem ayının onuncu gününden başlayarak pişirilip ikram edilen bol çeşitli tatlının da adı olmuştur.
Peygamber (sav) efendimizin mübarek torunu Hz. Hüseyin efendimizin Kerbelâ’da hunharca şehit edildiği gün de, aşure günüdür. Fitne hareketlerinin nelere mal olduğunun çok açık ve yaralayıcı örneği olan bu hadiseden ibret almak durumundayız. Fitne ve ihtirasın, peygamber torununu katledecek kadar insanı vahşileştirdiği bir dünyada, nefsimize ve şeytana yenik düşmekten daima Cenab-ı Allah’a sığınmak, önemli bir kulluk duruşudur. Asıl yapılması gereken budur. Yoksa bu hadiseyi bahane ederek kendimize acı çektirmek, vücudumuzu zincirlerle kanatmak, ağıt yakmak ne ibadet, ne de bağlılık göstergesidir.
İçerisinde bulunduğumuz Muharrem ayı ile bugün idrak ettiğimiz ‘Aşure günü’nün, aziz milletimize ve tüm Müslümanlara hayırlı ve mübarek olmasını Yüce Allah’tan niyaz eder, saygılar sunarız” ifadelerine yer verdi.
