Unutkanlık sadece ilerleyen yaşla beraber görülen bir rahatsızlık değil. Özellikle şehirlerde yaşayanlar için yoğun çalışma hayatı, uzun çalışma saatleri, hayatın bir parçası haline gelen stres ve ağır sorumluluklar gibi önemli etkenler, unutkanlığı herkes için önemli bir sorun haline getirebiliyor. Gün içinde fazla önemsemediğimiz unutkanlık, sık sık tekrarlandığında hayatı olumsuz etkileyen bir süreci de beraberinde getiriyor.
Unutkanlık sorununun hastalık olarak nitelendirebilmesi için farklı şikâyetlerin de bulunması gerektiğinin altını çizen Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Çiğdem Doğulu, “Yoğun şehir hayatı, hastalık temelli olmayan unutkanlığın en önemli nedenlerinden biri. Altta yatan bir hastalık olup olmadığı diğer şikâyetler dikkate alınarak belirlenmeli” diyor.
Hafıza, yaşam boyu süren bir arşivleme işlemi. İnsanların öğrendikleri, tanıklık ettikleri ve yaşadıkları olay ve deneyimler, duyu organlarımızca kimyasal ve fiziksel uyarılar halinde değerlendirilip simgelere dönüştürülüyor ve beynin belirli bölgelerine yerleştiriliyor. Bu sayede o bölgede saklanarak hatırlanabilir veriler haline geliyor.
Bu verilerin kontrollü bir şekilde geri getirilebilme işlemindeki başarısızlık unutkanlık olarak adlandırılıyor. Ancak her unutkanlık için hastalık tanısı koymak doğru değil. İş, aile, okul, ebeveynler, sosyal yaşam gibi hayat sorumlulukların çok arttığı zamanlarda ve çok şeyi bir anda başarmaya çalıştığımız orta yaş döneminde, yoğun stres ve yorgunluk hatırlama problemlerine yol açabiliyor.
Her unutkanlık Alzheimer belirtisi değil
Unutkanlık eğilimi kimi durumlarda arabanın anahtarının konulduğu yeri unutmak gibi yakın geçmişle ilgiliyken, kimi durumlarda lisedeki matematik öğretmeninin adı gibi yıllar öncesine dayalı bilgilerin hatırlanamaması şeklinde kendini gösterebiliyor. Peki bu kadar geniş bir yelpazesi olan unutkanlık, hangi durumlarda bir hastalık olarak kabul ediliyor?
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Çiğdem Doğulu, her unutkanlık öyküsünün bir hastalık belirtisi olmadığına dikkat çekerek, “Özellikle orta yaşta gözlenmeye başlanan unutkanlık hemen Alzheimer ile ilişkilendiriliyor ve kişi büyük endişelere kapılmaya başlıyor. Oysa ki, her unutkanlık bir hastalık belirtisi olmayabiliyor. Unuttuğunuz isim, kelime veya deneyim bir süre düşündükten sonra aklınıza geliyorsa; hatırlatıcı görsel bir simge, kelime, cümle, hikaye hatırlamanıza yardımcı oluyorsa; not almak gibi hatırlatıcı araçlar kullanmak sorununuzu çözüyorsa genellikle endişelenmeye gerek yok” diyor.
Unutkanlığa eşlik eden şikâyetler dikkate alınmalı
Unutkanlık sürekli hale gelmemişse ve hatırlatıcı öğelerle hatırlanabiliyorsa çoğu zaman bir hastalığı habercisi olmuyor. Ancak unutkanlığın belirtilerinden biri olduğu hastalıklar da yok değil. Tanıdık olan bir deneyim, isim, kelime, kişi veya yer hatırlatıcılara rağmen hatırlanmıyorsa, aynı şey tekrar tekrar unutuluyorsa veya konu ile ilgili hiçbir şey hatırlanamıyorsa; unutkanlığa duygu durum ve kişilik değişiklikleri, konsantrasyon güçlüğü, problem çözme yeteneğinde azalma ve yargılamada bozulma eşlik ediyorsa altta yatan bir hastalığın varlığından söz edilebilir. Bu şikayetler bir arada gözlendiğinde kişinin bir Nöroloji uzmanı tarafından incelenmesi gerekiyor.
Unutkanlık; birliktelik gösterdiği diğer şikayetlere göre kimi zaman depresyon, enfeksiyon hastalıkları, metabolik ve hormonal bozukluklar, vitamin eksiklikleri, ilaç ve toksinlere bağlı gelişebiliyor veya tümörler, kanamalar, damar tıkanmaları gibi yapısal beyin hasarı oluşturan hastalıklara eşlik edebiliyor Altta yatan neden saptandığında uygun tedavi ile tam iyileşme sağlanabiliyor.
Unutkanlık Demans’ın ilk belirtisi olabiliyor
Unutkanlığın bunamanın ilk belirtisi olabileceği de bilinmeli. Halk arasında bunama olarak bilinen demans; bilinç bulanıklığı olmaksızın kişinin bellek, dil, dikkat, görsel-mekânsal işlevler, beceri, tanıma, plan yapma, soyutlama, sosyal iletişim gibi edinilmiş bilişsel işlevlerinin bozulması olarak tanımlanıyor. Bu duruma bağlı olarak kişinin sosyal, mesleki ve günlük yaşamı olumsuz etkileniyor ve sürdürülemez hale gelebiliyor. Erişkin santral sinir sistemi hasarı sonucu oluşan, orta-ileri yaşta başlayan kalıcı ve ilerleyici bir klinik durum olan demans, sıklıkla Alzheimer hastalığıyla ilişkilendirilse de pek çok başka hastalık da bunamaya neden olabiliyor.